Eğitimciler 'şiddeti önleme yasası' istiyor
Eğitim Bir-Sen (EBS) Konya Şubesi, eğitimde şiddet olaylarının son bulması için Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını Memur-Sen Konya İl Temsilcisi, EBS Konya Şube Başkanı Nazif Karlıer yaptı. Karlıer'e yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda sendika üyesi eşlik etti. EBS Konya Şube Başkanı Nazif Karlıer, “Yeter artık! Kınama mesajı değil, Şiddet Yasası istiyoruz” dedi.
BU KONUDA ÇOK GEÇ KALINDI!
Eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddet olaylarını protesto etmek amacı ve şiddeti önleyecek, failleri cezalandıracak, mağdurlara hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılması talebiyle bir araya geldiklerinin altını çizen EBS Konya Şube Başkanı Nazif Karlıer,
son olarak İstanbul/ Eyüpsultan’da eski bir öğrencinin okul müdürü İbrahim Oktugan’a silahla saldırıda bulunduğunu, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan okul müdürünün kurtarılamayarak vefat ettiğini ifade etti. “Meslektaşımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve bütün eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz. Kanayan bir yara hâline gelen şiddet olaylarına dikkat çekiyor, tedbir alınması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz” diyen Başkan Karlıer, “Bu çağrımızı yıllardır yapıyoruz. Sesimize kulak verilseydi, gereken önlemler zamanında alınmış olsaydı belki de bugün başka şeyler konuşurduk. Ancak ne yazık ki birçok konuda olduğu gibi bu konuda da geç kalınmıştır. Genel Başkanımız Sayın Ali Yalçın, Millî Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin’in daveti üzerine bakanlıkta bir görüşme gerçekleştirmiş, görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yapılmıştır. Sayın bakanın davetini ve eğitimcilere şiddeti önlemek üzere yapılacağı ifade edilen çalışmaları önemli ve kıymetli buluyoruz” şeklinde konuştu.
'ŞİDDETİ BİR DEFA DAHA LANETLİYORUZ'
Memur-Sen Konya İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Konya Şube Başkanı Nazif Karlıer, ayrıca şunları söyledi: “Bakanlıkta yapılan ortak basın açıklamasının ardından, genel başkanımızın katılımıyla TBMM önünde gerçekleştirdiğimiz geniş katılımlı eylem, eğitimcilere şiddeti önlemeye dönük kararlılığımızın ve şiddet olaylarının oluşturduğu büyük üzüntünün bir tezahürüdür.
Dün Ankara’da TBMM önünde yaptığımız çağrıyı bugün burada bizler de yapıyoruz: Ölümle sonuçlanmaya başlayan saldırıların son bulması için gereken adımlar ivedilikle atılmalı; eğitimcilere yönelik şiddeti önleme yasası artık çıkarılmalıdır. Öğretmen, memur, hizmetli, şef, şube müdürü demeden tüm eğitim çalışanlarına, kamu görevlilerine yönelen şiddeti bir defa daha lanetliyoruz. Bugüne kadar kamu görevlilerine yönelik gerçekleştirilen tüm şiddet olaylarında tepkimizi en sert şekilde ortaya koyduk. Sendika olarak, geçen yıl hayata geçirilen Öğretmenlik Meslek Kanunu tartışmalarında şiddete yönelik düzenlemeyi talep edip son ana kadar sergilediğimiz ısrarın gereği yapılmadı. O gün gereği yapılsaydı belki bugün daha farklı konuşmak mümkün olacaktı. Sayın Genel Başkanımız Ali Yalçın ile görüşmesinde sayın Bakanın meslek kanununa ilişkin yeni düzenleme konusunda kullandığı ‘şiddete karşı yasal düzenleme’ ifadelerini son derece kıymetli buluyoruz. Bunun bir an evvel hayata geçmesinin takipçisi olacağız.
ŞİDDETE KARŞI CAYDIRICI CEZALAR İSTİYORUZ!
Eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını önleyecek, caydırıcı olacak, failleri cezalandıracak ve mağdur çalışanlarına hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılmasının sağlanması için 10 Mayıs'ta iş bırakma eylemi gerçekleştirdiklerini belirten Başkan Karlıer, EBS'nin ülke genelinde basın açıklamaları yaptığını ve eğitimcileri yönelik saldırıları lanetlediğini söyledi. İş bırakma eylemiyle eş zamanlı olarak, 1 hafta sürecek (10-17 Mayıs tarihleri arasında) dilekçe kampanyası da başlattıklarını dile getiren Eğitim Bir-Sen Konya Şube Başkanı Nazif Karlıer, konuşmasını şu cümlelerle noktaladı: “Son birkaç yılda yaşanan hadiselere bakıldığında görülecektir ki, şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, ne yazık ki yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş; eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesini sekteye uğratacak boyuta ulaşmıştır. Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının neticesidir.
Yarın yaşanmasını istemediğimiz acılar da bugünkü ilgisizliğin sonucu olmamalıdır. Şiddetin, eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta varması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hâle getirmektedir. Devlet, kasıtlı şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemekle mükelleftir. Devletin bu yükümlülük çerçevesinde, suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari şartları tesis ederek yaşam hakkını koruma ve ayrıca buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin hukuk devleti olmanın gereği olduğunu bugün burada bir kere daha hatırlatmak istiyoruz. Bu doğrultuda, eğitim çalışanlarına karşı eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları olarak, şiddete karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayana, çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını istiyor ve bekliyoruz" dedi.
Kaynak:Haber Merkezi