‘Konya ile Çalışmaktan Memnunuz’

Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu, konusunda uzman çevre bilimcilerle, 27-28 Mayıs tarihleri arasında biyoçeşitliliği gözlemlemek amacıyla Konya’ya geldi. Bu kapsamda düzenlenen programın ikinci gününde AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut öncülüğündeki heyet Kızören Obruğu, Tuz Gölü Bölgesi, Bozkır Kartalı yuvalama alanlarını ziyaret ederek yetkililerden bilgi aldı.

KURAKLIK USTALARI PROJESİ BAŞLATILDI

Bu kapsamda delegasyon heyeti Gherdan Otel’de Kuraklık Ustaları Projesi programına katıldı. Programda konuşan AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, programın açılış konuşmasında böyle bir projenin devamlılığının sağlanmasının önemine vurgu yaptı.

Projenin detaylarını paylaşan TEMA Vakfı AB Proje Koordinatörü Yasemin Korkmaz şunları ifade etti: “Kuraklık ile alakalı birçok çalışma yapıyoruz. Bunlardan bir tanesi de Tarım için İklim Ağı Projesi. Tema Vakfı olarak iklim değişikliğinin tarıma etkileriyle mücadele kapsamında Türkiye’de tarım anlamında 15 sivil toplum kuruluşu ile bir araya gelerek Tarım İçin İklim Ağı projesi başlatıldı. Proje ile alanında uzman bilim insanları çiftçiler ile buluştu. Bu projenin ardından Kuraklık Ustaları Projesi başlatıldı. Bu proje ile de deneyimli çiftçilerden öğrenilen bilgiler genç çiftçilere modern yöntemlerle aktarılıyor. TEMA olarak Konya’da Beyşehir, Ereğli ve Karapınar’daki yaşlı çiftçilerle buluştuk. Bir sonraki aşamada projeyi genç çiftçilere aktaracağız. Tüm çiftçiler iklim krizinin farkındalar. Biz de bu anlamda farkındalığı artırmak için toplantılar düzenliyoruz.”

KIZÖREN OBRUĞU İNCELENDİ

Konya’da sayıları her geçen gün artan obruklarla ilgili de bilgi alan heyet, Kızören Obruğunda incelemelerde bulundu. Büyükelçi Meyer’e obruklar hakkında bilgi veren İklim Değişikliği Uzmanı Prof. Dr. Doğanay Tolunay, “Özellikle bu bölgede yeraltı sularının çekilmeye başlamasıyla o suyun tamamen tükenmesinden sonra yapan yağmurlarla birlikte suyu tutan kalsiyum karbonat çözündüğü için toprak aşağıya doğru çökerek obruk oluşturuyor. Konya’daki üniversitelerde obruk kayıt sistemleri oluşturuldu. Bu kapsamda 2005 yılından sonra obruk sayısının her geçen gün arttığı gözlemlendi” dedi.

Biyoçeşitlilik Uzmanı Dr. Güven Eken ise, “Burası Türkiye’nin en büyük obruklarından birisi. Ben bu civardaki köylerin isimlerine şöyle bir baktığım zaman en az yirmi civarı isminde kuyu olan köy olduğunu farkettim. Bu da aslında bize çok fazla şey anlatıyor. Ne kadar çok yer altı suyunu çekersek o kadar fazla obruk artacaktır. Bir de Kızören Obruğuna baktığımızda suyun yarı yarıya çekildiğini görüyoruz. Bu bize aslında bütün bir Konya’nın durumunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.

ORTAK ÇALIŞMALARIN SAHADAKİ YANSIMALARINI GÖRDÜK

Tuz Gölü’nde de incelemelerde bulunan AB Heyeti son yıllarda gölde meydana gelen çekilmeler, flamingo ölümleri ve ender bulunan bozkır kartalının yaşam alanı hakkında bilgi aldı. Konya’da geçirdikleri iki günü çevre ve iklim değişiklikleri konularında inceleme yapmaya adadıklarını ifade eden AB Büyükelçisi Nikolaua Meyer Landrut, “Büyükşehir Belediyesi ile yaptığımız ortak çalışmaların sahadaki yansımalarını da görmüş olduk. Avrupa’nın kısıtlı ama başarılı desteğiyle umuyorum Konya bütünleşik neticelerle daha iyi yüzleşebilecektir. Altını çizmek isterim ki ben Çatalhöyük’ten çok etkilendim. Orada modern tarımın başlangıcını gördük ve aynı zamanda Konya Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı tanıtım merkezini inceledik” diye konuştu.

Konya'nın küresel iklim değişikliği etkilerinin en ağır yaşandığı şehirlerden biri olduğunu ve proje kapsamında pilot bölge olarak belirlediğini belirten Meyer Landrut, "Geçtiğimiz on yılda Konya ile çalışmalarımız olumlu sonuçlandı ve iklim değişikliğini en ağır hisseden bölge olduğu için Konya’yı pilot bölge olarak belirledik. İklim krizinin ve uygulanan projelerin etkilerini sahada görme fırsatımız oldu. Etkilerin yanı sıra ne yapılması gerektiğini de yerinde görmüş olduk. Projenin finansal açıdan daha küçük ama etki olarak çok önemli bir boyutunu da gördük. Geleneksel tarım uygulamalarının burada önemine değindik. Tarımda su kullanımı ele alınması gereken konulardan birisi” ifadelerini kullandı.