FETÖ Elebaşı Geride Kirli Bir Karne Bıraktı
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, ABD'nin Pensilvanya eyaletinde öldü. Elebaşı Gülen, yaşadığı süreç boyunca hem İslam'a hem de Türkiye Cumhuriyeti devletine akıl almaz ihanetlerde bulundu.
İşte FETÖ'nün ihanet defteri...
ERMENİ SOYKIRIMINI KABUL ETTİ
27 Nisan 1941 yılında Erzurum'da doğan Fetullah Gülen, örgütünün temellerini 1960 yıllarının başında İzmir'de attı. Sıradan bir vaiz olan Gülen, daha o yıllarda, Türkiye karşıtı mihraklarla yakın ilişki içerisinde oldu.
6 Mayıs 1965 yılında Ermeni Patriği Şinork Kalustyan'a yazdığı ve Türkiye'yi Ermenilere karşı soykırım yapmakla suçladığı ihanet mektubunda, "1915 yılında Ermenilere yapılan büyük soykırımını lanetle yâd etmeden geçemeyeceğim. Öldürülen katledilen insanların içerisinde ne kadar büyük insanların bulunduğunu derin bir hassasiyetle okuyor, onları saygı ile anıyorum."
PAPA'YA MEKTUP
9 Şubat 1998 tarihinde Vatikan lideri Papa 2. John Paul'e bir mektup kaleme alarak, "Üç büyük dinin doğum yeri olarak bilinen toprakların dünyayı daha iyi yaşanabilir bir mekan kılma yolundaki kutsal misyonumuzu tam manasıyla bilen halkından size en içten selamları getirdik. Yoğun gündeminizde bize zaman ayırarak sizinle müşerref olmayı bahşettiğiniz için zati alilerinize en derin kalbi teşekkürlerimizi sunarız" ifadelerini kullandı.
FETÖ Elebaşı Fethullah Gülen, 1998'de dönemin Papa'sı 2. Jean Paul ile baş başa görüştü. Fethullah Gülen'in yanındakiler, Papa'nın elini öptü. FETÖ, ABD istihbaratı CIA'nın başlattığı "dinler arası diyalog" projesi kapsamında, Papa ve Amerika'daki Evanjelist gruplar ile birlikte çalıştı.
BAŞÖRTÜSÜNE FÜRÜAT DEDİ
28 Şubat sürecinde, başörtülü kızlar, okullara alınmadığında, zihinlerini yıkadığı haşhaşilerine başınızı açın talimatı verdi.
Bununla da yetinmeyen FETÖ elebaşı, başörtüsüne yönelik, gereksiz anlamına gelen fürüat tabirini kullandı.
DEVLETİN KILCAL DAMARLARINA SIZIN!
1960 yılından itibaren ihanetin ağlarını örümcek gibi ören Gülen, devşirdiği haşhaşilerine, 'Devletin kılcal damarlarına' sızın talimatı verdi. Talimatla birlikte, örgüt üyelerinin devletin haberleşme kurumları ve GSM kurumlarında yapılanmaya gittiği daha sonraları tespit edildi.
DEVLET TEDBİR ALMAYA BAŞLADI
İhanetleri fark edildiğinde dershaneleri kapatılmak istendi. Zira, örgütün bir numaraları eleman kaynağı dershanelerdi. Eğitim kılıfı adı altında faaliyet yürüten dershaneler, bir nevi beyin yıkama merkezleriydi. Devlet, buraları kapatmaya başladığında, FETÖ'cülerin kumpasları ardı ardına gelmeye başladı.

MİT BAŞKANI GÖZALTINA ALINMAK İSTEDİ
7 Şubat 2012 tarihinde, FETÖ'nün emniyet içindeki elemanları, düzmece belgelerle MİT Başkanı Hakan Fidan'ı gözaltına almak istedi. O dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan, bu ihanete canı pahasına geçit vermedi. FETÖ'cüler, Hakan Fidan'ı gözaltına alsaydı, devletin en mahrem bilgilerine ulaşmış olacaklardı.
MİT TIRLARI İHANETİ
Hatay Kırıkhan'da 1 Ocak 2014 ve Adana Ceyhan'da 19 Ocak 2014'te Suriye'ye giden MİT'e ait yardım tırları FETÖ'cü emniyet ve yargı mensupları tarafından durduruldu. Amaçlaları, Türkiye'yi uluslararası siyasi arenada zora sokmaktı. Söz konusu TIR'larla, terör örgütlerine yardım ediliyor algısı oluşturmak isteyen FETÖ'cü hainler, devlete yönelik büyük bir karalamam kampanyası başlattı.

15 TEMMUZ FETÖ'CÜ DARBE GİRİŞİMİ
Bütün kumpasları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından boşa çıkartılan FETÖ'cüler son çare olarak, darbeye başvurdu. Milletin iradesinin ayaklar altına alınmak istendiği o gece, millet destansı bir kahramanlık örneği sergiledi. Erdoğan'ın talimatıyla sokağa çıkan milyonlar, canı pahasına darbeyi engelledi. O gün 251 kişi vatan için şehadet şerbetini yudumladı. 2 bin 700'den fazla vatandaşımız ise gazilik mertebesine erişti.
Kaynak: Sabah Gazetesi