Meracel Bahreyn Neresidir?

Bu hafta sizlere şehrimizin merkezinde bulunan mühim bir noktadan bahsetmek isterim ki; Mevleviler buraya Rahman Suresi’nde iki denizin buluştuğu yer manasına gelen Meracel Bahreyn adını vermişlerdir. Meracel Bahreyn adı verilen konum Alaaddin Tepesi ile Mevlana Türbesi arasındaki caddede Türkiye İş Bankası karşısındaki kaldırımda sembolik bir yapı ile temsil edilmektedir. Rivayetlere göre ilk buluşmaları Halep ya da Şam’da gerçekleşse de birbirleri üzerindeki en tesirli buluşmaları Konya’daki buluşmalarıdır.

Şems Hazretleri kendisine Hakk yolunda bir gönül aramak üzere yola çıkmış, birçok memlekette kalmasına rağmen gönlünü açabileceği bir dost henüz bulamamıştır. 1244 yılının Kasım’ında Konya’ya gelen Şems Hazretleri geldiğinin ertesi günü ikindiye doğru sağında ve solunda talebeler bulunan, katır üzerindeki zatı görür. Halkın “ Mevlana Celaleddin geliyor!” diyerek hürmetle ayağa kalktığını görünce yıllardır ismini işittiği yanık buğday benizli ve tebessüm eden muhteremi görür ve yerinden kalkarak kalabalığın arasından geçerek katırın dizginlerini tutar. Sorduğu sorulara aldığı cevaplar çok hoşuna gider ve gönül dostunu bulduğuna artık emin olur.

Mevlevi kaynaklar, bu buluşmayı Musa-Hızır buluşmasının benzeri olarak yorumlamışlardır.
Selçuklular devrinde Şekerfurûş Hanı önüne denk gelen bu konum zeminden yükseltilmişti. Akşamları türbeden kandil yollanır ve özellikle Mevlevi’ler tarafından ziyaret edilirdi. Günümüzde o tarihi yerden maalesef hiç bir eser kalmamıştır. Bu nedenle İbrahim Hakkı Konyalı Meracel Bahreyn hakkında ihtilaf olduğunu belirtmekle beraber hocası Şeyhzade Ahmet Ziya Efendi’nin rivayeti olan Hatuniye Sokağı’ndan Şems Kabristanı’na inen sokağın köşesi olduğunu söyler.

Şüphesiz iki manâ denizinin buluştuğu bir şehirde yaşıyor olmak, kıymetlerini bilip sık sık kabirlerine ziyaretlerde bulunma fırsatına sahip olmak Konya’da ikamet eden herkes için bulunmaz bir berekettir. İlim kandilleri daim yanan bu iki Hakk aşığının sözlerini kalbimizle işitebilmek onları anıp, gösterdiklerini hakkı ile görebilmek ve bu sayede eşyanın hakikatine erebilmek ne özel bir nimettir.

Naçizane bir çok kaynak tarayarak değerli büyüklerimin kitaplarından araştırmaya çalıştığım her veli ve onların ilim ışığını anlamaya çalıştığım her yazıyla bir kez daha anlıyorum ki bu kadim şehir onların yaktığı kandillerle anlamlı. Bizler anlamaya ve anlatmaya devam ettiğimiz müddetçe de daima yol göstermeye devam edecekler. Ayaklarımızın, ayak izleri üzerine olması ne değerli bir hazinedir.

Şehrimizde bulunan büyüklerimizin kıymetlerini bilip himmetlerine lâyık olabilmek duası ve ruhaniyetlerine birer Fatiha hediye etmek temennisiyle.

Sevgi ve saygı ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ayşe Özel Arşivi