Konyalı Ahmet Taşkın Yaşadıklarını Anlattı! 'Ne Olur Beni Şehit Et Allah'ım'

Konyalı Ahmet Taşkın Yaşadıklarını Anlattı! 'Ne Olur Beni Şehit Et Allah'ım'
Türkiye yılardır terörle mücadelesini başarıyla sürdürüyor. Yurt içi ve sınır bölgelerinde düzenlenen çeşitli operasyonlarda, binlerce hain terörist etkisiz hale getirilmeye devam ediliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri kahramanca mücadelelerini sürdürürken...

Türkiye yılardır terörle mücadelesini başarıyla sürdürüyor. Yurt içi ve sınır bölgelerinde düzenlenen çeşitli operasyonlarda, binlerce hain terörist etkisiz hale getirilmeye devam ediliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri kahramanca mücadelelerini sürdürürken Türkiye'nin farklı şehirlerinde düzenlenen operasyonlarda yaralanan gazilerimiz Konya’nın Sesi’ne özel yaşadıkları süreci Ramazan boyunca anlatmaya devam edecek.

Muş'ta terör operasyonunda mayın patlaması sonucu ağır yaralanan ve sağ gözünü kaybeden Gazi Ahmet Taşkın, gazetemize özel yaşadığı o anları bizlerle paylaştı. Taşkın, “Yaralandığım gün aslında ben o gün tuhaf bir şeyler olduğunu hissetmiştim. Askerde ki yakın arkadaşımla bu durumu paylaştım. Mehmet’e ‘Devrem bugün görevde hissediyorum. Ya şehit olacağım ya da gazi’ dedim. İçimde o gün bir burukluk oldu. Bunun yanı sıra manevi olarak çok güzel duygular yaşadım” ifadelerini kullandı.

‘15 YILDIR BEYNİMDE ŞARAPNEL

PARÇASI TAŞIYORUM’

Gazilik sürecinde neler yaşadığını anlatan Gazi Ahmet Taşkın, “2006 yılında acemi birliğimi yapmak için Isparta’ya gittim. Burada komanda eğitimi aldım. Usta birliğim için Bingöl’de görev yaptım. Askerliğimin sekizinci ayınca yaralandım. Yaralandığım gün aslında ben o gün tuhaf bir şeyler olduğunu hissetmiştim. Askerde ki yakın arkadaşımla bu durumu paylaştım. Mehmet’e ‘Devrem bugün görevde hissediyorum. Ya şehit olacağım ya da gazi’ dedim. İçimde o gün bir burukluk oldu. Bunun yanı sıra manevi olarak çok güzel duygular yaşadım. Bunu arkadaşıma ifade ettiğimde böyle bir şey olmayacağını ve sağ salim gidip geleceğimi dile getirdi. Gitmeden arkadaşımla helalleştim. Sonra operasyon hazırlığımızı yaptık. Bölgeye intikal ettik. Bu bölge teröristlerin olduğu ve mayınlı bir bölgeydi. Önce bir çatışma çıktı. Çatışmanın ortasında kaldık. Arkadaşım o esnada yere döşenen mayına bastı. Maalesef o arkadaşım şehit düştü. O patlama sonucu sağ gözüme şarapnel parçası geldi. Sağ gözümü bu sebeple kaybettim. 15 yıldır beynimde şarapnel parçası taşıyorum. Beynimde kalan bu şarapnel parçalarını onur ve şerefle taşıyorum. Bugün gel deseler ben yine vatanım için giderim. Vatana canım feda” şeklinde konuştu.

‘OĞLUM YAŞIYOR MU KOMUTANIM?’

“Komutanım babamı aradığında telefonu açar açmaz ilk cümlesi ‘Oğlum yaşıyor mu’ olmuş” şeklinde konuşan Ahmet Taşkın, “Savaş esnasında yaralandığım süreçte olayın sıcaklığı ile bir acı hissetmedim. Allah Türk askerine o an bir güç veriyor. Sadece anne diye feryat ettiğimi arkadaşlarım söylüyor. O an bilincim tam yerinde değil. Tabii arkadaşlarım beni helikoptere taşıdılar. Şehit olan arkadaşıma ilk baktıklarında nabzın olmadığını fark ettiler. Bu sebeple benim yanıma gelerek nabzımı kontrol ettiler ve şükür ettiler. Elazığ Fırat Üniversite Hastanesi’ne sevkim yapıldı. İlk müdahaleler sonrası GATA’ya sevkim gerçekleştirildi. Burada uzun süreçli bir tedavi görüm. Babam o yıllarda kamyon şoförlüğü yapıyordu. İzmir’deydi. O an görev yapan komutanım babamı arayarak ‘Kamil Amca, oğlunuzun durumu gayet iyi. Tedirgin olmayın. Hastaneye gelebilirsiniz’ diyerek babamı çağırıyor. Babam çok üzülmüş. Babam numarayı görür görmez çok korkmuş. Çünkü günlerdir benden haber alamayıp bir anda Bingöl numarasının onu araması korkutmuş. Telefonu açar açmaz ilk cümlesi ‘Oğlum yaşıyor mu’ olmuş. Bu sözlerin üzerine ailemi Ankara’ya davet ediyorlar” açıklamalarında bulundu.

‘ANLATILAN HER ŞEY VATAN MİRASIDIR’

Gaziliğin maneviyatını zamanla anladığını dile getiren Taşkın, “Hastanede gözümü aldılar ve uzun süre göz bölümünde tedavi oldum. Çünkü gözüme şarapnel geldiği için göremiyordum. Bunun yanı sıra beyin cerrahisinde de tedavi oldum. GATA’da 9 ay boyunca tedavi oldum. İlk yaralandığım zaman gaziliğin o büyük maneviyatını anlamıyor insan. Bunun sebebi ise yirmili yaşlarda delikanlılar olmamızdır. Hayatının baharında bir yanın eksiliyor. Elbette bunun maneviyatını zamanla anlıyor insan. Orada bulun hemşire ve doktorlarımız bizlerle çok ilgileniyor. Elbette o an öfke kontrolümü sağlayamadığım zamanlar oluyordu. Vatanım için elbette gözüm feda olsun fakat o anı yeni yaşamış bir delikanlının zor süreçler atlatmasını normal karşılıyorum. O yaşadığım duyguların tarifi yok aslında. Anlattığımız şeyler birer anı değildir kesinlikle. Anlatılan her şey vatan mirasıdır” ifadelerini kullandı.

‘NE OLUR BENİ ŞEHİT ET ALLAH’IM’

Hayalinin hep şehit olmak olduğunun altını çizen Taşkın, “Hayalim hep asker olmaktı. Çocukluktan beri hep unu hayal eder düşler kurardım. Asker olduktan sekiz dokuz ay kadar sonradan yaralandım. Rabbime şükürler olsun ki bu yolda gazi oldum. Ben şehit olmayı çok istedim. Her operasyona giderken Rabbime ‘Ne olur beni şehit et Allah’ım’ der ve dua ederdim. Bir arkadaşımı kaybettim ama onun yerinde olmayı da çok arzu ederdim. Şehitlik herkese nasip olmaz. Şu anda Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Beyşehir Temsilcisi olarak görev almaktayım. Bu vesile ile vatanıma, şehit aileleri ve gazilerimize destek oluyorum. Askerlik vatan için önemli bir kademedir” dedi. •Gizem Başar

Kaynak:Konya'nın Sesi