Konya’da üretiyor, Türkiye’ye gönderiyor!

Konya’da üretiyor, Türkiye’ye gönderiyor!
 Muhabir
Özceylan Ahşap sahibi Nihat Ceylan 43 yıl önce başladığı çıta üretimi mesleğini istikrarlı bir şekilde sürdürüyor. Ceylan, Konya’da ahşap parke süpürgelik işinde ilk firma olduklarını Konya'nın Sesi Gazetesi'ne anlattı.

Türkiye genelindeki müşterilerine çıtaya dair bütün ürünlerin imalatını yaparak gönderen Özceylan Ahşap sahibi Nihat Ceylan, Konya’da ahşap parke, süpürgelik işinde ilk firma olduklarını Konya’nın Sesi Gazetesi’ne anlattı. Ceylan, “Babamın ortak olduğu dükkanda çırak olarak mesleğe başladım. 43 senedir bu işi yapıyorum. Esasında niyetim otomotiv sektörü idi ama kaderimiz buradaymış. Kendi işyerimiz olunca başkasının işinde pek çalışmadık. Sanayinin ihtiyacı olan süpürgelik fason işlerini yapıyorum. Türkiye içerisine süpürgelik, pervaz, tavan çıtası, kapı çıtası, çıta çeşidine dair ne varsa hepsini yapıyorum. Türkiye genelinde müşterilerim var, Konya’nın ilçelerinde var. Şehir içine hitap ediyoruz. Konya'da sadece çıta üzerine üretim yapan tek dükkan biziz. Çıta üretimi yapan var ama benim yaptığım gibi herkes tek üretim yapmıyor. Ben istikrarlı bir şekilde aşağı yukarı 34-35 senedir kendim çalışıyorum. Konya’da ahşap parke, süpürgelik işinde ilk biz başladık” dedi.

Ahşap süpürgelik, tavan çıtası ve pervaz sektörünü anlatan Ceylan, “İnsanlar mesleği çok basit olarak görüyor. Ben aslında marangozum ama bu işi yapıyorum. İnsanlar çıta lazım olduğunda ihtiyacını bulmayı nimet saymıyor bizi rakamsal olarak değerlendirmeye kalkıyor. Satıcılarımız, devamlılık sürecinde iştigal eden insanların beklentisi ve bize bakış açısı farklı. Bu müesseseye gelen herkesin işi bir şekilde görülür. Süpürgelik, pervaz, çıtaya dair ne varsa, tavan çıtası, kapı pervazı, tavan dilmesi, mobilya dekorasyon çıtaları hepsini yapıyorum. Siparişe göre ve belli bir rutinde yaptığım işler var. Seride yaptığımız işler, ahşap kapı pervazı, taban süpürgeliği, köy evlerinde tavanlara çakılan çıtalar, vatandaşın kendi siparişine göre de az olmamak kaydıyla her türlü çalışmayı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

Sanayide çalışma düzeniyle ilgili değerlendirmede bulunan Ceylan, “Çırak olarak yetiştirme durumu 12 yıllık eğitim dalgasıyla bitti. Şu an tek çalışıyorum. İnsanlar işe parasal bakıyor. Eskiden sanat öğrenme isteğiyle geliyorlardı. Şimdi parasal gözle bakılıyor. Hiç anlamayan insan çok para istiyor” diye konuştu.

Müşteriye fiyat verirken çekindiklerini söyleyen Ceylan, “Fiyatlar çok anormal biz fiyat verirken utanıyoruz ama malzeme sıkıntısı oluyor. İnsanlar pazarlık yapmak sünnet diyor. Pazarlığı sadece fiyat tespiti için yapabilirsin. Soruştursun iki üç yerden tespit edersin. Öbür türlü müşteri adaletsizliği olur. Kışın inşaat sektörü durduğu için bu durum ister istemez her sektörü etkiliyor. Yazın işler daha aktif. Kışın soğuklarda iş verimi düşer. Kışın sanayinin zorlukları var” dedi.

Teknolojinin tek başına yeterli olmadığını ifade eden Ceylan, “Teknoloji günümüzde makineleşmeyi artırdı. Ama teknoloji de olsa bir bilgi birikim gerekir. Teknoloji yetmiyor. Yılların verdiği teknik bilgiler de lazım. Alet işler el övünür, el övünür alet işler. İkisi bir takım. Makine var, makineyi çalıştıracak usta yok. Mecburen makineye ürünü birinin vermesi gerekir. Ağaçta geri dönüşümdür. Ağacın bir yüzüne bakıyorsun çok temiz, öbür yüzüne bakıyorsun bozuk. Sıradan bir fabrika sisteminde fabrikasyon iş ağacı her türlü verebilir. İş bozuk çıkar atarsın bu da maliyeti yükseltir. Ustalık gerektiren işler var. Bazen teknikle çalışılır. Tek celsede bitirdiğimiz işler var. Çok celsede bitirdiğimiz işler var. Tek celsede biten iş biraz daha temiz olur, kontrollü olur, hızlı olur ama çok celsede biten iş illaki problemler yaratır” diye konuştu.

Dış piyasada ve Konya Marangozlar Sanayisinde müşteri güvenini ön planda tuttuklarının altını çizen Ceylan, “Müşteriye güven veriyoruz. Sanayide ve dış piyasada belli bir ismimiz, markamız var. Hiçbir kimseyle problem yaşamadım yaşatmadım. Çalışanımı da mağdur etmedim. Müşteri kaybetmedim. İstikbalimi, istikrarımı bozmadım” ifadelerini kullandı.

Sanayide çalışan sıkıntısına değinen Ceylan, “Herkes okuyor, çalışacak adam yok, kaldık Suriyelilere, dışa yöneldik. Onlarda istediği inisiyatifi kullanıyor bu problem oluyor. Bu bir günlük politika değil herkes okuyor herkes kolay para kazanma eğiliminde. Zoru kim yapacak belli değil. Gelecekte bu durum sıkıntı olacak. Gençler hangi tarafa meyilliyse okullar o tarafa yönlendirmeli. Öğrenci staja geliyor ama staja gelirken çok zorlukla geliyor. Bilmek farklı bir şey, icraata dökmek farklı bir şey. Uygulama lazım icabında yapılan işi bozar tekrar öğrenir. Biz bildiğimiz halde bile bazen yanılıyoruz. Teknikte kaçırdığımız noktalar oluyor. Okulların dersleri eğitimle beraber uygulamaya dökmesi lazım. Öğrenci hangi yöne meyilli ise o tarafı tercih etmesi gerekiyor. Bu memlekette yaşam var. Sonuçta her şey inşaattan geçiyor. İnşaat olmadığında bizim memleketimizde hiçbir şey yok. İnşaatın istihdamı var. Otomotiv, inşaat, tarım hepsi lazım ama ana arter inşaattan geçiyor. Okuyamayacak vatandaşı ısrarla okula devam ettirmemek gerekir” dedi.

-Büşra GÜLTAŞ