Uzman isim konuştu: Konya’da önlem alınmazsa kaçınılmaz olacak

Uzman isim konuştu: Konya’da önlem alınmazsa kaçınılmaz olacak
Tarım Ambarı denilen Konya’da yer altı suyu için durumun vahim olduğuna dikkat çeken Konya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Şükrü Arslan, önlem alınmazsa krizin kaçınılmaz olacağını söyledi.

Son zamanlarda Konya ovasında sıkça görülen obruklar, yer altı sularının bitme nedenlerinin başında gösteriliyor. Her ne kadar şu an için tarımda bölgenin yapısına uygun olmayan ürünlerden verim alınsa da uzun soluklu bakıldığında Konya Havzası’nda su krizine neden olabilecek durumlardan biri. Konya’da oluşan obruklar ve yer altı sularının seviyesindeki düşüş hakkında Konya’nın Sesi Gazetesi’ne açıklamalarda bulunan Konya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Şükrü Arslan, durumun sanıldığından da ciddi olduğunu, önlem alınmasa ilerleyen süreçlerde su kriziyle karşı karşıya kalınabileceğini vurguladı.

Konya’da son zamanlarda yıllara oranla yağan yağmurun kritik sevilerde olduğunu ifade eden Başkan Şükrü Arslan, suyun aşırı kullanımı, geri dönüşün az olması ve beslenim kanallarının farklı sebeplerle kapatılmış olmasından dolayı yer altı sularında düşüş olduğunu söyledi. Bundan yaklaşık 10 yıl öncesine bakıldığında yer alt su düşümünün yarım metre ya da 1 metre civarında görüldüğüne değinen Şükrü Arslan, günümüzde bu seviyenin 5-10 metre civarında görüldüğünü aktardı.

“YER ALTI SULARI KARA GÜN DOSTUDUR AMA HEBA EDİYORUZ”

Tarım Ambarı denilen Konya’da yer altı suyu için durumun vahim olduğuna dikkat çeken Arslan, bazı bölgelerde 2’inci akifer, 3’üncü akiferlere geçilip oradan suyun çekilmesi hem çok fazla enerji harcamasına neden olacak hem de oralardaki suyun bitmesiyle birlikte tarımda kullanılacak suyun tamamen tükenmesi anlamına geldiğini belirtti. Sözlerini devam ettiren Başkan Arslan, “Kapalı havzalardaki yer altı suları o bölge için stratejik öneme sahiptir.

Çünkü yüzey suları her türlü sabotaja ve saldırıya açıktır. Ancak yer altı suları için böyle bir durumdan söz etmek mümkün değildir. Yer altı sularını kara gün dostu olarak görmek lazım. Bugün geldiğimiz noktada maalesef, bilinçsiz ve aşırı tüketimle yer altı sularımızı gün geçtikçe heba ediyoruz. Konya Kapalı Havzası, kendi içinde 12 tane alt havzaya ayrılıyor. Alt havzalara baktığımızda bundan yaklaşık 20 yıl önce 10 metre veya 15 metreden çekilen yer altı suları, bugün için 60 ya da 80 metrelerden çekiliyor. Bu durum maalesef anlattıklarımızı destekler nitelikte” diye konuştu.

“BÖLGEYE YAPISINA UYGUN TARIM POLİTİKASINA GEÇMELİYİZ”

Bölgenin yağış miktarına uygun olmayan ürünlerin yetiştirilmesi, yer altı suyunun düşmesini tetiklediğini iddia eden Şükrü Arslan, geleceği düşünüyorsak çok su tüketen ürünlerin yetiştirilmesinden vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizdi. Arslan, şunlara değindi: “Biz bundan yaklaşık olarak 10 veya 15 yıl önce silajlık mısırın ne olduğunu bilmezdik. Bu havzada böyle bir ekimde olmazdı. Ancak şu an için çok su isteyen bir ürünü en az yağış alan bölgede üretmeye başladık. Bizim topraklarımız çok verimlidir. Ne ekseniz verim alırsınız. Haliyle biz de mısırda çok büyük verim aldık.

Ama farklı bir açıdan bakıldığında, bölgeye uygun olmaya ürün yetiştirdiğimizde yer altı su seviyesinde düşümünün hızlandığını gördük. Bunların hepsini göz önünde bulundurduğumuzda verimli toprağı, susuz bırakmak yarınlar için tehdit oluşturuyor. Geleceği düşünüyorsak, çok su isteyen tarım ürünlerinin yetiştirilmesinden uzak durmamız gerekiyor. Bunun karşılığında az su isteyen tarım ürünlerini geliştirilen politikalar dahilinde yetiştirmemiz gerekiyor. Gerekirse tarım politikamızı değiştirip, bölgenin yapısına uygun politikalara yönelmeliyiz.”

“YAĞIŞLAR HEMEN YER ALTI SULARINA KARIŞMAZ”

Halk arasında yağış olunca, hemen yer altı suyuna karışacak ve karşılığını alacağız diye düşünenlerin olduğunu söyleyen Başkan Şükrü Arslan, bu düşüncenin yanlış olduğunu belirterek şunları aktardı: “Bizim doğru bildiğimiz bazı yanlışlar var. Örneğin çoğu kişi bu yıl çok yağış oldu, bu yağışlar hemen yer altı suyuna karışacak diye düşünüyor. Ancak durum öyle değil. Yer altına etki eden sular yavaş yavaş ve sürekli yağan yağışlardır. Hızlı ve kısa zamanda yağan yağışlar yüzey sularına etki eder. Yani onlar nehir ve derelerde akar, toplama alanlarında birikir.

Ancak bu kadar yağışın yer altı sularına etkisi ne yazık ki çok az olur. Bu etkiyi görmemiz için uzun yıllar beklememiz lazım. Zaten şu an da yer altında aldığımız sular da çok eski zamana ait.”

“BÖYLE DEVAM EDERSE ÇOCUKLARIMIZA MİRAS BIRAKACAK SU OLMAYACAK!”

Konuşmasında Mavi Tünel Projesine de değinen Arslan, “Mavi Tünel Projesi, çoktandır devam eden bir proje. Haliyle hemen deyince bitmiyor. Oradan gelecek toplam su miktarı 400 milyon metreküp civarında. Bunun yaklaşık 100 milyon metreküpünü belediyeye içme suyu olarak verilecek. Geriye 300 milyon metreküp kalıyor. Konya’nın sadece sulanan alanlarda ihtiyacı olan su miktarı 400 milyar metreküp civarı. Kuru alanları da hesapladığımızda bize 10 milyar metreküp civarında su lazım. Düşünün yıllardır çalışıp getiremediğimiz 400 milyon metreküp su var.

Su getirmek bu kadar zahmetliyken, o yüzden elimizdeki suyu kesinlikle çok iyi değerlendirmemiz lazım. Eğer bu hızla devam edersek değil torunlarımız, çocuklarımıza bile miras bırakacağımız tatlı suyu olmayacak.”

YER ALTI SULARINDAKİ DÜŞÜŞ OBRUKLARI TETİKLİYOR

Yer altı sularının çekilmesine bağlı olarak obrukların da meydana geldiğini vurgulayan Arslan, şunları dille getirdi: “Konya’da 2022 yılı sonu itibarıyla AFAD verilerine göre 610 tane obruk oluştuğu görülüyor. Bu obruklar oluşum mekanizmalarına göre bakıldığında üst örtü birimler dediğimiz şekilde oluşmuş durumda. Bu tür obruklar genellikle Karapınar ilçesinde görülmekte. Çok az kısmı Çumra, Karatay ve Cihanbeyli taraflarında görülmekte. Mevcut bu durum yer altı su seviyesinin düşmesiyle birlikte daha riskli bir hal alacak. Bu durum önlem çalışması gerçekleştirmemizi gösteriyor. Bunula ilgili AFAD obruk alanlarının belirlenmesiyle ilgili bir çalışma başlattı. Bu yılda çalışmanın nihayete ermesi ve elde edecekleri ‘Obruk Duyarlılık Haritasını’ paylaşmasını bekliyoruz. Onun haricinde bununla ilgili kapsamlı, teknik ve temel çalışmalar yürütülüyor. Bu konuda da kitapçık çıkaracaklar. Burada asıl önemli olan tehlikenin farkında olmak.”

SU YÖNETİMİ BAKANLIĞI GEREKLİ Mİ?

Konuşmasında su israfı için tasarrufun gerekliliğine değinen Arslan, gerekirse bu konuda bakanlık bile açılabilir. dedi. Başkan Arslan, “Muhakkak evlerimizde de tasarruf yapalım. Sanayide de tasarruf yapalım. Ama tarımda kesinlikle tasarruf yapmalıyız. Bu konuda çiftçilerimizi bilinçlendirmeliyiz. Değindiğimiz tasarrufu uygulayınca yüzde 25, yüzde 30’lara kadar geri kazanım sağlayabiliriz. Ancak Konya Kapalı Havzası genelinde tasarruf gerçekleştirmeliyiz.

Sadece Konya ilinde değil Karaman, Aksaray, Niğde de tasarrufu gerçekleştirmemiz lazım. Çünkü bu iller birlikte Konya Kapalı Havzasını Oluşturuyor. Tek bir ilde tasarrufa gidip, diğer illerde tasarruf uygulamasına gitmezsek bu uygulama hiçbir işe yaramaz. Tasarrufu havza genelinde yapmalıyız. Bir de sulama sistemlerinde muhakkak kapalı sisteme geçmeliyiz. Bu yaparken de çiftçilerimizi çok iyi bilinçlendirmemiz gerekiyor. Çiftçi çok sulama yaptığında daha çok verim alacağını düşünüyor. Sadece söylem değil uygulamada da göstermemiz gerekiyor. Gerekirse ‘Su Yönetimi Bakanlığı’ dahi oluşturulmalı” Konuşmasında son olarak Türkiye’nin geneli itibariyle su fakiri olmadığını ama su fakiri olma yolunda ilerlediğine değinen Şükrü Arslan, sözlerini noktaladı. •ŞAHİN YALDIZLI

Kaynak:Konya'nın Sesi