Gazi Emrah Kayış anlattı: El-Bab’da Göz Gözü Görmüyordu!
Türkiye yılardır terörle mücadelesini başarıyla sürdürüyor. Yurt içi ve sınır bölgelerinde düzenlenen çeşitli operasyonlarda, binlerce hain terörist etkisiz hale getirilmeye devam ediliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri kahramanca mücadelelerini sürdürürken Türkiye'nin farklı şehirlerinde düzenlenen operasyonlarda yaralanan gazilerimiz Konya’nın Sesi’ne özel yaşadıkları süreci Ramazan boyunca anlatmaya devam edecek.
Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Elbab’da görev aldıkları bölgeye açılan savaş sonrası atılan bomba yıkılan duvar sonucu yaralanan Gazi Emrah Kayış, gazetemize özel yaşadığı o anları bizlerle paylaştı. Kayış, “Şırnak’ta, Diyarbakır’da, El-Bab’da nerede olursa olsun herkesin acısı da anısı da farklı olur. Bu sebeple bu dönem hassas bir dönemdir. Bizler Türk oluşumuzdan gurur uyan insanlarız. Bu vatanı ismi değişen fakat zihniyeti değişmeyen kişilere yar etmemek adına hep savaşacağız” ifadelerini kullandı.
EL-BAB’DA GÖZ GÖZÜ GÖRMÜYORDU!
Operasyon günü neler yaşandığını anlatan Gazi Emrah Kayış, “Uzman Çavuş olarak askeriyede görev almaktaydım. 26 Ağustos 2016 yılında Kilis’e görevlendirildik. Burada Fırat Kalkanı Harekatı başlamıştı. 21 Aralık 2016 tarihinde ilgi (a,b.c) emir gereği 4. Komd.Tb.K.lğına verilen Fırat Kalkanı Harekatı desteklemek maksadıyla icra edilen görev esnasında, saat 15:00'da, Suriye AL BAB hastane bölgesinde DEAŞ Terör örgütü ile karşı karşıyaydık. Biz burada şehit kardeşlerimizi taşıyorduk. Hava çok sisli olduğundan kaynaklı göz gözü görmüyordu diyebilirim. 2 metre ilerimiz görünmüyordu. DEAŞ Terör örgütü mensuplarınca bombalı araç patlatması neticesinde bomba etkisinde yıkılan duvarın altında kaldım. Sol kol, sol kulak ve bacağımdan yaralandım. Patlama sonucu 16 şehit ve 33 yaralı askerimiz oldu. Gaziantep Şahinbey Üniversite Hastanesine tahliye edildim. Bilincim açıktı. Burada 4-5 gün boyunca tedavi altında kaldım” şeklinde konuştu.
‘YARALANDIĞIMI SOSYAL MEDYADAN ÖĞRENDİLER’
Yaralanma haberini ailesinin sosyal medya sebebi ile gördüğünü ifade eden Emrah Kayış, “Hastanede kalırken aileme haber vermek istediklerinde ret ettim. Aileme hastanede kaldığımı söylemiyor normal bir şekilde görevime devam ediyor gibi davranıyordum. Ta ki sosyal medya hesaplarından arkadaşlarımız gazi ve şehit olan kişilerin fotoğraflarını ve isimlerini etiketleyene kadar. Benimde ismim ve fotoğrafımı gazi olduğum için sosyal medyadan etiketlemişler. Teyzem sosyal medyadan fotoğrafımı görmüş. Aileme iyi olup olmadığımı sormuş. Bu olaydan bir günce babamla irtibata geçip konuşmuştum. Bu sebeple şüpheleneceklerini düşünmüyordum. Babam teyzeme daha dün konuştuk hiçbir şeyi yoktu demiş. Bunun üzerine bir başka tanıdığımızın da oğlu burada askerlik yaptığı için sosyal medya paylaşımını görmüş ve aileme gazi olduğumu yaralandığımı söylemiş” diye konuştu.
‘BABAMIN KARŞISINDA YÜRÜYEMEDİM’
Babasının görüntülü konuşmada gazi olduğunu gördüğünü belirten Kayış, “Ailemi yanımda istemediğim için kendi imkânlarım ile Kayseri’ye geldim. Burada üç dört gün daha misafirhanede kaldım. Ben hala yaralandığımı saklıyordum. Babamı arayıp arkadaşım yaralandı onun yanında refakatçi olarak Kayseri’ye geldim dedim. Fakat artık babam inanmıyor ve yalan söylediğimi onları üzmek istemediğimi söylüyordu. Bunun üzerine görüntülü konuşmak için aradı. Telefonu uzak bir yere koymamı istedi. Telefonun karşısına geçip yürümemi istedi. Fakat yaralanmam sebebi ile yürüyemiyordum. Sol kolumu kaldırmamı istedi fakat onu da yapamıyordum. Babam bunun üzerine yanıma geleceğini söyledi. Arkadaşlarımdan rica ederek beni Yozgat’a göndermelerini istedim. Diğer aşamada Konya’da Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde ki doktorlarım bana çok yardımcı oldular. Ve artık %46 engelli raporu aldığım yaralar sebebi ile verildi. Yaşadığım sinir hasarları sebebi ile daha kötü sonuçlar oluşabileceğini bunun sebebi ile fazla dikkatli olmam gerektiği söylendi. Konya’ya geldiğimde Hava Savunma Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı’nda dört yıl boyunca görev aldım. Gazi olduğum için artık çalışmıyorum” şeklinde konuştu.
‘KENDİ KENDİMİN DOKTORU OLDUM’
Yaşadığı gazilik sürecinde kendisini kurslara ve aktivitelere adadığını ve bunun kendisine iyi geldiğinin altını çizen Kayış, “Şimdilerde KOMEK Kurslarına katılım sağlayarak sosyal yaşamıma devam ediyorum. 16 adet kursiyer sertifikam var. Emlak danışmalığı, aromatik bitkiler danışmanlığı, İngilizce-Rusça A-1 seviye gibi pek çok kursa katılım sağlayarak kendimi geliştirmeyi seviyorum. Gazi olduğum için kendimi bir sınıra kapatmadım. Psikiyatri desteği almadım. Bunun sebebinin isin kendi ruhumu sosyal aktivitelerimle destekliyor ve besliyor olmamdır. Kendi kendimin doktoru oldum. Araştırmalar yaparak bana neler iyi geleceğini öğrendim. Spor açısından el verdiğince kendime destek olmaya çalıştım. Beslenme konusunda dikkatli oldum. Elbette geçmişi hatırlıyorum. Ara ara beni yokluyor. Ama bunun üzerine düşmemin beni kötü etkileyeceğini bildiğim için bundan uzak durdum” ifadelerini kullandı.
‘HER GAZİNİN ACISI DA ANISI DA FARKLI’
“Herkesin acısı da anısı da çok farklıdır. Ben askerlik hayatım boyunca bunu gördüm” şeklinde konuşan Kayış, “Allah şu an görev alan kardeşlerimin hepsinin yardımcısı olsun. Herkesin acısı da anısı da çok farklıdır. Ben askerlik hayatım boyunca bunu gördüm. Şırnak’ta, Diyarbakır’da, El-Bab’da nerede olursa olsun herkesin acısı da anısı da farklı olur. Bu sebeple bu dönem hassas bir dönemdir. Bizler Türk oluşumuzdan gurur uyan insanlarız. Bu vatanı ismi değişen fakat zihniyeti değişmeyen kişilere yar etmemek adına hep savaşacağız. Şu an görev alan kardeşlerimiz kendilerine çok dikkatli etsinler” dedi. •Gizem Başar
Kaynak:Konya'nın Sesi