Bak sonbahar geldi yine, uçuşuyor yapraklar.. Tıpkı senin dalgalı saçların gibi, tıpkı senin heyecandan elin ayağın birbirine dolanır ya onun gibi..
Hadi sevdiğim tut ellerimden yürüyelim yağmur altında, yürüyelim eylülde yere düşen kızıl yapraklar arasında, yürüyelim tüm sonbaharın sevda sokaklarında, tut ellerimi bırakma sıkıca tut hadi.. Bak ne güzel bir sabah yine aylardan eylül, günlerden pazar, saatlerden sabahın altısı uyan aç gözlerini.. Akşamdan kalan hafif bir ayaz, yollar biraz ıslak, tan yeri ağarırken bulutlar o kadar güzel bir kızıllık içinde ki tıpkı yerdeki yapraklar ve senin kızıl saçların gibi.. Of off birde çay demledim tavşan kanı mübarek, kalk hadi kalk sevdiğim bakma güldüğüme neye gülüyorum biliyormusun??
Ben kızılı çok seviyorum galiba!!
Baksana çayda kızıl değil mi?
Hadi bunca güzelliği kaçırma yürü, yürü hadi..
Sevdiğim can yoldaşım arkadaşım...
Masa hazır çaylar kızıl tavşan kanı, domatesler kızıl, reçeller desen öyle ekmeleride kızarttım, camıda açtım ohh mis gibi sonbahar havası doldu evimize..
Sana bir şey itiraf edeyim mi?
Bir seni, bir aylardan eylülü, bir de mevsimlerden sonbaharı çokmu çok seviyorum...