Antik kentte unutulmaya yüz tutmuş meslekler yaşatılacak

Antik kentte unutulmaya yüz tutmuş meslekler yaşatılacak
Tüm medeniyetleri içinde barındıran, dünyanın en büyük antik mermer kenti Muğla’nın Yatağan ilçesindeki Stratonikeia antik kenti aynı zamanda içinde hala yaşamın devam ettiği ender antik kentlerden birisi olma özelliği taşıyor.

Çok geniş bir alanda kazı ve konservasyon çalışmalarının yürütüldüğü Stratonikeia antik kenti girişindeki Şaban Ağa Camii’nin restoraslonu tamamlanarak ibadete açılırken, hemen yanındaki Selçuklu Hamamının da restorasyonu tamamlandı. Antik kentin köy meydanı olarak adlandırılan meydandaki dükkanlarda restorasyon ve konservasyon çalışmaları sürürken, tamamlanan dükkanlarda unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatları yaşatılıyor.

 

Antik kent ziyaretçilerinin kent girişinde yer alan asırlık kavak ağacının altında hem dinlenmeleri, hem de dükkanlardan alışveriş yapmaları sağlanacak. İlk etapta tamamlanan dükkanlardan birisinde bakırcılık el sanatları işyeri hizmet verirken, önümüzdeki süreçte diğer dükkanların da çalışmaları tamamlanarak yaşanan bir köy meydanı ortaya çıkacak.
Stratonikeia ve Lagina Antik Kenti Kazı Başkanı Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal Söğüt, “Stratonikeia antik kentinde ve Lagina kutsal alanda antik dönemden gönümüze yapılarda arkeolojik kazı, restorasyon ve konservasyon çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Özellikle Stratonikeia’da yaptığımız çalışmaların önemli bir bölümünü köy meydanı oluşturuyor. Köy meydanının kentin batı kısmında ve antik kentin içinde olan kompleks halinde burada birinci ve ikinci köy meydanı var. Özellikle birinci köy meydanında hemen girişte Camisiyle, hamamıyla, evleriyle, meydanlarıyla, insanıyla, kahvesi ile fırını ile bakkallarıyla önemli bir dokuyu oluşturuyor. Bu bizim için inanılmaz bir değer. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Muğla valiliğimiz ile birlikte yürüttüğümüz Pamukkale Üniversitesi destekli olarak proje çerçevesinde çalışmalarımızı ayamalar halinde devam ettiriyoruz. Biz burada yaşayan bir köy meydanı olsun istiyoruz. Gelen ziyaretçiler Beylikler dönemine ait hamamı da görsün, Beylikler döneminden günümüze kadar gelen camiyi de görsün, evleri de görsünler ve dükkanlardan alışveriş yapsınlar istiyoruz. Hatta buradaki tarihi fırınlarda pişen ekmek kokusunu hissetsin istiyoruz gelen ziyaretçilerin. Burada yok olma tehlikesindeki meslekler yaşasın istiyoruz. Şu anda bir bakırcı var. Bakırcının yanında bir sandaletçi, çömlekçiyi ve ayakkabıcıyı görsünler istiyoruz. O döneme ait meslekleri birebir bir yerlerinde ziyaretçilerimizin görmesini istiyoruz. Tüm çalışmalarımız bu yönde ilerliyor. Burası ile ilgili kurgularımızı tamamlamış durumdayız. Kurgulara bağlı olarak da dükkanları var oldukları şekli ile orijinalliğini korur şekilde restorasyonlarını gerçekleştiriyoruz” dedi.