Isparta Gülü, Konya’dan Dünya’ya gidiyor
Kampanyalı ürünlerine bakım sabunları, nemlendirici besleyici onarıcı el ve vücut losyonu kremleri, gül mumları ve ziynet tarzında süs eşyaları koyan Gül Dünyası adlı işletmenin sahibi Hamza Çetin, gelin ve damat sepetlerinde erkeğe ve kadına farklı parfüm, roll on, şampuan, duş jeli, sabun ve benzeri birçok ürün ekliyor.
ÜÇ YÜZ KADAR ÇEŞİT ÜRÜN VAR
Elinde hem gıda hem de bakıma yönelik çok sayıda ürün olduğunu belirten Çetin," Memleketim Isparta gülün içerisinden gelmekteyiz. Bu işi hem Isparta'da hem Konya'da sürdürmekteyiz. Isparta'da ağabeylerim burada da yaklaşık olarak sekiz yıldır ben işletiyorum. Satışlarımız iyi elhamdülillah, bayramda ilk gün kapalıyız ikinci günden itibaren her gün açığız. Ticaret babamdan gelen bir meslek ama bu iş sonradan neden olmasın diyerek içine girdiğimiz bir meslek, nasıl ki Van'ın otlu peyniri Aydın'ın zeytinyağı inciri meşhursa Isparta'nın da gülü meşhur. Hakikaten Isparta bu noktada kendini geliştirmiş durumda, gül yağını yurtdışına çok fazla ihraç ediyorlar. Gül suyunu cilt bakımlarında kozmetikte toniği ,köpüğü , sütü ve diğer benzeri ürünleri gibi çok çeşit var. Belki biz gül deyip geçiyoruz ama şu an sadece bizim elimizde üç yüz kadar çeşit ürünü var. Vazelin losyon krem ürün bazında çıkıyor. Genelde Isparta’da pembe gül meşhurdur oranın gülü olarak, o zamandan bu güne kadar yapmaya çalışıyoruz” dedi.
TONLARCA GÜL FABRİKAYA GELİR
“Üretici değiliz ama Isparta’da firmaların isim adı altında bayisi noktasında burada çalışıyoruz” diyen Çetin, “Güller bizim Isparta’da mayıs-haziran gibi hassas zamanlarında toplanıyor. Sabahın ilk ışıklarında henüz güneş doğmadan kalkılır güllerin üzerinde arılar çok fazla dolaştığından arılarla muhatap olmamak için hem de işi hızlandırıp bitirmek için o serinlikte bir sabah bir de ikindi vakitlerine doğru tarlalarda hassas zamanlar olur. Oradan tonlarca gül fabrikaya gelir fabrikada işleme konulur, yağı ayrı suyu ayrı çıkar sonrasında temel ham maddelerden farklı ürünler krem, losyon, reçel ve şerbet şeklinde birçok ürün çıkar. Ürünlerimiz sadece bakım üzerine değil gıdaya yönelik reçel, şerbet, lokum ve yağı gibi birçok ürünümüz de var. Hepsi gülden oluştuğu için hepsi birbiriyle iç içe aslında biz hepsine bir bütün olarak bakıyoruz” şeklinde konuştu.
SAF GÜL SUYUNDA
EKŞİMTIRAK BİR KOKU OLUR
Saf gül suyunun sentetik olandan farkının nasıl ayırt edileceğini anlatan Çetin, “Sentetik gül suyu esansiyel bir gül suyudur genelde parfümlü kokar güzel kokar bir mevlütte, cenazede, sohbette insanların mesela evinde misafirine ikram ettikleri şeyler aslında sentetik gül suyu yani suyun içerisine esansiyel bir parfüm katılarak ya da bir öz katılarak onun parfümleştirilmiş hali aslında ama saf gül suyu herhangi bir karışıma uğramadan gülün tamamen özütü olur. Aslında biz bu gül suyunu tatlılarda güllaçta aşurede çok tüketiyoruz ama farkında değiliz. Tatlı yapımında cilt bakımında kullanılıyor. Saf gül suyu bir de koklayınca hafif ekşimtırak bir koku olur gül suyunda parfüm var arada bir fark vardır. Müşterilerimizden orijinal kullananlar aradaki farkı bu sentetik ya da bu saf gül suyu diye ayırt edebiliyor. İkisine de hitap etmek lazım sentetik gül suyundan kasıt ferahlatıcı bir gül kokusu olsun diye saf gül suyundan maksat da cildin sıkılaşması sivilce için siyah nokta için genel olarak tavsiye ettiğimiz bir ürün. Fiyatlarımız enflasyona oranla bir yükseliş var ama afaki bir yükseliş yok. Herkesin bütçesine hitap edecek ürünlerimiz mevcut. Orijinal gül yağımız var ortalama dört ton gül yaprağından bir kilogram elde ediliyor. O bir kilogramın bir gramı iki yüz elli lira. Gül yağını hastalıkları için kullanan müşterilerimiz var enerji meditasyon için kullananlar da var. Bitki içinde frekansı en yüksek olan güldür, onu vücuda sinsin enerji versin diyerek kullanan müşterilerimiz de var” ifadelerini kullandı. •Betül Akçadaşoğlu