Sosyal Medya Gülüşlerimizi Etkiledi!
Sosyal medyanın hayatlarımıza bu denli yerleşmeden önce dişin ağrıması, diş kayıpları, bir dişte çürük olması gibi durumlarda hastalar tarafından diş klinikleri ziyaret edilirken, günümüzde bilişimin çok hızlı ilerlemesi ile artık bir ihtiyaçtan öte diş klinikleri diş estetiği yapılması için de ziyaret ediliyor
Diş klinikleri, diş tedavisi yerine günümüzde artık gülüş estetiği için de ziyaret edilmeye başlandı. Diş estetiğinin Türkiye’de önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Diş Hekimi Merve Dursun, sosyal medyanın gülüş estetiği yaptırılmasında etkili olduğunu söyledi.
DİŞ ESTETİĞİNDE SOSYAL
MEDYA YOL GÖSTERİYOR
Sosyal medyanın diş estetiğinde yol gösterici olduğunu vurgulayan Diş Hekimi Merve Dursun, “Sosyal medya günümüzde her sektörde etkili olduğu kadar bizim sektörde yani dental sektörde de oldukça etkili. Sosyal medya aracılığıyla çoğu konuda bilgi edinmek mümkün. Dental sektörde de en çok dikkat çeken tedavi yöntemi estetik tedaviler oluyor. Görsel olarak da direkt hitap ettiği için hastalar daha çok merak ediyor. Biz de bu durumu sosyal medyada insanları bilinçlendirmek ve bilgilendirmek amacıyla kullanıyoruz. Doğru ve amaca yönelik kullanıldığında sosyal medyanın faydası yadsınamaz. Estetik kaygıyla gelen hastaların çoğunun elinde sosyal medyadan örnek fotoğraflarla geliyorlar. ‘Benim de dişlerim bu şekilde yuvarlak olsun, bu şekilde şeffaf olsun’ gibi beklentilerle geliyorlar. Biz de bu beklentiyi gerektiğince karşılamaya çalışıyoruz. Yani sosyal medya bize de yol göstermiş oluyor aslında” şeklinde konuştu.
ISRARLA ESTETİK GÜLÜŞ
TEDAVİSİ İSTENİYOR
Estetik gülüşten önce diğer dişlerin tedavisinin önemini vurgulayan Dursun, “Çağımızın gereği en çok merak edilen konu estetik ve güzellik algısıdır. Örneğin ağız bakımı çok düşük düzeyde olan, daha önce hiç diş hekimine gitmemiş bir hasta. İlk önce ön dişlerinin estetik tedavisini için kliniğe gelebiliyor. Genel muayene ettiğimde daha acil sıkıntılarının olduğunu, öncelikle tedavi edilmesi gereken dişlerinin olduğunu söylüyorum ama hasta ısrarla estetik tedaviyi istiyor. Bu özellikle ergenlik döneminde ya da evlilik telaşı olan danışanlarımızda daha çok oluyor. Hastanın diş hekiminine yaklaşımını bu şekilde olması oldukça yanlış tabii ki. Ağız bakım önemi bütün vücudumuz için gerekli. Şu an herkesin bu bilince erişmesi gerekiyor. Ağız kontrolüyle birçok hastalığın teşhisi yapılabiliyor. Diş eti renginden, diş etinin bakımından kullandığı ilaç anlaşılabiliyor. Altı yaş üzeri bütün bireylerin altı ayda bir rutin diş kontrolüne gelmesi gerekiyor. Tabii ki önceliğimizin estetik olmaması gerekiyor. Maalesef ki bu bilinç henüz toplumumuza yerleşmiş değil. Buna sebep olarak da kesinlikle sosyal medyada oluşturulan güzellik algısı olduğunu söyleyebiliriz” açıklamalarında bulundu.
18 YAŞINDAN SONRA ESTETİK
GÜLÜŞ HER YAŞA UYGULANABİLİR
Diş estetiğinin 18 yaşından sonra bütün hastalara uygulanabileceğini belirten Dursun, “Daimi dediğimiz ana dişlerimiz dokuz yaş civarında çıkıyor. Köpek dişleri dediğimiz kanin dişleri on üç, on dört yaş civarında çıkıyor. Bu süreçte çocuğumuz ağız bakımına önem vermiyor, fırçalama alışkanlığı kazanmamışsa zaten çürükler oluşmaya başlıyor. Bu durumda biz dolgu yaparak, estetik dolguyla tedavi ediyoruz. Böylece estetik kaygı giderilmiş oluyor. On dört yaş civarında çene oturmaya başlıyor. Bu süreçte zaten çarpıklık, dişler arasında boşluk varsa bu iskeletsel bir bozukluktur. Bu durumda ortodontik tedavi dediğimiz tel tedavisiyle dişler düzeltiliyoruz. Tel tedavisiyle düzeltilmezse on sekiz yaşından sonra diğer estetik tedavi seçeneklerine başvuruyoruz. Estetik tedaviyi şöyle genel olarak bir anlatacak olursak, estetik tedavi kapsamında birçok seçenek var aslında. Estetik dolgu, kompozit, lamine porselen dediğimiz yaprak porselen, zirkon kaplama, metal destekli kaplama gibi. Bu tedavilerin hepsi on sekiz yaş üstünde herkeste yapılabilen tedaviler. Yalnız on sekiz yaş altında henüz kemik gelişimi tamamlanmadığı için estetik dolgu ve kompozit yapabiliyoruz sadece. Diğerlerini yapamıyoruz. Çünkü dişlerin yapısı değişiyor, yeri değişiyor, dişler 18 yaşına kadar hareket halinde oluyor” dedi.
TEKNOLOJİ İLE ESTETİK
ALGISIDA İLERLİYOR
Teknoloji ilerledikçe estetik algısının da genişlediğinin altını çizen Dursun, “Teknoloji ilerledikçe estetiği de çok fazla merak artıyor. Daha çok araştırılıyor. Daha çok detaya iniliyor. Önceden estetik denince sadece ‘Dişlerimiz beyaz olsun, biraz küçük olsun, daha yuvarlak olsun’ gibi isteklerle karşılaşıyorduk. Ama şu an ‘Dişlerimi kesici kısımlarındaki şeffaflık da olsun. Ya da kompozit lamina tedavi olsun ve dişlerime hiç zarar verilmeden yapılsın’ denilebiliyor. Kişilerin bir kısmı sosyal medyayı kimler nerede ne estetik yaptırdı, bende ortaya gitmeliyim ve benzer estetiği yaptırmalıyım düşüncesiyle kullanıyorlar. Bu da estetiğin her alanında her geçen gün insanların estetik yaptırma sayılarını artırıyor. Bilişimin hızla ilerlemesi estetiğin her geçen gün daha da artacağını gözler önüne seriyor” ifadelerini kullandı. •Gizem Başar