Uzmanından Altın Değerinde Tavsiye! Bu Fiyatlar Bir Daha Gelmeyecek!
Ekonominin arz ve talep dengesi üzerine kurulduğunu ancak altında talebin belirleyici faktör olduğunu vurgulayan Konya Sarraflar ve Kuyumcular Derneği Başkanı Yusuf Yaşar, “Altında düşüşler zaman zaman oluyor. Bunun esas sebebi de dünyada gelişen ekonomik olaylar. Mesela Amerikan Merkez Bankası’nın faiz indirimi bekleniyor. Bu da yatırımcılar için bir alım fırsatı diye düşünüyoruz. Yatırımcıların altın almalarında fayda var. Daha öncede söylediğim gibi 2024 yılı altının altın yılı olacak. Bugünkü Amerika'dan gelen bir veride çekirdek TÜFE yüzde 0.1 artış gösterdi. Beklentilerin altında gelen enflasyon datası altındaki yükseliş iştahını arttırdı. Bunu şöyle somutlaştıralım. Dün altının onsu 2 bin 470 dolar seviyelerindeyken şu anda 2 bin 410 civarlarında seyrediyor. Bu ayın sonunda FED Merkez Bankası’nın verileri iyi geldiği için faizi düşürme ihtimalleri arttı. Amerika'da faiz düşerse para ve büyük fonların altına kayma ihtimalleri çok yüksek. Büyük fonlar dolardan çıkar faiz getirisi az olduğu için altına geçerler. Bizde de öyle oldu. Faiz düşükken para piyasaya kaçtı, eve kaçtı, ev fiyatlarını yükseltti, arabaya kaçtı. Yatırım için insanlar bir araba almadılar. Bir alışta bin tane araba alıp garaja çekenler var. Bir daire almadılar on blok, yüz daire birden alıp boş tutanlar oldu. Ekonomi arz talep üzerine kurulu. Alfabe ilkokulda A-B-C diye başlar ya, ekonominin alfabesi de arz talep diye başlar. Arzı kısar talebi artırırsan fiyat yükselir. Bu durum altında daha fazla altında arzı artırma şansınız hiç yok. Dünyada yıllık 20 bin ton altın üretebiliyoruz bunu 21'in üstüne çıkaramazsınız arz sınırlı. Zaten rezervleri de az ama talep artarsa bu talep köydeki Ayşe abla bir kolye almış, Fatma Abla bir bilezik almış öyle değil. Dünyada büyük fonlar var bizde de var ama o derece büyük değil. 50 milyar dolarlık, 100 milyar dolarlık fonlar var. Bu fonların altına yöneldiğini düşünürsek, arzın da artmasıyla altının yükselmesi kaçınılmaz oluyor” dedi.
PARA PİYASASI ÜRKEK
Altın ve doların yılsonuna kadar iki kat yükselişe geçeceğinin altını çizen Yaşar, “Türkiye’de Merkez Bankası iki aydır faiz indirimine gitmiyor. Yükselişi kesti yakınlaştırdı. Büyük paralar şu anda faize kaçtı. Adam evini sattı eskiden krediyle ev alıyordu şimdi evini satıyor, faize yatırıyor. Para ürkek, sermaye ürkek. Nerede güven bulursa oraya gidiyor. Bizde de şimdi faiz indirimine kesinlikle geçeceğiz. Bu at bu arabayı çekmiyor. Faizler çok yüksek faizler inerse para altın ve dövize kaçar. Kademe kademe indirecekler. Dolar yükseldi, ons sabit. Doların yükselişi ons sabit kalsa bile doların maliyetinden dolayı altının fiyatı yükseliyor. Ons’u sabit tutuyoruz doları yükseltiyoruz ama altın dolarla satın alındığı için maliyeti yükseliyor. Dünyada nasıl gelişecek bu alan derseniz hem bizde hem Amerika'da faizlerin düştüğünü düşünün. Önümüzdeki aylarda Ağustos, Eylül’de bunlar kesinlikle gelişecektir. Hem ons yükselecek hem de dolar yükselecek. Yılsonuna kadar yükseliş iki kat olacak. Şu anda altın 2 bin 550 seviyelerinde ve yılbaşına kadar üç bin 500 ile 4 bin aralığında bekliyorum. 3 bin 500'ü kesin cepte görüyorum. 4 bin olma ihtimalleri de çok yüksek. Konya piyasasında çeyreği 4 bin 325’e satıyoruz, yarımı 8 bin 646 TL’ye, gram altında 2 bin 460 TL seviyelerinde seyrediyor. Önümüzdeki günlerde altında kesinlikle yükseliş bekliyoruz” şeklinde konuştu.
FAİZİN İNDİRİLMESİ KAÇINILMAZ!
Yatırımcıların gözünün Temmuz ayı sonunda açıklanacak faiz kararında olduğunu belirten Yaşar, “Temmuz’un 31’i gibi FED'in faiz kararı ve Merkez Bankası başkanı Paul’un açıklamaları sonrası faizi düşürecekleri için bütün piyasalar etkilenecek. Paul bir açıklama yapıyor dünyadaki parası olan bütün yatırımcılar Paul'un iki dudağı arasına bakıyor. Bir kişinin konuşması dünyadaki bütün piyasaları, borsaları etkiliyor ama beklenti genelde benim dediğim yönde faizin indirilmesi kaçınılmaz oldu. O kadar kötü bir şey ki biz Amerika'daki tarım dışı istihdamı takip eder olduk. Bugünkü veri bizi çok bağlamıyor ama piyasaları bağlıyor. Sadece kuyumcu değil burada ihracatçı var, ithalatçı var. Üretici buğday satacak buğday üretiyor. Çilek üreticisi, şeker üreticisi, Antalya'daki sera domatesi üreticisi, sanayicinin hepsi ihracat yapıyor. Doların yükselişi, inişi, hareketleri herkesi etkiliyor. Dünya küçük olunca herkes piyasaları takip etmek zorunda. Ev hanımları bile takip ediyor çünkü kozmetik, güzellik malzemesi dolarla alınıyor. Etkilenmeyen kimse yok. Bizim işlerde gurbetçilerin gelmesiyle birlikte biraz kıpırdanma oldu. Daha iyi olacak inşallah, gurbetçilerimiz tam gelmedi” cümlelerini kullandı.
FİLİSTİN KANAYAN BİR YARA
Konya’da artan ürün çeşitliliğinin piyasaları hareketlendireceğine ve Filistin’deki savaşa dikkat çeken Yaşar, “Konya tarım şehri arsalar biçildi, buğdaylar da biçiliyor. Hasat hemen hemen yarıya geldi. Hasat bittikten sonra Konya piyasasında hareketlenmeler olur. Konya'da ürün çeşitliği de arttı. Artık sadece arpa, buğday değil kuru fasulye de Konya'da çok miktarda üretiliyor. Bir de kabak çekirdeği yaygınlaştı. Konya'daki hasat yılbaşına kadar sürüyor. İnşallah önümüzdeki günlerde de ülkemizde çok güzel günler bekliyoruz. Bütün bunların yanında içimizde bir yara var, sızlıyor. Para kazansak da kaybetsek de çok mutlu değiliz. Çünkü Filistin var bu yara kanıyor. Dünya borsalarını takip ediyoruz ama kanayan yara inşallah biter. Filistin'in, İslam dünyasının zaferi ile kutlanır. İnşallah savaşlar biter, Ukrayna'da da dileğimiz aynı” ifadelerini kullandı.
-Büşra GÜLTAŞ