İnsanları hastanelik eden olaydan sonra tedirginlik arttı! Peki şimdi ne olacak?

Kocaeli’de 648 kişi, tükettikleri tavuk dönerin ardından zehirlenerek hastanelik oldu. Olayın ardından yapılan incelemelerde, birçok kasap ve markette satışı yapılan Şenpiliç’e ait 'Annemin Köftesi Piliç Kasap Köfte' ürününde, ciddi sağlık riski taşıyan Listeria monocytogenes bakterisine rastlandı. Bu gelişme, son günlerde kamuoyunda gıda güvenliği konusunda ciddi endişelere yol açtı.
Konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Hulusi Ada, güvenilir gıdanın her türlü bozulma ve hastalığa yol açan etkenlerden arındırılmış, sağlık açısından bir sakıncası bulunmayan, tüketime uygun ve besin değerini kaybetmemiş gıda maddesi olduğunu kaydetti. Başkan Ada, insanların sürdürülebilir, güvenilir, uygun fiyatta, kaliteli, sağlıklı beslenme alışkanlığını geliştirecek besinleri satın alma ve tüketme hakkına sahip olduğunu belirterek, “Gıda güvenirliği, gıdalarda olabilecek fiziksel, kimyasal, biyolojik ve her türlü zararların bertaraf edilmesi için alınan tedbirler bütünüdür. Tarım ve Orman Bakanlığı, güvenilir gıdayı beş ana başlık altında tanımlıyor. Güvenilir gıda; son tüketim tarihi geçmemiş, muhafaza ve satış kurallarına uygun, ambalajlı ve etiketi olan, fiziksel, kimyasal, biyolojik riskleri taşımayan, gereği gibi hazırlanan, korunan gıda olarak karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.
"GÜVENLİ GIDA TÜKETİMİ İÇİN HER TÜKETİCİ AYNI ZAMANDA BİR DENETÇİDİR"
Günümüzde sağlıklı beslenme ve güvenilir gıda tüketiminin önemli bir konu olduğunu vurgulayan Başkan Ada, sağlığı korumak ve güvenli gıda tüketmek için bazı noktalara dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Ada, “Hastalıklardan korunmada güvenilir gıda tüketimi çok önemli. Günümüzde özellikle de alım gücü düşük olan kesime yönelik olarak bazı fırsatçılar; merdivenaltı, kayıtdışı, uygunsuz ürünleri, sokakta, dökme veya ambalajsız olarak, neredeyse hammadde fiyatına satacaklar. Bu ürünlere itibar edilmemeli, satın alınmamalı ve tüketilmemeli. Satın alınan gıdaların etiketlerinde Tarım ve Orman Bakanlığınca verilen kayıt veya onay numarasının olup olmadığının kontrol edilmesi ile tavsiye edilen tüketim tarihi, üretici firmanın adı ve adresi, içerik bilgileri, miktar ve fiyat bilgilerinin incelenmesi büyük önem taşıyor. Güvenli gıda tüketimi için her tüketici aynı zamanda bir denetçidir. Tüketiciler, gıda ile ilgili her türlü ihbar ve şikâyetlerini Alo 174 Gıda Hattı‘nı arayarak yapabilirler. Tarım ve Orman Bakanlığı, gelen ihbarlar sonucunda gerçekleştirdiği denetimlerin sonuçlarından başvuru sahiplerini bilgilendiriyor” diye anlattı.
BU KONUDA İSRAFIN ÖNÜNE GEÇME DE ÖNEMLİ
Gıda güvenliği noktasında dikkat edilmesi gereken bazı konular olduğunu aktaran Hulusi Ada, “Meyve ve sebzeler akan su altında iyice yıkanmalı, özelikle yeşil yapraklı sebzeler gerekirse sirkeli su içinde bekletilmeli, yıkama fırçası kullanılmalı. Çiğ et, tavuk, balık ve yumurtaya dokunduktan sonra eller yıkanmalı. Yemek hazırlama aşamasında, çiğ et ve tavuk kesme ve doğramada kullanılan mutfak aletleri yıkanmadan, çiğ tüketilecek sebze, meyve ile temas ettirilmemeli. Tahıl, kuru baklagiller, şeker gibi kuru gıdalar karanlık, kuru, serin ortamda depolanmalı. 1-2 gün içinde tüketilmeyecek olan et, tavuk ve balık, porsiyonlanarak ve yassı bir şekilde paketlenmiş olarak dondurulmalı. Et yemekleri buzdolabında 1-2 günden fazla, etsiz yemekler ise 3-4 günden fazla bekletilmemeli. Akşam yemeğinden kalan yemekler oda ısısında tutulmamalı, yemeklerin tekrar tekrar ısıtılmasından kaçınılmalı, yemekler yenilecek miktarlarda ısıtılmalı ve hemen tüketilmeli. Toplu yemek yenilen yerlerde, sıcak tüketilmesi gereken yemeklerin yeterince sıcak, soğuk gıdaların ise yeterince soğuk olmasına dikkat edilmeli. Bozulduğundan kuşkulanılan gıdalar tüketilmemeli. Özellikle yaz aylarında kaynağı bilinmeyen, denetimsiz sokak sütü yerine pastörize veya sterilize süt tercih edilmeli. Konservelerde bombaj yapmış, hasar görmüş, paslanmış veya çentikli konserveler satın alınmamalı. Donmuş gıdalar alışverişin sonunda alınmalı, çözünmemiş olduklarına dikkat edilmeli ve en kısa zamanda dondurucuya yerleştirilmeli. Birlemiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu‘na göre günümüzde dünyada 1 milyar insan açlıkla mücadele ederken 1 milyarı aşkın insan da obezite nedeniyle sorunlar yaşıyor. Her yıl dünya nüfusunun tamamını besleyecek kadar gıda üretiliyor ancak ne yazık ki üretilen bu ürünlerin üçte biri yani 1,3 milyar ton gıda finansal, teknik sınırlar ve gıda önlemlerinin alınmaması nedeniyle israf ediliyor. Bu veriler de israfın önüne geçilmesinin önemini ortaya koyuyor” diye konuştu.
GIDA DENETİMLERİ DAHA FAZLA OLMALI
Ekmek fırınları, toplu tüketim yerleri, süt fabrikaları, et fabrikaları, un fabrikaları, çikolata şekerleme fabrikaları, kuruyemiş baharat fabrikaları, meyve sebze fabrikaları, yumurta üretim tesisleri ile gıda sektörünün büyük kısmını oluşturan ve 10 kişiden az işçi çalıştıran işletmelerde denetimlerin artırılması çağrısında bulundu. Ada, “Tarım ve Orman Bakanlığı, gıda güvenliği denetimlerini sıklaştırmalı, çünkü şu anda Türkiye’de yaklaşık 800 bin adet Gıda İşletmesi denetimi, 7 bin adet gıda kontrolörü tarafından yapılmaya çalışılıyor. Bu denetim ekibi ile ancak yılda 1 kez denetleme yapılabilir. Bu da denetimlerin yetersiz olduğunu gösteriyor. Kamuda daha çok gıda mühendisi istihdamı yapmak, güvenilir gıdaya ulaşmak için çok önemli. Bunu da günümüzde yaşanan gıda terörü, taklit, tağşişlerde görüyoruz. Gıda denetim ekipleri, insan sağlığını koruyucu yönde tedbirler almaya ve uygulamaya sürekli devam etmeli. Sosyal medyada gıda ürünleri ile ilgili yapılan paylaşımlara ise çok dikkat edilmeli, her paylaşıma inanılmamalıdır. Çünkü bilinçli veya bilinçsiz sabotaj bile olabilir. O yüzden Tarım Bakanlığı ve adli süreçlerin kararları kesinlikle beklenmeli, ona göre yol alınmalı. Yoksa haksız yere gıda işletmelerini suçlamak hiç doğru değil” diye kaydetti.
GIDALARIN GÜVENLİĞİ HAYATİ ÖNEME SAHİP
Temel gıdaların yüksek fiyatlarının dünya çapında haneler üzerindeki baskıyı arttırdığını söyleyen Başkan Ada, sözlerine son olarak şunları ekledi: “Tehdit, gıda ithalatından büyük bir tüketim payına sahip en yoksul ülkeler için en yüksek düzeyde. Ancak kırılganlık, dünyadaki yoksulların çoğunluğuna ev sahipliği yapan orta gelirli ülkelerde hızla artıyor. Dünya Bankası tahminleri, gıda fiyatlarındaki her bir yüzde puanlık artış için dünya çapında 10 milyon insanın aşırı yoksulluğa sürüklendiği konusunda uyarıyor. Bugün birçok hastalıkların temelinde yetersiz beslenme ve güvenilir olmayan gıdanın tüketimi yer alıyor. Aslında bu sorunların çözümü için meslekte ihtisaslaşmış kişilerle gerekli görev ve yetkilendirilmeler yapılması gerekiyor. Duyarlı olmak zorundayız. Önemli olan halk sağlığıdır. Unutmayalım ki savaştan kurtulma ihtimalimiz var ama açlıktan sağ olarak kurtulma imkanımız yok. Gıda stratejik ve hayati öneme sahip. Gıda Mühendislerinin gıda güvenliği konusunda acilen yetkilendirilmesi gerekiyor.”-Tuba Kaya