Müjde! Konya çiftçisinin su sorununa yeni çözüm önerisi!

Güneş enerji santrallerinin tarımla entegre edilmesi, sürdürülebilir tarım uygulamalarını destekleyen yenilikçi bir yaklaşım olarak karşımıza çıkıyor. Bu entegrasyon, hem enerji üretimini artırırken hem de tarımsal verimliliği artırmayı hedefliyor. Güneş panelleri, tarım arazileri üzerine kurulduğunda, çiftçilere temiz enerji ile su tasarrufu sağlar. Uzmanlar ise Konya gibi yağış ve su sorunu yaşayan yerlerde tarım ile güneş enerjisi santrallerinin (GES) daha fazla birleşmesini istiyor.
Konuyla ilgili bilgi veren Esel Taahhüt Harita Danışmanlık İnşaat Enerji A.Ş. Genel Müdürü Hasan Hüseyin Eser, GES’lerin tarım arazilerine zarar verdiği bilgisinin yanlış olduğunun altını çizerek sözlerine başladı. Dünyada güneş enerjisi ve tarım dendiğinde en önde gelen ülkenin Almanya olduğunu aktaran Hasan Hüseyin Eser, Almanya’nın, Türkiye’ye göre güneşten az yararlanan bir ülke konumunda bulunmasına rağmen tarımla güneş enerjisini tamamen entegre ettiğini kaydetti.
Eser, “Hatta Almanya’da yapılan güneş enerjisi santrallerinin altında tarım arazilerinin olduğu birçok örnek var. Güneş enerjisi panelleri güneşten radyasyonu kendi içine alıp o radyasyondan enerji üretir ve şeffaf olan paneller aracılığıyla emilmiş güneş enerjisini aşağıdaki bitki örtüsüne radyasyondan arındırılmış halde verir.
Bu yüzden Almanya, tarımla güneşin birleştirilmesi konusunda dünyada en önde gelen ülkedir. Biz de güneş enerjisi uygulama yönetmeliğinin birçoğunu Almanya modelinden aldık. Fakat Türkiye’deki tarım arazilerinde bu uygulamayı çok fazla yapamıyoruz. Aslında yaptığımız yerler var ama bunların ağır bürokratik süreçleri bulunuyor. Çiftçinin kendi uyguladığı metotlarla resmileştirmediği yöntemler de var” şeklinde konuştu.
SU EŞİTTİR ENERJİ!
Tarım için ne önemli etkenlerden birisinin güneş kadar sulama olduğunu da belirten Eser, “Bu noktada Konya genel olarak yağış ortalaması Türkiye’de alt sınıfta olan şehirlerimizden birisi. Bu yüzden Konya’daki üreticiler genelde yeraltı sularını kullanırlar. Maalesef yeraltından su çekilen bazı kuyular da ruhsatsız. Ruhsatlı olan kuyularda güneş enerjisiyle suyunuzu yeraltından çekip tarımla bunu kısmi olarak entegre edebilirsiniz. Ama ruhsatsız kuyularda bunu gayri resmi yollarla yapmış oluyorsunuz. Resmi yollarda yapılan yerlerde de bürokrasi süreçlerinin uzun ve ağır olmasından dolayı çiftçi resmi yolu çok fazla tercih etmeyebiliyor. Su sorununu çözmek için ise enerjiye ihtiyacımız var. Yerin altındaki herhangi bir suyu bir tarlaya götürebilmemiz için enerji kullanmamız gerekir. Bu ihtiyacı da güneş enerjisi santrallerini tarımla entegre ederek karşılamalıyız. Tarım arazilerinde belli noktalara santralleri kurarak tarımı öldürmeyecek şekilde uygulamalar yapabiliriz. Ama bunun için yönetmelikteki zorlukların hafifletilmesi lazım” diye konuştu.
KONYA ÇOK VERİMLİ BİR BÖLGE
Konya’nın güneş verimliliği olarak Türkiye’de verimli bölgelerden birisi olduğuna dikkat çeken Eser, ülkedeki güneş enerji santrallerinin yaklaşık yüzde 30’unun Konya’da yapıldığını aktardı. Türkiye’nin en büyük güneş enerji santralinin Karapınar’da bulunduğunu anımsatan Eser, “Karapınar ve Çumra gibi bölgeler güneş enerjisi açısından Türkiye’de en verimli bölgelerdir. Hatta bu bölgeler dünyadaki verimlilikte de en üst noktada yer alıyor. Örneğin Mersin veya Antalya çok fazla güneş alır ama Konya’nın sıcaklık seviyeleri güneş enerjisi panellerinin verimliliğini en az seviyede etkileyeceği için yazın aldığımız verim, Antalya’da yazın alınan verimden daha yüksek oluyor. O yüzden yazın panellerin verimi Antalya’da, Mersin’de, Adana’da düşerken Konya’da ideal seviyelerde olur. Konya’da yazın yaşanan sıcaklık seviyeleri güneş enerjisi panellerini doyuracak şekilde meydana gelir. Sonuç olarak Konya gibi kurak bir bölgede tarımı suyla buluşturmak için güneş enerjisi santrallerinin tarımla entegresi çok önemli. Bunun için DSİ, MEDAŞ ve Ziraat Odası gibi kurumlar ortak bir çalışma yaparak belli bölgeler belirleyerek tarımı suyla buluşturmak için temel nokta olan enerji işini çözmeliler” ifadelerine yer verdi.
"BU ŞEHİRDE TARLA SATILMAZDI!"
Üstünde güneş enerjisinin, altında tarımın yapıldığı arazilerin daha fazla yaygınlaşması gerektiğini dile getiren Eser, bu konuda üreticilere teşvikte bulunulmasını istedi. Eser, “Devletin bu alanda üreticiye daha fazla teşvikte bulunması gerekiyor. Bankaların da bu konuda çiftçilere destek olması lazım. Çünkü ben ilkokuldayken Konya’ya ‘tarım ambarı’ derdik. Ama şimdi Ukrayna’dan Rusya’dan tahıl ithal eden bir ülke haline geldik. Türkiye tarım ülkesi olma vasfını gitgide kaybediyor. Konya bölgesinde yaklaşık 4 bin megavat güneş enerjisi santrali var. Bu santrallerin sadece en fazla yüzde 20’si Konyalılara ait. Bu santralleri başkalarının yatırım aracı yapmaktansa kıymetini bilip, gerekli sivil toplum kuruluşlarını oluşturup şehrimize kendi yatırım kanallarımızı oluşturmamız lazım. Konya’da tarla satmak en önemli konulardan biriydi. Bu şehirde tarla satılmazdı. Şimdi bizim verimli topraklarımızın enerji anlamında yüzde 80’i dışarıdan gelen yatırımcılar tarafından alınmış durumda. Neden bu kaynakları kendimiz kullanmıyoruz? Bu şehrin değerlerine şehir olarak sahip olmamız gerekiyor” diyerek sözlerine son verdi. TUBA KAYA