Ekran kullanımının sınırlandırılması uyku kalitesini artırıyor

Ekran kullanımının sınırlandırılması uyku kalitesini artırıyor
Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Tarık Mecit, uyumadan 1–2 saat önce ekran kullanımının sonlandırılmasının uyku kalitesi için son derece önemli olduğunu bildirdi.

Üniversiten yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Mecit, uykuya geçişin beyindeki adenozin birikimi ve melatonin hormonunun etkisiyle başladığını belirtti.

Modern yaşamın getirdiği stres, ekran maruziyeti ve düzensiz alışkanlıklar nedeniyle kaliteli uykunun gün geçtikçe azaldığının altını çizen Mecit, bunun sadece yorgunluk değil, uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkati çekti.

Mecit, "Uykunun hormonal, sinirsel ve bağışıklık sistemleri üzerindeki düzenleyici etkileri artık bilimsel olarak net şekilde ortaya konmuştur. Beynin hipotalamus bölgesinde yer alan biyolojik saatimiz, ışık-karanlık döngüsüne göre çalışır. Işık azaldığında melatonin salgılanır ve beden uykuya hazırlanır." açıklamasında bulundu.

Sağlıklı uykunun 90 dakikalık döngüler halinde ilerlediğini belirten Mecit, şöyle devam etti:

"Her döngüde hem hafif hem de derin uyku evreleri bulunur. Derin uyku döneminde bağışıklık sistemi aktif hale gelirken, REM uykusunda ise hafıza güçlenir, duygular düzenlenir. Uyku bölündüğünde veya bu evreler yeterince yaşanmadığında fiziksel ve zihinsel sağlık olumsuz etkilenir. Uykunun sistemik etkileri var, Yetersiz uyku insülin direncini artırabilir, kilo alımına yol açabilir ve kalp sağlığını tehdit edebilir. Uyku sırasında beynin glifatik sistemi atık maddeleri temizler. Uyku bozukluğu bu temizliği engeller ve nörodejeneratif hastalık riskini artırabilir."

Mecit, kaliteli uykunun yalnızca hastalıkların tedavisiyle değil, doğru yaşam alışkanlıklarıyla da sağlanabileceğini vurgulayarak, "Uyku hijyeni olarak tanımlanan bu yaklaşımlar, bireyin günlük rutininde yapacağı bazı düzenlemelerle uyku kalitesini artırmayı amaçlar. Bunlar arasında her gün aynı saatte yatıp kalkmak, yatmadan 1–2 saat önce ekran kullanımını sonlandırmak, akşam saatlerinde ağır yemek, kafein ve alkol tüketiminden kaçınmak yer alır. Düzenli fiziksel aktivite yapmak, yatak odasını serin, sessiz ve karanlık hale getirmek, uyumadan önce gevşeme egzersizleri veya meditasyon yapmak da uykuya geçişi kolaylaştırır." değerlendirmelerinde bulundu.

Yaygın uyku bozuklukları arasında insomnia, uyku apnesi ve sirkadiyen ritim bozuklukları olduğunu belirten Mecit, "İyi bir uyku, yalnızca bir geceyi değil, bireyin genel sağlık durumunu, bağışıklığını ve zihinsel gücünü etkiler. Uyku, sağlığın sessiz ama en etkili reçetesidir." ifadelerini kullandı.

Kaynak:İHA