Müftü Hüseyin Feyzi Efendi Kimdir?

Bu hafta sizlere ismini bu dönemde pek azımızın bildiği Konya’mızın en ünlü müftü ve bilginlerinden birisi olan Arıcızade Hüseyin Feyzi Efendi’den bahsetmek isterim. Tarihin tozlu sayfalarında kaldığını düşündüğümüz ismi bir zamanlar Konya’da adı dilden dile dolaşan bir alim olması gerçeğini değiştirmemektedir. Kendisinin yetiştirdiği öğrencileri de bunu kanıtlar niteliktedir. Tam da bu nedenlerle dualarımıza isimlerini ekleyerek himmetlerine nail olmak duası ile bu hafta Müftü Hüseyin Feyzi Efendi’yi konu almak istedim.

1823 yılında Konya Kadınhanı’nda dünyaya gelen Hüseyin Feyzi Efendi’nin babası, Ilgın’ın Balkı Köyü imamı Hafız Mustafa Efendi’dir. İlk tahsilini babasının nezaretinde sıbyan mektebinde yaparken hıfzını da tamamlamıştır.

Hacı Hüseyin Efendi, ilk medrese tahsilini ise İslamî ilimlerde oldukça önde olan Kayseri’de ki Makarr-ı Ulema’da yapmış ve ilk icazetini oradan almıştır. İkinci icazetini ise o zamanlar İstanbul’un ünlü âlimlerinden olan Nevşehirli Hazım Efendi’den almıştır. İstanbul’dan Konya’ya dönüşündeki hikayeyi Sayın Uz eserinde şu şekilde anlatmıştır:

“İstanbul’dan sonra memleketine gitmek üzere Argıthanı’na varınca, oradaki tanıdıkları, “Çıra dibine karanlık olur.” hesabı, söz arasında “Hüseyin geldi” gibi laflar etmesi üzerine:

“Ya demek ki ben hâlâ efendi olamamışım.” diyerek köyüne gitmekten vazgeçip, geri döner. O zamanlar bir ilim merkezi halinde olan Kırkağaç’a gider. Bir süre de orada kalarak, oranın ünlü âlimlerinden Hacı Süleyman Efendi’den de üçüncü icazetini alır.”

Duyduğu bu birkaç söz kendisini ilim yolunda başka bir yere ulaştırmıştır. Bütün İslâmî ilimler de tahsilini tamamlayan ve her ilim dalında bir üstat olan Hacı Hüseyin Efendi, bundan sonra Konya’ya gelip yerleşmiştir.

Ziyaiye Medresesi müderrisliği için girdiği sınavı oldukça yüksek bir puanla kazanarak, Ziyaiye Medresesine müderris olmuştur. İplikçi ve Şerafeddin Camilerinde de ders okutmuştur.

Konya’daki ilmî gelişmeler, ilim adamlarının gayretleri ile bundan sonra Konya’yı tam anlamıyla bir ilim merkezi haline getirmiştir. Kaynaklarda döneminde Ziyaiye Medresesi’nin bir akademi hâlini aldığı ve uygulanan disiplinin hiçbir medresede olmadığından bahsedilmektedir. Kendisi medresenin cümle kapısını öğleden ikindiye kadar kapattırır, ne içeriden dışarıya çıkan ne de dışarıdan içeriye giren olmasına izin vermemiştir. Çalışkan ve zeki olmayan hiçbir talebenin medresenin hücresinde eğitimine devam etmesine izin verilmemiştir.

Hüseyin Feyzi Efendi, Ziyaiye Medresesi’nde 22 yıl müderrislik yapmıştır. 800’ün üzerinde öğrenci yetiştirmiş ve onlara icazet vermiştir. Konya’nın meşhur âlimlerinden oğlu Ali Rıza Efendi, Yalvaçlı Ömer Vehbi, Aksekili M. Emin Efendi, Tavaslı Süleyman Efendi, Karapınar Müftüsü Hacı İsmail Hakkı Efendi, Malaslı H. Ahmet Efend Hüseyin Feyzi Efendi’nin talebeleridir ki, daha nice bilgin bu dönemde yetişmiştir.

Hüseyin Feyzi Efendi, Tefsir-i Kadı Celâl, Tasavvurât, Mirât, Meşârik, Mutavvel, Meşariku’l-Envar, Muhtasar, Maanî, Kudurî, Tefsir-i Kadı Beyzavî, Şifa-i Şerif, Kadı Mir, Molla Cami, Mülteka gibi pek çok dersi vefatına kadar talebelerine okutmaya devam etmiştir. Konya’da hiçbir müderrisin aynı anda 272, 207 ve 202 gibi rakamlarda talebesi olmamasına rağmen kendisi bu görevin hakkıyla üstesindedir gelmiştir. Hüseyin Feyzi Efendi öğrenci yetiştirmeyi, kitap yazmaya tercih etmiştir.

Konya Müftüsü Abdullah Vahdi Efendi’nin 1886 yılında vefat etmesi üzerine Konya Müftülüğü’ne getirilmiştir.

Konya’nın ilim hayatında büyük bir yeri olan merhum, 11 Temmuz 1894 yılında vefat etmiş ve Şems Mezarlığı’nda toprağa verilmiştir. Şems Mezarlığı’nın kaldırılmasından sonra kabri, Musalla Mezarlığı’na nakledilmiştir. Daha sonra ise aşağıda kitabesini vermiş olduğum kabir taşları torunları tarafından kaldırılıp yerine buranın bir makam olduğunu belirten mermer konulmuştur.

Kabir taşı kitabesi şöyledir:

Konya Müftüsü fudala-i kiramdan

Kadınhanlı el-Hac Hüseyin Feyzi

Efendi Hoca’nın ruhuna rızaen lillâhi

Teâlâ el-Fatiha 1312 (1894)

Şehrimizde bulunan büyüklerimizin kıymetlerinin bilip himmetlerine lâyık olabilmek duası ve ruhaniyetlerine birer Fatiha hediye etmek temennisiyle.

Sevgi ve saygı ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ayşe Özel Arşivi