Başkan Arslan: Gelir dağılımında adaletsizlik var

Başkan Arslan: Gelir dağılımında adaletsizlik var
 İnternet Editörü
Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Konya basınına açıklamalarda bulundu. Arslan' "Türkiye'de gelir dağılımında adaletsizlik var" dedi

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Konya’da basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Toplantıya; Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın yanı sıra, Hak-İş Konya İl Başkanı Hüseyin Keçeci, sendika ve komite başkanları, yönetim kurulu üyeleri ve Konya basını katıldı. Başkan Mahmut Arslan, 2024 yılında yaşanan yüksek enflasyon ve bunun getirdiği ağır maliyetler nedeniyle konfederasyonun bir dizi eylem kararı aldıklarını anımsatarak Türkiye genelinde belli mitingler düzenleyerek temel sorunların çözümü noktasında işbirliği yaptıklarından bahsetti. Arslan, “Türkiye’de yüksek enflasyonun en büyük mağduru olan emekçi kesimin sorunlarının giderilmesi noktasında bir dizi çalışmayı gerçekleştirdik. Yüksek enflasyondan dolayı kaybettiğimiz imkanları yeniden elde edebilmek, var olan vergi sistemiyle beraber refahın adil paylaşılmaması, emeklilik sisteminin önümüze getirdiği ağır faturalar ve asgari ücretin farklı bir yöne gitmiş olmasıyla 2024 yılı bizim bu konularda çözüm ürettiğimiz bir yıl oldu” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE BÜYÜYOR, ÇALIŞANLAR GÖREMİYOR”

Özellikle Türkiye gibi ülkelerde enflasyonun yüksek olmasının en çok çalışanları vurduğunu söyleyen Arslan, askeri ve siyasi yönden büyüyen Türkiye’de, bu büyümeyi çalışanların göremediğinden yakındı. Başkan Arslan, “Ülkemiz büyüyor fakat çalışanlar bundan faydalanamıyor. Tam tersine kaybediyorlar. Dolayısıyla biz Türkiye’nin bir sorunu varsa bunu birlikte göğüslemeye hazırız. Bunu yapıyoruz da” ifadelerini kullandı.

“EMEKÇİLER DE HAK ETTİKLERİ PAYI ALMALI”

Türkiye'nin ekonomik büyümesine rağmen emekçilerin bu büyümeden yeterince pay alamadığını ifade eden Arslan, Türkiye’nin 2023 yılında kişi başına düşen milli gelirini 10 bin dolardan 13 bin dolara, 2024 yılında ise 15 bin dolara çıkarmasının beklendiğini dile getirdi. Arslan, bu büyümenin çalışanlara yansımadığını söyledi. HAK-İŞ olarak, emekçilerin haklarını savunmak için mücadeleye devam edeceklerini ifade eden Arslan, "Bu ülkenin büyümesinden emekçiler de hak ettikleri payı almalı. Türkiye'nin geleceği, ekonomik adaletin sağlanmasına bağlıdır" dedi.

MİLLİ GELİRDEN ALINAN PAY GERİLEDİ

OECD ve Avrupa Birliği ülkeleriyle yapılan kıyaslamalara dikkat çeken Arslan, "OECD ülkelerinde çalışanların milli gelirden aldığı pay yüzde 50'ye yakınken, Avrupa Birliği ülkelerinde bu oran yüzde 60-65 seviyesinde. Türkiye’de ise bu oran yüzde 25’e düşmüş durumda. Pandemi, deprem ve çevremizdeki savaşların yarattığı mali yükler nedeniyle çalışanların milli gelirden aldığı pay son yıllarda yüzde 30’dan yüzde 25’e geriledi. Bu, OECD ortalamasının yarısı ve Avrupa Birliği'nin üçte biri seviyesindedir" diye söyledi.

“ASGARİ ÜCRET DEĞİL, GEÇİM ÜCRETİ”

Mahmut Arslan, asgari ücret tespit komisyonunun mevcut yapısının demokratik olmadığını ve bu yapının değiştirilmesi gerektiğini belirterek, “Komisyonun yapısı 1970’lerden kalma ve demokratik değil. Bu yapı, çoğunlukçu bir sistemle çalışıyor. İşveren ve hükümet bir araya geldiğinde karar zaten alınmış oluyor. İşçilerin burada figüran olarak yer alması, çalışanlara büyük bir haksızlık. Batı Avrupa’da asgari ücret, bir minimum ücrettir ve istisnai olarak uygulanır. Çalışanların yüzde 3-4’ü bu ücreti alır. Türkiye’de ise asgari ücret bir geçim ücreti haline gelmiş durumda. Çalışanların yaklaşık yüzde 50’si asgari ücretle çalışıyor. Bu, asgari ücret değil; geçim ücretidir. Asgari ücretin, bir geçim ücreti yerine minimum ücret olarak düzenlenmesi ve çalışanların daha iyi koşullarda yaşam sürdürebilmesi için gerekli adımlar atılmalıdır” diye konuştu.

REFAH ADİL PAYLAŞILMALI

Arslan, refahın adil paylaşımı ve vergi sistemindeki adaletsizliklerin çözülmesinin, Türkiye’nin sosyal barışı ve dayanışması için hayati önemde olduğunu da dile getirerek, “Çalışanlar gelir dağılımından yeterli payı alamıyor. Refahın adil paylaşımı, yalnızca ekonomik bir gereklilik değil, aynı zamanda toplumsal barışın korunması için de vazgeçilmezdir. Türkiye’nin vergi sistemi, daha fazla kazananın daha az, az kazananın daha fazla vergi ödediği bir yapıya dönüşmüş durumda. Bu durum sürdürülebilir değil. Acilen adil bir vergi modeli inşa edilmeli. Verginin adil dağılımı, ekonomik ve toplumsal dengeler için elzemdir. Toplanan vergiler, toplumun geniş kesimlerine hizmet edecek şekilde adil bir şekilde kullanılmalıdır” diye söyledi.

“EMEKLİLİK SİSTEMİ ADALETSİZLİKLER İÇERİYOR”

Mahmut Arslan, emeklilik sisteminin de Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorunlardan biri olduğunu da belirterek, “Mevcut emeklilik sistemi adaletsizlikler içeriyor ve yüksek enflasyon nedeniyle emekli maaşları giderek eriyor. Son yıllarda emekli maaşları asgari ücretin altında kalmaya başladı. 2016’ya kadar emeklilerimiz, asgari ücretin üzerinde maaş alıyordu. Ancak son 8 yılda, emeklilik maaşları asgari ücretin gerisinde kaldı. Bu tablo kabul edilemez. Ayrıca, emeklilik sisteminin aylık bağlama kriterlerinin, daha fazla prim ödeyen ve sistemde daha uzun süre kalan kişilerin maaşlarının daha düşük olmasına yol açtı. 2024 yılında emekli olan bir kişi, 2025 yılında emekli olan bir kişiden yüzde 35 daha yüksek maaş alacak. Böyle bir çarpıklık hiçbir sistemde kabul edilemez. Emeklilik sisteminin adil bir şekilde yeniden düzenlenmesi gerekiyor” dedi.

“ANLAŞMA İMZALANDI, DÜZENLEME BEKLİYORUZ”

Arslan, kamu çerçeve protokolünün yerel yönetim işçileri için de uygulanması gerektiğini ve bu taleplerinde ısrarcı olduklarını da ifade ederek, “Belediyelerin ve özel idarelerin kamu çerçeve protokolünün kapsamına dahil edilmesi için çabalarımızı sürdüreceğiz. 2017 yılında çıkarılan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin yaklaşık 1 milyon taşeron çalışanın kadroya geçmesini sağladık, ancak KİT’lerde çalışan bazı işçiler bu düzenlemeden mahrum bırakıldı” diye anlattı. Belediye şirketlerinde ödenmeyen 52 günlük ilave tediye sorununa da dikkat çeken Arslan, “Bu sorunun çözümü için Vedat Işıkhan ile bir protokol imzaladık. Meclis’ten bu konuda bir yasal düzenleme yapılmasını bekliyoruz” dedi. TUBA KAYA