Şair Şükrü Erbaş, Konya’da Şiir Severlerle Buluştu!

Ünlü şair Şükrü Erbaş, son dönemde yazar-okur buluşmalarına ve birçok etkinliğe ev sahipliği yapan Pour Over Coffee’de sevenleriyle buluştu.

Son kitabı ‘Sitem Taşları'nın yayımlanmasının ardından söyleşi ve imza günleriyle okurlarıyla buluşan Erbaş, bir yenisini Pour Over Coffee’de gerçekleştirdi. Şiir dinletisinden önce gerçekleşen imza gününde ünlü yazar sevenleriyle fotoğraf çektirip kitaplarını imzaladı.

Erbaş, şiir yazma ve okuma sürecine dair izlenimlerini okuyucularıyla paylaştı. Söyleşinin ardından kendi şiirlerini seslendiren ve katılımcıların sorularını yanıtlayan Erbaş’a; Saz Sanatçısı Rahman Civelek, Kanun Sanatçısı Mehmet Akkurt, Neyzen Sefa Polat, Ses Sanatçısı Yasin Uğur ve Nur Seda Çevik müzik dinletisiyle eşlik etti. Etkinliğe katılım yoğun oldu.

Etkinlikle ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Pour Over Coffee kurucusu Sabiha Yavuz, “Kitlesel olarak Konya'nın daha özgün, daha yaratıcı etkinliklere ihtiyacı var. Şükrü Erbaş onlardan birisi. Şükrü Erbaş'ın yaşayan en önemli iki şairden birisi olduğunu biliyoruz. Ama Konya'ya ilk kez bizim sayemizde gelmiş. Nedeni de Konya'nın insanını sevmemesi ya da Konya'ya karşı ön yargılı olmasından değil. Kimse ona böyle bir teklifte bulunmamış. Konya’ya gelin dememiş. Biz davet ettik o da bizleri kırmadı” dedi.

Pour Over Coffee hakkında bilgiler veren Yavuz, şunları kaydetti: “2017 yılında Zafer’de hali hazırda açık olan mekânda açıldık ve biz bir kahve kavurma firmasıyız aslında. İlk başta paket kahve satışı üzerine başlamıştık. Sonrasında bir kafe formatına dönüştük ve kahve ve sanat ilişkisinin ne kadar birbirine paralel gittiğini fark edince de sosyo-kültürel etkinlikler yaptık. Biraz da kahveyi tanıtmak içindi ve altı yıl geçti. 3 ay önce de Meram şubesini açtık. Çünkü Zafer Şube artık bizi tatmin etmiyordu. İnsanlar sekiz kişi, on kişi etkinliklerde yer bulamıyorlardı. Kontenjan sınırlıydı. Şu anda 25 kişilik bir etkinlik alanımız var ve daha ulaşılabilir, daha kolay erişilebilir bir yer planladık.”

‘SAYISIZ ETKİNLİK YAPTIK, KENDİMİZİ TEKRARLAMIYORUZ’

Pour Over Coffee’de sayısız etkinliğe yer verdiklerini söyleyen Yavuz, etkinliklerin birbirine paralel olarak ortaya çıktığından bahsetti. Yavuz, “Bugüne kadar 200’e yakın farklı etkinlik yaptık. Bunların içinde tabii kahve eğitimleri başı çekiyor. Onun dışında el sanatları atölyeleri, film okuma atölyeleri, küçük tiyatrolar, cep tiyatroları, film gösterileri, belgesel gösterimleri ve söyleşiler, Speaking Club yapıyoruz. Yani İngilizce pratik yapmak için bir aktivite. Onun dışında Almanca kursumuz var. Odağımız insanla insan ilişkilerini güçlendirecek, bağlar kuracak etkinlikler planlamak” dedi.

Konya’da sosyo-kültürel etkinlik alanında öncü olduklarını dile getiren Yavuz, “Bizler açıkçası her açıdan başı çektiğimizi düşünüyoruz. Ukalalık gibi anlaşılmasın ama Konya’da 2017’den beri bu kadar faal ve etkinliklerin üretildiği kafeler yoktu. Ve bizden sonra bakıyoruz diğer kafeler de böyle faaliyetler yapmaya başladı. Ekibimizle ya şöyle bir etkinlik olsa da gitsek diyorduk. Sonra dedik ki madem yok biz yapalım. Kimi çağıralım? Bunu çağıralım. Şu olsa güzel olurdu diyerek başladık” İfadelerini kullandı.

Etkinliklerin içeriklerinin özgün olmasına dikkat ettiklerini belirten Yavuz, “A firması veya B firmasında benzeri yapılmış olan bir şeyi asla yapmak istemiyoruz. Bu da bizi daha yaratıcı, daha özgün kılıyor. Tabii aynı şeyi diğer firmalar için söyleyemeyeceğim. Yaptığımız etkinliklerin yürütücülerine mesaj atıp tekrarını yapan insanlar ya da firmalar mevcut. Bunun olmasını eleştirmemizin nedeni kitlesel olarak gelişim göstermiyor oluşumuz. Biz iyi bir şeyler yaparken birileri sürekli tekrarını yapıyorsa özgünlük katmıyorsa biz kitlesel olarak gelişemeyiz” dedi.

‘BİR ETKİNLİĞİN KATILIMCISI BİR SONRAKİ ETKİNLİĞİN YÜRÜTÜCÜSÜ’

Etkinliklerin yürütücülerinden bahseden Yavuz, katılımcıları işin içine nasıl dahil ettiklerini aktardı. “İnsanlar şey zannediyor. Bizim bir as kadromuz var. Üç kişi. Onlar etkinlikle ilgileniyor. Öyle değil. Bir etkinliğin katılımcısı bir sonraki etkinliğin yürütücüsü olabiliyor. Çünkü biz burada akademik kariyerine ya da bu alanda ne kadar uzman olduğundan ziyade insanların tutkularına bakıyoruz. Ben de tekstil mühendisiyim. Benim şu an mesleğimle çok alakasız bir iş yaptığımı görüyorsunuz. Bu benim tutkularım sayesinde ortaya çıktı. İnsanların da bu tutkularını açıkçası bir beyin avcısı gibi keşfediyorum. Şöyle bir etkinlik yapar mısın diyorum, rica ediyorum ortaya güzel organizasyonlar çıkıyor. Akademik olarak farklı disiplinlerde olan insanların çok daha tutkulu ve keyifle bu işi yaptıklarını keşfettik. Yani organizasyon alanında uzmanlaşmış ve bunu para kazanıp ekonomik hale getiren profesyonel insanlardan ziyade ilgisi olan insanları bir araya getirdik. Buranın şöyle bir hissiyatı var öncelikle insanlar talep ediyor: ‘Ya aslında benim de edebiyatta şöyle bir alanda ilgim var.’ gibi çünkü herkes buraya bir iz bırakmak katkı sağlamak istiyor. Yani bunu mekân sağlıyor aslında. Her yeni işte başka bir iş kendi kendini doğuruyor. Ve bizim şöyle bir özelliğimiz var. Bir yaptığımız etkinliği mecbur kalmadıkça yeniden yapmıyoruz. Çünkü burada hep kendini tekrar eden, elindekini ısıtıp ısıtıp öne süren bir firma imajı vermek istemiyoruz. Hep daha iyisini, daha farklısını hiç yapmadığımız bir alanda yapmaya çalışıyoruz. Açıkçası buna bu sene biraz daha ağırlık verdik. Seriler koyduk. Mitoloji serisi koyduk. Karanlık tarih serisi koyduk. Çünkü bizim de artık tanıdığımız insan sayısı giderek artıyor. Zafer şubemize gelen müşterilerimize ilk başta siz kimin aracılığıyla geldiniz diyorduk. Çünkü orada tabela bile yoktur. Sadece bilen gelir. Artık herkes biliyor. Herkesin erişebildiği bir yer haline geldik. Öyle olunca da çevremizde yürütücü olacak insan sayısı daha da arttı” dedi.