Aile ile ilgili çalışmalar yapan kişilerin ilk başında Sigmund Freud gelmektedir. Aile danışmanlığı konusunu ise ilk olarak derinlemesine inceleyen kişi Alfred Adler olmuştur. Aile bireylerinin birinde görülen bir bozukluğun, kişi yalnız yaşamış olsaydı belki de ortaya çıkmayabileceğini düşünen Adler, dikkatini kişiler arası etkileşim üzerine yoğunlaştırmıştır.
1940 yılından önce Amerika Birleşik Devletleri’nde aile danışmanlığı hizmeti henüz yoktu. Üç sosyal fenomen aile danışmanlığının oluşumunu hızlandırmıştır. Bunlardan birisi, profesyonel olarak çiftlerle çalışan derneklerin kurulmasıdır (1942’de The American Association for Marriage Counselor-AAMC kurulmuştur). Bir diğeri şizofreni üyesi olan ailelerle yapılan çalışmalardır. Bunun ilk temsilcilerinden birisi Theodore Lidz’dir. Lidz elli aile üzeri yaptığı araştırmasında, şizofreninin dağılmış ailelerde ve/veya ciddi bir şekilde hasar görmüş aile iletişimi sonucu olduğunu bulmuştur. Aile danışmanlığının gelişmesinin üçüncü etmeni de 2. Dünya Savaşı’dır. Savaş milyonlarca Amerikalı aileyi sıkıntıya sokmuş ve aile ile ilgilenilmesi gereken nedenler ortaya çıkarmıştır.
Aile danışmanlığı alanındaki gelişmeler 2000’li yıllardan sonra daha çok ivme kazanmıştır. Aile bazında sorun yaşayan bireylerin destek aldığı kurumsal bir mekanizmaya dönüşmüştür. Aile danışmanlığı daha çok aile yapısındaki bozulmalar, aile içi sorunlara bağlı olarak yaşanılan problemler, boşanma süreci sorunları, ailenin parçalanma sürecinde travmatik durumların önlenmesi, boşanmış ailelerin çocuklarına psikososyal yardım, aile sorunlarında hukuksal yönlendirme gibi spesifik konularda destek sağlamaktadır.
Aile Danışmanlığında önemli olan hizmetin içeriği ve ailenin ne şekilde ele alındığı ve bu hizmetten ne şekilde yararlanacağıdır. Bireysel psikolojik danışmadan farklı olarak ‘aile grup dinamiği’ dikkate alınarak değerlendirmekte, aileyi oluşturan bireylerle aile grubu üyeleri olarak ilgilenilmektedir. Bireylerin sorunları ailenin yaşadığı sorunlara dönüşme eşiğinde ise, aile danışmanlığının kapsamına girmektedir. Aile üyelerinden herhangi birinin yaşadığı sorunun etkisi tüm aileyi kapsar ve çözüm sürecinde ailenin tümü belirleyici bir rol taşır. İlişkiler bağlamında sorunları olan bireylerin, arkadaşlık, evlilik, ayrılık ve boşanma sırasında, çocuklarla ve aile ile ilgili bireysel ya da bireyler arasındaki sorunların üstesinden gelmelerine yardımcı olunmaktadır. Aile danışmanlığı, ilişkilerin temelini oluşturan, duygu yönetimi ve kontrolü ile iletişime dayalı sorunlarla ilgilenerek çözüm için yol göstermeyi hedeflemektedir.