Adem Bulut: Konut finansman paketi piyasayı canlandıracak
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı destek paketlerinin konut arzının artması için bir başlangıç olabileceğini söyleyen KOMÜT Başkanı Adem Bulut, özellikle konut alım satım sitelerinde bazı şahısların münferit fiyat artışı yaparak piyasayı zora soktuğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı konut sektörüne ilişkin 3 destek paketiyle ilk konutunu alacak vatandaşların uygun maliyetli kredi imkanıyla konuta erişimlerinin artırılması, Liralaşma Stratejisi'nin desteklenmesi, tamamlanmamış inşaatların bitirilerek konut arzının artırılması ve destek alan firmaların konut fiyatlarını sabit tutması amaçlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan konut finansmanı için 3 ayrı paket hazırlandığını söyledi. Böylelikle İlk evim Konut Finansman Paketi, Genişletilmiş Konut Finansman Paketi, İnşaat Sektörüne Özel Kredi Garanti Paketi olmak üzere 3 çözüm paketi oluşturuldu. Bu kapsamda, sıfır ve ikinci el konut satışlarına uygun maliyetli konut finansmanı sağlanacak. İlk defa ve tek konut sahibi olacaklara 10 yıla kadar vadeli ve yüzde 0,99 faizli kredi imkanı sunulacak. İkinci pakette ise fiziki altınların merkez bankasına satılarak alınması ile konut değerinin en az yarısı 1 Nisan 2022’den önce açılmış döviz hesaplarının bozdurulması şartı aranacak. İnşaat sektörüne yönelik destek çerçevesinde ise asgari yüzde 40’ı tamamlanmış ve yüzde 50'si satılmamış projelerin tamamlanması için 20 milyar lira kaynak aktarılacak. 1 yıl boyunca konut satış fiyatlarını sabit tutmayı taahhüt eden şirketler bu destekten yararlanabilecek.
Ekonomi açısından olumlu
Bu desteklerin piyasa açısından olumlu destekler olduğunu ifade eden Konya Müteahhitler Birliği (KOMÜT) Başkanı Adem Bulut, “Cumhurbaşkanımızın açıkladığı paket kapsamı itibariyle konut almak isteyenlere ve özellikle ilk defa konut alacaklara fırsat oluşturup, konut arzının da bir an önce artmasına katkı sağlayacak bir kıvılcım olacağını düşünüp umut ediyoruz. Tabi olumlu bulduğumuz kadar eksikleri de var ama onlarda zamanla düzecelecektir diye düşünüyoruz. Bizim şu anda en büyük sıkıntımız inşaatta talebe yönelik arzı karşılayamamamız. Talep var ama arz yok. Bunun nedeni de maliyetlerin her geçen gün artması. Bu durumda ilk defa ev alacaklara 0,99 faizle kredi imkanı sunulması alıcının elini rahatlatacaktır. Bu konuda da olumlu bir tablo var ama müteahhitlerde satacak ev olmadığı için de durum ne gösterecek bakacağız. Şu anda mütahhitler üretim yapamıyor. Çünkü önümüzü göremiyoruz. İnşaat maliyetini oluşturamazsanız bir handikap oluşur. Haliyle bu durum tüketiciye yansıdığı için problem doğabiliyor” ifadelerini kullandı.
Bazı sitelerde fırsatçılar var
Daha önceki zamanlarda da pandemi ile birlikte fırsatçıların çıktığının ve bu destek paketleriyle de yine fırsatçıların ortaya çıktığının altını çizen Bulut, “Bu fırsatçıların adının müteahhitlerle birlikte geçmesi doğru değil. Bizler belli bir süre emek vererek üreterek bir inşaat meydana getirip bunları satıyoruz. Bunu da maliyet analizleri, satış analizleri, enflasyon rakamları ve hesaplarla yapıyoruz. Buraya kadar bir sıkıntı yok. Ama bizden alıp yatırımcı olan emlakçı olanların burada fırsatçılıkları var. Bunu en çok etkileyen de internetten satışlar. Bazı konut alım satım sitelerinde asıl fırsatçılığı görebiliyoruz. İster istemez bu fiyatlar daire ve gayrimenkul fiyatlarını etkileyebiliyor. Maalesef bir balon fiyat uygulaması oluşuyor. Bizde bu konularda müteahhitlerin adının geçmesinden rahatsızız. Sonuçta biz emek veriyoruz. Bir inşaatı sıfırdan yapmak çok kolay bir şey değil. Ham bir arsayı işliyoruz. O yüzden de birçok müteahhidimiz işi bırakmak zorunda kaldı. Yeni projelere başlamıyorlar” dedi.
Münferit fiyat artışları
Daha önce müteahhitlerin sat-yap şeklinde çalıştığını ama son süreçte yap-sat’ı dahi uygulayamadıklarını belirten Bulut, “Kasım ayından beri inşaat maliyetlerini durduramıyoruz. Ev fiyatlarını durduramıyoruz. Ve kira fiyatları da buna endeksli gidiyor. Yaz aylarının gelmesiyle düğün yapacakların ev derdine düşmeleri kira fiyatlarında artışlara sebep oldu. Bu yüzden dar gelirli ve orta gelirli ailelerin ev sahibi olması zorlaşmışken kiralık ev bulmaları da zora girdi. Yine bunu da internet siteleri çok körüklüyor. İnsanlar kiraya oturacaksa önce bir sitelere bakıyor. Ve bu sitelerde ev kiralayan ve satan insanlar münferit hareket ettikleri için kafasına göre fiyat biçiyorlar. Sonra da herkes buradan fiyatları görüp artırarak gidiyor. Yani bir günde çok anlamsız bir fiyat artışı yapılabiliyor. Bakıyorsunuz eve 2 milyon yazılmış ertesi gün 4 milyona çıkarılıyor. Sonra bir diğer satıcı acaba ben ucuz mu veriyorum deyip oda artırıyor. Böyle bir sirkülasyon oluşuyor. Sonra bir bakmışsınız piyasa kendiliğinden yükseliyor. Bunun artık durması lazım” şeklinde konuştu.
Ev almak isteyenler
hemen harekete geçsin
Parasını dövizde altında bekleten vatandaşların ev alma düşünceleri varsa hemen almaları gerektiğini vurgulayan Bulut, “Paranın hareketliliğe dönüşmesi, konut alınması, arsa alınması, daire alınması daha doğru olur çünkü daha fazla değer kazanacak. Çünkü altında ve dövize bir dünya piyasası var. Ne olacağı belli değil. O yüzden hem ekonomiye katkı sağlamak hem de konut sahibi olmak isteyenler bir an önce altından dövizden çıkıp evini arsasını almalı. Böylelikle ekonomi de canlanır, inşaatta hareketlilik sağlanır, vebal anlamında da sorumluluğunuz azalır. Çünkü durağan bir para ve altını kenarda tutarak hiçbir katkınız olmuyor” diye konuştu.(Gülşen ÇOPUR)