Konya turizmine ekoturizm dopingi şart!

Toplumda turizm bilincini geliştirmek, iç turizmi canlandırmak, halkın turizm hareketlerine katılımını sağlamak, turizm ve kültür değerlerini tanıtmak ve turizmi geliştirmek amacıyla, her yıl 15-22 Nisan tarihleri arasında kutlanan “Turizm Haftası” bu sene de Konya’da çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Konya’nın turizm paydasından daha büyük bir pay alması için neler gerekiyor, Konya turizmi nasıl gelişebilir? Necmettin Erbakan Üniversitesi Turizm Fakültesi Ekoturizm Rehberliği ABD Başkanı Doç.Dr. Abdurrahman Dinç, sizler için açıkladı.

Türkiye’ye geçtiğimiz yıl gelen binlerce turist sayesinde ekonomik anlamda hatrı sayılır bir döviz girdisi yapıldığını belirten Doç.Dr. Abdurrahman Dinç, “Her yıl 15-22 Nisan tarihleri arasında Türkiye'de turizm haftası olarak kutlanır ve bugün Türkiye'de turizm sektörler olarak baktığımızda Türkiye'deki ilk beş sektörden bir tanesi durumunda. Özellikle Türkiye'yi ilgilendiren boyutu ise Türkiye'deki cari açığı açıkçası biz döviz girdisi yapmaya çalışıyoruz. O yüzden bizim için çok önemli bir sektör durumunda. Bunu rakamlarla ifade edecek olursak, özellikle Türkiye'de son 20 yılda çok hızlı büyüyen bir trendde turizm gerek gelen turist sayısı bağlamında gerekse Türkiye'nin elde ettiği gelir anlamında yüksek bir artış söz konusu. 2024 verilerine baktığımızda Türkiye 2024 yılı sonu itibariyle 62 milyon turist gelmiş ve Türkiye olarak biz 60 milyar dolarlık bir gelir elde etmişiz. Yani dolayısıyla bu da Türkiye adına gerçekten büyük bir rakam ki Bakanlığımız 2025 yılında 70 milyon turist, 70 milyar gelir gibi bir hedef koydu. Bu anlamda da çalışmalar yürütülüyor. Fakat Türkiye'de turizm pasta payına baktığımızda özellikle deniz turizmine yani kitle turizmi dediğimiz deniz, güneş, kum dediğimiz Akdeniz'e gelen ağırlıklı olduğu turizm türü görülüyor. Ben bununla birlikte artık Türkiye'de turizmin çeşitlendirilmesi gerektiğini özellikle ekoturizm diye tabir ettiğimiz doğaya dayalı turizmin ya da sürdürülebilir turizmin daha artık daha aktif hale getirmesi gerektiğine inanıyorum. Bu bağlamda da Türkiye'nin artık çeşitlendirici farklı alanların olduğunu ve bunların da değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

EKOTURİZMİN ARTTIRILMASI GEREKİYOR

Konya’da bulunan doğal güzelliklerden faydalanılması gerektiğini ve ekoturizmin arttırılması gerektiğini ifade eden Dinç , “Bu bağlamda bunu Konya ölçeğinde değerlendirecek olursak da malum Konya Türkiye'nin yüzölçümü olarak en büyük şehri, bir tarafı Toros Dağlarına sırtını dayayan, bir taraftaysa eski Konya Göl tabanında bulunan çok önemli bir destinasyon. Tarihi değerlerine baktığımız zaman Çatalhöyük'ten gelen tarih boyunca çok önemli bir medeniyete ev sahipliği yapmış olan ama özellikle de Selçuklu başkenti ve Osmanlı'nın en önemli sancaklarından biri olan kentimiz ve şu anda da yine Cumhuriyet tarihinin en önemli altıncı büyük şehir durumunda ve burada da ilginç bir detay var. Türkiye'de en çok ziyaret edilen ikinci müze olan Mevlana Müzesi de burada bulunuyor. Yılda üç milyondan fazla turist burayı ziyaret ediyor. Buraya gelip burada hem Konya'yı görmek hem Mevlana'yı ziyaret ediyorlar. Konya ölçeğine baktığımızda Konya'daki turizm adına özellikle büyükşehir belediyesi başta olmak üzere ilçe belediyeleri gerçekten çok güzel çalışmalara imza atıyorlar. Fakat daha yapacak çok şey olduğu kanaatindeyim. Gerek üniversitelerin, gerekse yerel örgütlerin, işbirliği ile Konya’da daha güzel yerlere taşıyacağına inanıyorum. Bu anlamda kültürel etkinliklerin arttırılması gerekiyor. Halen yıllardır konuşulan pek çok festival var. Bunların bence artık gerçekten yapılması gerekiyor. Bu konuda sağ olsun dediğim belediyeler altyapı noktasında çalışma yapıyorlar ama bu konuda daha özellikle dijital teknolojilerin, dijital tanıtımın bence biraz daha artırılması gerekiyor. Ama en önemlisi bence ekoturizm alandaki etkinliklerin arttırılması gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

YEREL HALK ETKİNLİKLERE DÂHİL EDİLMELİ

Konya’da gerçekleşen etkinliklere yerel halkın daha çok dahil edilmesi gerektiğini ve buna uygun şartların oluşturulması gerektiğini söyleyen Dinç “Son yıllarda gastronomi ile ilgili Konya’da güzel çalışmalar yapılıyor bunlar takdire şayan. Aynı çalışmaların ekoturizm alanında da yapılması lazım. Yani yürüyüş yolları, kamp alanları, çiçek bahçeleri, lale bahçeleri veya diğer bahçelerle ilgili ya da diğer destinasyonlarla ilgili faaliyetin artırılması gerekiyor. Konya'da mesela iki tane milli parkımız var ama bunu pek çok Konyalı bilmez. İşte bunların bence artık daha böyle gerek günübirlik turlarla gerekse belli dönemdeki etkinliklerle çok daha geniş kitlelere ulaştırılması ve bu bağlamda hem Konya’nın gerek yerelde gerekse ulusal çapta tanıtımın çok daha etkili olacağı düşünüyorum. Geçmiş yıllarda sema törenleri sadece bir akşam yapılırken şu anda her akşam sema törenlerinin yapılıyor olması bizim adımıza güzel bir gelişme. Artık Konya'yı ifade eden farklı etkinliklerin olması, Baran'a gecelerinin olması bizim için oldukça önemli. Şu an kurtarmaya çalıştığımız bir Meke Gölümüz var. İşte onunla ilgili çalışmalar arttırılabilir. Karapınar arasında bir jeopark alanıyla ilgili çalışmalar belki bu daha bilimsel olarak daha farklı yere taşınabilir. Konya güzel işlere imza atıyor. Ben burada özellikle şunu vurgulamak istiyorum. Yerel halkımızın da bu işin içine dâhil edilmesi lazım. Pek çok etkinliği yerel halkımız ya bilim bilmiyor ya da çok sonradan haber oluyor. İşte bu konuda yerel halkın farkındalığını arttırıcı, eğitici etkinlikler olması lazım. Bunlara daha özel eğitimler, daha spesifik eğitimler verilebilir. Daha farklı alanlarda bunlar da işin içinde dâhil edilecek çorbada tuz olmasını sağlayacak faaliyetler, etkinlikler yapılabilir. Bu bağlamda dolayısıyla turizm haftasını çok yönlü değerlendirdiğimiz gibi turizmden hak ettiğimiz gelir de bence alacağımızı düşünüyorum” dedi.

BÜYÜKŞEHİR BU İŞTE ÖNDERLİK YAPMALI

Turizm Haftası’nın Konya’da daha canlı geçmesi için başta Konya Büyük Şehir Belediyesi olmak üzere diğer kurumların iş birliği ile daha güzel etkinliklerin yapılabileceğinin altını çizen Doç.Dr. Abdurrahman Dinç, “Başta Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz ve Büyükşehirimiz belki bu konuda biraz daha önderlik yapması gerekebilir. Geçmiş yıllarda işte üniversiteler kendi çaplarında etkinlikler düzenliyordu. Artık daha çok şehri kucaklayıcı, belki daha farklı paydaşların içinde yer aldığı ve aynı zamanda da sonuç odaklı etkinliklere dönüştürebilirsek çok da güzel sonuç alacağımıza inanıyorum. Gerçekten Konya'da elimize attığımız her eden güzellikler fışkırıyor ama bunu biz ne yapıyoruz? Herkes kendi imkânlarıyla bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bunu çok daha komplike işin içinde turların, belediyelerimizin, üniversitelerimizin, Kültür ve Turizm Müdürlüğümüzün, acentelerin, turizm rehberlerinin olduğu böyle herkesi kucaklayıcı etkinlikler ben inanıyorum ki çok daha ses getirecektir. Konya’nın daha hızlı tanınmasına hem de hak ettiği gibi hem maddi hem manevi kazanımları elde etmesine daha güzel kazanç elde etmesini sağlayacaktır” şeklinde konuştu.