Konyalı çiftçiler tarlaya gitmeden ürünlerini sulayabilecek! Tarlanızın ikizi çıktı

Konyalı çiftçiler tarlaya gitmeden ürünlerini sulayabilecek! Tarlanızın ikizi çıktı
 İnternet Editörü
Esular’ın Kurucu ortağı ve Yüksek Elektrik Elektronik Mühendisi Fatma Aktaş, geliştirdikleri teknoloji ile üreticilerin tarlalarına gitmeden sulama ve gübreleme yapabildiklerini açıkladı

Türkiye ve özellikle tarımın kalbi Konya için son derece önemli bir projeleri olan Esular’ın Kurucu ortağı ve Yüksek Elektrik Elektronik Mühendisi Fatma Aktaş, geliştirdikleri teknoloji ile üreticilerin tarlalarına gitmeden sulama ve gübreleme yapabildiklerini açıkladı

Dünya artık dijital bir çağın içine girmiş durumda. Bu konudan birçok sektör etkilenirken pastadan en büyük payı alan tarım oldu. Esular Şirketi ise tarımda dijitalleşme noktasında adeta zirvede yer alıyor. Esular’ın Kurucu ortağı ve Yüksek Elektrik Elektronik Mühendisi Fatma Aktaş ise, geliştirdikleri teknoloji ile üreticilerin araziye gitmeden bir düğme ile uzaktan işlerini halledebileceğini söylüyor! Fatma Aktaş, KoçDigital, Tat, Brisa, Divan, HAVELSAN gibi Türkiye'nin öncü büyük kurumsal şirketleriyle başarılı işbirlikleri yaptıklarına ve satışlar gerçekleştirdiklerine de dikkat çekti.

topraksiz-tarim-gubreleme.jpeg

“TARIM, SERA, PEYZAJ VE SUYU KULLANAN DİĞER ALANLARIN DİJİTAL İKİZİNİ ÇIKARIYORUZ”

Mühendis Fatma Aktaş, Esular’ın; sulama, gübreleme, su ve enerji yönetimi noktasında uzmanlaşmış bir ileri teknoloji şirketi olduğunu anlatarak amaçlarının tarım ile su yönetimi sektörlerini dijitalleştirerek, veri tabanıyla su, gübre, enerji kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlamak ve sürdürülebilir tarıma öncülük etmek olduğunu söyledi. Bu noktada tarım alanları, seralar ve diğer üretim noktalarında sulamanın, gübrelemenin uçtan uca yönetilmesini, dijital hale getirilmesini, çeşitli yapay zekâ araçlarıyla bu süreçlerin daha iyi noktaya ulaşmasını sağlamak için çözümler sunduklarını aktaran Fatma Aktaş, “Tarım, sera, peyzaj ve suyu kullanan diğer alanların dijital ikizini çıkarıyoruz. Açık tarım alanları, seralar gibi dijital altyapının kurulmasının zor olduğu yerlerde kablosuz, uzun pil ömürlü çözümlerimiz ile dijital bir altyapı kuruyoruz. Bu dijital altyapıyı uzaktan yapay zekâ destekli web ve mobil uygulamalarımız ile yönetiyoruz. Ürünlerimiz, bulut tabanlı, yapay zeka destekli yazılımlar ile entegre edilmiş donanım ve yazılım çözümlerinden oluşuyor. Sürdürülebilir tarım, sera, su, gübre yönetimi noktasında izleyen, öğrenen, yöneten ileri teknoloji çözümler sunuyoruz” şeklinde konuştu.

“DİJİTALLEŞEN TARIMIN VE ENDÜSTRİNİN TEKNOLOJİ ÜRETEN BİR PARÇASI OLMAYI BAŞARDIK”

2019 yılında, tarım alanında daha gelişmiş çözümler sunmak ve üretimde verimi artırmak amacıyla akıllı, hassas su ve gübreleme yönetimine odaklanan Esular’ı kurucu ortağı Erhan Sandal’la beraber kurduklarını belirten Fatma Aktaş, bu aşamada aktif olarak kullandıkları kablosuz haberleşme teknolojileri, pilli sistemler konusundaki uzmanlıkları, endüstriyel sulamanın yapısını yakından tanımaları, 15 yıllık endüstriyel ürün geliştirme tecrübeleri, en önemlisi de çiftçileri ve saha koşullarını tanımanın verdiği avantaj ile fikirlerini çok kısa sürede ürüne dönüştürmeyi başardıklarını ifade etti. Aktaş, “Kuruluşumuzun üzerinden sadece birkaç ay geçmesine rağmen ilk satışlarımızı yapmaya başladık. Bu süreç içerisinde sürekli çalıştık ve ürün geliştirmesi zor olan bir alanda hem donanım hem yazılım çözümleri geliştirerek dijitalleşen tarımın ve endüstrinin teknoloji üreten bir parçası olmayı başardık. Bu yolculuğumuz sırasında hem ürünümüze hem müşterilerimize hem de girişimcilik ve markalaşmaya önem vererek ilerledik. Kısa sürede birçok başarı elde ettik, çeşitli yarışmalardan ödüller aldık, programlara katıldık” diye konuştu.

olmkmklmolo.jpg

TEKNOLOJİLERİ SAYESİNDE MALİYET AZALDI

7/24 çalışan, uzaktan kontrol edilen ve yönetilen dijital çözümleri sayesinde sulama, gübreleme ve enerji optimizasyonu odağında çalışan bütünleşmiş çözümler sunduklarından bahseden Aktaş, bu sayede ilk öncelikle tarımsal sulamadan kaynaklı enerji maliyetlerini ciddi oranda azalttıklarını kaydetti. Aktaş, “Buradaki maliyetlerde doğru yönetim sayesinde yüzde 30 tasarruf sağlamak mümkün. Bir diğer yandan kayıp, kaçak ve patlak gibi durumlar inanılmaz kayba sebebiyet veriyor. Bu süreçlerin de minimize edilmesi lazım, bunu da manuel olarak takip edip yapmak mümkün değil. Dijital sistemlerle sürekli ölçülen, takip edilen akış, basınç gibi parametreler ve bunları anlamlandıran akıllı sistemler sayesinde bu süreçlerin oluşmasını önlüyoruz. Diğer en önemli girdi kalemlerinden biri ise gübreleme. Maalesef gübreleme süreçleri de sulamada olduğu gibi çok bilinçsiz yapılıyor. Bu pahalı kaynaklarımızın bilinçsiz tüketimi sadece üreticilerimiz için değil tüketicilerimizi ciddi oranda tehdit ediyor. Gübreleme süreçleri de bitki gelişiminde sulama gibi çok kritik olan bir süreç. Bu sürecin doğru yönetilmemesi hem boşa giden kaynağa hem de ürün gelişiminde ciddi sıkıntılara sebebiyet veriyor. Gübreleme çözümlerimiz ile beraber gübreleme süreçlerini de uzaktan, otomatik doğru parametreler aralığında bitkiye ulaştırılmasını ve bitkinin maksimum emilim yapmasını sağlıyoruz. Şu an tarım sektörünün en büyük problemlerinden biri de işçilik. İşçi bulmak zor ve gün geçtikçe daha da zorlaşacak. Bu sebeple sulama, gübreleme süreçlerini akıllaştırmak, otomatikleştirmek çok önemli. Sistemlerimiz sahip olduğu teknolojiler ile beraber tüm bu süreçlerin yerden ve zamandan bağımsız yapılmasını sağlıyor. Yapılan doğru yönetim hasatta bitki verimini, toprak sağlığını daha da artırıp, çevreye verilen zararı minimize ediyor” diye söyledi.

334ca3dd-7c53-42dc-9c9d-d7fcf0479a05.jpg

“UZAKTAN YAPAY ZEKA DESTEKLİ WEB VE MOBİL UYGULAMALARIMIZ İLE YÖNETİYORUZ”

Tarım alanları, seralar ve diğer sulama noktalarında suyun kaynaktan çıkıp bitkiye ulaştırılmasına kadar ki tüm süreci, gübrelemenin yönetilmesi, bunun dijital hale getirilmesi, çeşitli yapay zeka araçlarıyla bu süreçlerin daha iyi noktaya ulaşması için çözümler ortaya koyduklarını anlatan Aktaş, “Tarım, sera gibi alanların dijital ikizini çıkarıyoruz. Akabinde bu dijital altyapıyı uzaktan, akıllı yazılımlarımız ile uçtan uca yönetiyoruz. Açık tarım alanları, seralar gibi dijital altyapının kurulmasının zor olduğu yerlerde kablosuz, uzun pil ömürlü çözümlerimiz ile dijital bir altyapı kuruyoruz. Bu dijital altyapıyı uzaktan yapay zeka destekli web ve mobil uygulamalarımız ile yönetiyoruz. Sistemlerimiz tak&çalıştır yapıda. Buradaki ana motivasyonumuz da çözümlerimizi müşterilerimizin kendilerinin hem takabilmesi hem de akabinde kendisinin işletebilmesi. Şu anda aktif olarak kendileri yapıyorlar. Çalışma şeklini olabildiğince sadeleştiriyoruz ve buradaki süreçte de müşterimize uzaktan destek veriyoruz. Bu sayede su, sulama, gübreleme ve enerji maliyetlerini optimize eden, verimliliklerini artıran bir çözüm sağlıyoruz. Tüm donanım ve yazılım çözümlerimizi yerli ve milli olarak geliştirip, üretiyoruz. Bu sayede bu tarz çözümlere ihtiyaç duyan müşterilerimize olabildiğince uygun çözüm sunmaya çalışıyoruz. Doğrudan bir rakam vermek mümkün değil, çünkü her arazinin kendi ihtiyacına göre tekliflendirme değişiyor. Kimi arazide derin su kuyusu var, oradan çekiyor, kiminin havuzu var. Kiminin de 5 vanası ya da yüzlerce vanası var. Tüm parametrelere göre tekliflendirme değişiyor” ifadelerine yer verdi.

“HAVELSAN’A SATIŞ YAPTIK”

Fatma Aktaş, Esular olarak, Türkiye genelinde birçok önemli iş birliği yaptıklarını ve 7 bölgede de müşterilerinin olduğunu söyledi. Aktaş, “KoçDigital, Tat, Brisa, Divan, HAVELSAN gibi Türkiye'nin öncü büyük kurumsal şirketleriyle başarılı işbirlikleri yaptık ve satışlar gerçekleştirdik. 2023 yılından itibaren, ulusal işbirliklerimizi uluslararası arenada genişletmeye başladık. 2023 yılında hedefimiz olan küresel pazara hızlı bir giriş yapma vizyonumuzu gerçeğe dönüştürdük, ilk ihracatımızı Azerbaycan'a yaparak bu büyük adımı attık. Türkiye'deki güçlü bayilik ağımızı Azerbaycan'da da başarıyla genişletmeye başladık. Geldiğimiz noktada Türkiye, Azerbaycan ve Kıbrıs olmak üzere üç pazarda aktif olarak satış yapıyoruz ve müşterilerimiz var. Tarım sektöründen endüstriyel tesislere kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren iş ortaklarımızla birlikte, sulama, gübreleme ve enerji yönetiminde çığır açan çözümler sunuyoruz. Ürünlerimiz, tarım alanlarında, şehir içi park ve bahçelerde, endüstriyel tesislerde, daha birçok alanda kullanılıyor. İş birlikleri sayesinde ürünlerimizin etki alanı sürekli genişliyor ve daha fazla insanın su kaynaklarını, enerjilerini daha sürdürülebilir, verimli bir şekilde yönetmelerine yardımcı oluyoruz. Bir teknoloji firması olarak, teknoloji firması olmanın getirdiği sorumlulukların ve gerekliliklerin farkındayız. Bunlardan biri, sürekli Ar-Ge'yi ve inovasyonu devam ettirmek. Bu sebeple biz de sürekli geliştirmeler, iyileştirmeler ve Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz. Hem güncel, yeni çıkan teknolojileri sistemlerimize adapte ediyoruz hem de müşteri geri bildirimlerimizi çok önemsiyoruz ve buna göre iyileştirmeler yapıyoruz” şeklinde konuştu.

“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ SAĞLIYORUZ”

Çıkış noktalarının ‘Sürdürülebilirlik’ üzerine başladığını belirten Aktaş, “Kaynaklarımız hızla tükeniyor. Başta su olmak üzere. Su içmeye devam etmek istiyorsak, suya kolayca ulaşmak istiyorsak, rahat ortamlarda yaşamak istiyorsak sürdürülebilir olmamız gerekiyor. Bildiğiniz gibi su kaynaklarımızın yüzde 75’inden fazlasını da tarım alanlarında kullanıyoruz. Bu sebeple sürdürülebilirliğin merkezinde olan su kaynaklarımızın optimizasyonunu sağlamak için bilhassa bu kaynağın çok ve maalesef verimsiz kullanıldığı tarım sektörüne odaklanmamız lazım. Biz de bu noktada uçtan-uca bir çözüm sunuyoruz. Suyun kaynağından başlayıp, ürüne ulaşana kadar ki tüm süreci dijital hale getiriyoruz ve uzaktan yönetiyoruz. Kayıp, kaçak gibi durumları önlüyoruz. Bu sayede yüzde 50’ye varan oranlarda su tasarrufu sağlıyoruz. Bununla beraber suyun, sulamanın inanılmaz bir enerji bacağı var. Verimli sulama, kuyu yönetimi ile yüzde 30’dan fazla sezonluk enerji tasarrufu sağlıyoruz. Tüm bu çalışmalarımız sürdürülebilirliğin su, enerji, karbon emisyonlarının azaltılmasını doğrudan destekliyor. Diğer yandan gübre üretim süreci ve gübreleme sadece karbon emisyonlarını artırmakla kalmıyor. Bilinçsiz ve fazla gübre kullanımı, hem emisyonları artırıyor hem çevreye ve insana ciddi anlamda zarar veriyor. Gübrelerin gereğinden fazla kullanılması, toprağın kimyasal dengesini bozarak verimliliğini düşürürken yeraltı sularına karışarak suların kirlenmesine neden olur. Bu durum, su kaynaklarının kirlenmesine, biyolojik çeşitliliğin azalmasına ve ekosistem dengesinin bozulmasına sebep olur. Ayrıca, tarım ürünlerine karışan fazla gübreler, insan sağlığı üzerinde ciddi risk oluşturuyor. Bu sebeple gübreleme süreçlerinin verimli yapılması inanılmaz önemli. Avrupa birliğinde gübre ve gübreleme ciddi regülasyonlara tabi. Ülkemizde de yeşil mutabakat ve sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda hassasiyet arttı. Biz de gübreleme süreçlerinin optimum şekilde yapılması, yönetilmesi için dijital teknolojiler geliştiriyoruz ve çözüm sunuyoruz. Bu sayede gübre kaynaklarının kullanımını optimize ederek yukarıda bahsettiğim olumsuz etkilerini minimize ederek sürdürülebilirliğini sağlamış oluyoruz” dedi.

“KADINLAR AÇISINDAN DAHA FAZLA SEÇENEĞİN OLUŞMASINI SAĞLIYORUZ”

Birçok sektörün dijitalleşme evrimine geçtiğine dikkat çeken Aktaş, tarımın da bu sektörlerin içerisinde yer aldığını ifade etti. Bu bağlamda geliştirdikleri IoT ve yapay zekâ destekli teknolojik çözümleriyle birlikte sistemleri ve yönetim süreçlerini daha dijital hale getirip, daha kolay yönetilebilmesini, ulaşılabilir olmasını sağladıklarını kaydeden Aktaş, “Geliştirdiğimiz teknolojik çözümler tarım, endüstri gibi iş kollarında uzaktan çalışma, esnek çalışma saatleri, mobil platformların daha çok kullanımı gibi imkanlar oluşturuyor. Bu sayede daha esnek çalışma koşullarının ortaya çıkmasını destekliyoruz, dolayısıyla kadınlar açısından daha fazla seçeneğin oluşmasını sağlıyoruz. Dijitalleşmenin cinsiyet bazlı eşitsizliği azaltma noktasında önemli bir yöntem olduğunu görüyoruz. Biz geliştirdiğimiz sade, esnek, ulaşılabilir teknolojik çözümler ile kadın ziraat mühendisleri başta olmak üzere ziraat, tarım, gıda alanında çalışan kadınların bu alandaki görünürlüğünü artırmayı destekliyoruz. Ayrıca dijital tarım çözümlerimiz ile birlikte hem cinsiyet eşitsizliği arasındaki boşluğu daraltıyoruz hem de diğer gelir açısından dezavantajlı grupların girdi maliyetlerini optimize ederek daha verimli, sürdürülebilir bir şekilde üretim süreçlerini devam ettirmelerine yardım ediyoruz” diye konuştu.

“EN ÇOK ÖDÜL TOPLAYAN 4 GİRİŞİMDEN BİRİ OLDUK”

2021 yılında İTÜ Çekirdek BigBang sahnesine çıkan, Türkiye’nin en iyi 20 girişiminden ve bu sahnede en çok ödül toplayan 4 girişimden biri olduklarını aktaran Aktaş, sözlerine son olarak şunları ekledi: “Bu sahnede İstanbul Sanayi Odası’ndan yılın Sürdürülebilirlik Ödülünü aldık. TÜBİTAK TEYDEB, KOSGEB gibi kıymetli kurumlarımızdan proje ödülleri almaya hak kazandık. Birçok projemizi başarılı tamamladık ve ticarileştirdik. Artık sadece üretmek değil bundan ziyade verimli ve sürdürülebilir üretim çok önemli. Ya kaynakları az kullanacağız ya da kullandığımız kaynağı aynı tutup çıktıyı artıracağız. Buradaki köprü görevini ise Esular gibi dijital teknolojiler sunuyor. Esular dahası sahip olduğu dijital altyapı sayesinde bunu çok kolay, pratik ve güvenilir yapıyor. İstikrarlı, kararlı çalışan dijital altyapımız ile bize güvenen müşterilerimiz için kendimizi daha çok geliştiriyoruz. 7/24 geliştirmeye de devam edeceğiz. Son sözlerimi ise sloganımız olan ‘Esular’sa yapar’ ile bitirmek istiyorum.” TUBA KAYA