Dünyanın Ayakta Kalabilen En Eski Kilisesi Konya'da! O Kilisenin İçinden Bakın Neler Çıktı? İşte Detaylar...
Konya'da 5 bin yıllık Rum köyü olarak bilinen Sille Mahallesi'ndeki Aya Elenia Kilisesi, Anadolu'nun ilk kiliselerinden biri olarak biliniyor. Yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi gören bu kilisenin içerisinde neler var, ibadetler devam ediyor mu? gibi sorular vatandaşlar tarafından araştırılmaya devam ediyor. Sizler için bu sorularınızı haberimizde cevapladık. İşte detaylar...
"Hagios Mikhael ya da Büyük Kilise olarak da bilinen yapı, Sille’nin Subaşı Mahallesi’nde, Tatköy yol ayrımının güneyinde, eski bir çayın kenarında yer almaktadır.
Kilisenin naos giriş kapı sı üzerinde bulunan kitabeye göre yapı, 327 tarihinde İmparator Konstantin’in annesi Helena tarafından inşa ettirilmiş; Sultan II. Mahmut ve Abdülmecit dönemlerinde de tamirat görmüştür.
Dört serbest destekli, kapalı Yunan haçı planlı olan kilisenin narteksine güneydeki bir kapı ile girilmektedir. Narteksin kuzey ve batı cephelerindeki kapıların sonradan kapatıldığı izlerden anlaşılmaktadır. Narteksin kuzey ve güney köşesinde, galerilere geçişi sağlayan ikinci kata çıkan merdivenler yerleştirilmiştir.
Naosa giriş tek bir kapı ile sağlanmaktadır. Naos, merkezde dikdörtgen kesitli dört serbest payenin oluşturduğu kare mekândan ve dik eksenlerde yer alan dikdörtgen mekânlardan oluşmaktadır. Naosun doğusunda ise içten ve dıştan yarım yuvarlak apsis ile iki yanına yerleştirilen daire planlı yan apsis niteliğinde nişler bulunmaktadır. Bir seki ile naos zemininden yükseltilen bemada, altar olduğu düşünülen sütunlu bir taş ile kuzey duvarına yerleştirilmiş üç niş yer almaktadır. Bema ile naos arasındaki ayrım ahşap bir ikonastasis ile sağlanmaktadır. Buradaki ikonaların bir kısmı çalınmış, bir kısmı ise müzeye taşınmıştır.
Naosun kuzey, güney ve batı yönlerine yerleştirilmiş kadınlar için bir galeri katı yer almaktadır. Naosun merkezi dört payenin taşıdığı yüksek kasnaklı bir kubbe, apsisin iki yanındaki dikdörtgen mekânlar sivri tonoz ve diğer kısımlar ise ahşap düz tavan ile örtülüdür.
Kilisenin naosunda, kuzeybatı payesine bitişik, zeminden yüksekte yerleştirilmiş ahşap bir ambon ile kuzeydoğu payesine bitişik ahşap bir kathedra bulunmaktadır.
Kilisenin narteks ve naosunda XIX. yüzyıl onarımında yapılmış, rokoko üslubunda altın yaldızlı bitkisel bezemeli, alçı süslemeler yerleştirilmiştir. Naosta ise freskolar bulunmaktadır. Kubbede yer alan 1880 tarihi, freskoların XIX. yüzyılda yapıldıklarını göstermektedir. Mevcut freskoların altında daha önceki dönemlere ait freskoların yer aldığı batı galeri bölümündeki kapının her iki yanındaki izlerden anlaşılmaktadır.
Narteksteki, naosa giriş kapısı üzerinde yer alan kitabenin her iki yanında beyaz ata binmiş Aziz Georgios ile Aziz Minas resmedilmiştir. Figürlerden Aziz Georgios bugün silinmiş olan bir ejderi öldürürken gösterilmiştir.
Naosta bulunan freskolar ise kubbede, kubbe kasnağının iç yüzünde, payeleri birbirine bağlayan kemerler üzerinde ve bema duvarlarında yer almaktadır. Kubbede kâinatın hâkimi İsa, kasnakta İmparator Konstantine ve annesi Helena ile iki figür, pandantiflerde dört İncil yazarı, kuzey, güney ve doğu kemerleri üzerinde on iki havari ile melekler, batı kemeri üzerinde ise Meryem, İsa’nın vaftiz edilmesi, melek, Havva’nın cennetteki yasak elmayı alması ve Âdem ile Havva’nın cennetten kovulmaları sahneleri işlenmiştir. Doğu haç kolunda ise tavanda Tanrı, apsis yarım kubbe eteğinde kutsal ruh, tonoz başlangıcında dört İncil yazarı ile güneydoğu paye iç yüzeyinde baş melek Mikhael resmedilmiştir.
Yapıda kullanılan diğer bir bezeme ise kubbe kasnağının dış yüzünde görülen tuğla süslemelerdir. Kesme taşlardan yapılmış kasnakta bulunan üç tuğla şeritte zikzak, balıksırtı ve güneş motifleri görülebilmektedir. Kasnak her pencere arasına yerleştirilen ince kör kemerlerle de hareketlendirilmiştir."
Kaynak:Konya'nın Sesi