Konya'da Huzur Arayanlar O Mekânları Tercih Ediyor! İşte O Yerler...

Konya’da mimari yapıtlar büyük öneme sahiptir. Bunların başında gelen camiler ise Konya’nın gezilip görülmesi gereken en önemli yerlerindendir. İşte sizler için derlediğimiz Konya’nın huzur veren camileri…

Konya’ya giden herkesin mutlaka Selçuklu Başkenti’nin camilerini mutlaka gezmesi gerekir. Biz de sizler için Konya’nın en önemli 5 camisini derledik. Tarihi mimarisi ile büyük öneme sahip olan Konya’da farklı eserler görmek isteyebilirsiniz. Camiler de Konya’nın önemli mimarisini oluşturan ve gezilip görülmesi gereken yerlerindendir. İşte sizler için derlediğimiz Konya’nın gezilmesi gereken 5 önemli camisi!

Karatay ilçesinde, Mevlâna külliyesinin batısında, evvelce Bezirgânlar Hanı arsası diye bilinen tarihi çarşı içinde yer alan yapı, ağırlıklı olarak eklektik üslup özellikleri göstermektedir. Aynı yerde Sultan IV. Mehmet’in musahibi Mustafa Paşa tarafından 1082-1087/1671-76 tarihinde yaptırılan ve 1284/1867-68 yılında etrafındaki dükkânlarla beraber yanan “Yüksek Cami” diye bilinen bir cami bulunmaktaydı. Bu caminin vakıf gelirleriyle birlikte Sultan Abdülaziz ve annesi Pertevniyal Valide Sultan’ın katkılarıyla 1872 yılında başlayıp 1876 yılında tamamlanan bu yapı adını da dönemin sultanından almaktadır.

Bu cami 1867 senesinde Sultan Abdülaziz'in emriyle inşa edilmiştir. Şehir merkezinde yer alır. Köşe kubbelerinde altın işlemeler mevcuttur. Yere kadar uzanan büyük pencereleri sayesinde gün boyu aydınlıktır. Aziziye Cami pencereleri kapılarından daha büyük olan cami olarak bilinir. Bu camide Avrupa Barok mimarisinin izlerini görmek de mümkün.

2013 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğünün teknik desteğiyle Şeyh Ahmet Efendi Vakfı tarafından restorasyona tabi tutulan Aziziye Camii, sekiz aylık bir restorasyon sürecinden sonra 7 Mart 2014 Cuma günü yeniden ibadete açılmıştır.

Cami, Osmanlı Döneminde Konya’da inşa edilen büyük ölçekli son yapı olup XIX. yüzyılda Türk sanatını etkileyen çeşitli sanat akımlarının bir sentezidir.

2-ALAADDİN CAMİİ

Câmi, en eski Selçuklu eserlerinden olup, Alâaddin Tepesi üzerinde inşa edilmiştir. Selçuklu Sultanı I.Rükneddin Mesud (1116-1156) zamanında yapımına başlanmış ve I.Alâaddin Keykubad zamanında tamamlanmıştır (1221). Câmi avlusunda I.Mesud, Kılıç Arslan, II.Rükneddin Süleyman, I.Gıyâseddin Keyhüsrev, I.Alâaddin Keykubad, II.Gıyâseddin Keyhüsrev, IV.Kılıç Arslan ve III.Gıyâseddin Keyhüsrev'in mezarları bulunmaktadır.

Bu cami Alaaddin tepesi üzerinde bulunmaktadır. 1220 yılında inşa edilmiştir. Konya'nın en büyük camisidir ve hükümdarlar tarafından genişletilmiştir. Caminin bahçesine baktığınızda pek çok kümbet görebilirsiniz.

3-KAPU CAMİİ

568 yılında Eski Odun Pazarı semtinde inşa edilmiştir. İki defa yıkılmış, bir defa da yanmıştır. 1868 yılında ise bugünkü halini almıştır. Osmanlı Devleti döneminde Konya' da inşa edilen en büyük camidir.

Bir Osmanlı eseri olan Kapu Camii, asıl inşa edildiği zaman olan 1658 senesinden sonra bir kere yıkılıp bir kere yandığı için üçüncü kez yaptırılan camii olma özelliğini taşıyor. Bu camii zamanında Konya Kalesi’nin kapılarından birinin çevresinde yer aldığı için de Kapu Camii adıyla anılıyor.

Bu camiyi diğerlerinden ayıran en önemli özelliği çeşitli sebeplerden üçüncü kez yapılmış olması. Ayrıca daha çok Osmanlı yapılarıyla süslü şehirde Osmanlı eserini görmek isteyenler için sayılı kültürel değerler arasında yer alması da başka bir yanıdır.

4- EŞREFOĞLU CAMİİ

Eşrefoğlu Camii, Anadolu'daki ahşap direkli camilerin en büyüğü ve orijinalidir. Konya'nın Beyşehir ilçesinin kuzeyinde, İçerişehir Mahallesi'nde yer alır.

UNESCO tarafından 2012 yılında Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınan Eşrefoğlu Camii, bir türbe, kervansaray ve hamam ile birlikte külliye şeklinde 1296-1299 yılları arasında Eşrefoğulları Beyliği döneminde Eşrefoğlu Seyfettin Süleyman Bey tarafından yaptırılmıştır. Farklı zamanlarda tamir görmüştür ve kimin ne zaman yaptırdığı bilinmemektedir.

5- İPLİKÇİ CAMİİ

Meram ilçesine bağlı Kürkçü (günümüzde Şükran) Mahallesi sınırları içerisindeki Mevlâna Caddesi, Nu. 16 adresinde kayıtlıdır. Kuzeyinden geçen mezkûr caddenin yeniden düzenlenmesi ve zamanla dolarak yükselmesi sebebiyle cami, yol seviyesinden bir buçuk metre kadar çukurda kalmıştır. Bu sebeple yapıya giriş on basamaklı bir merdivenden inerek sağlanmaktadır.

Doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen bir mekâna oturan eser tamamen tuğla malzeme ile inşa edilmiştir. Kuzey duvarı ortasına açılan bir ana girişten başka, doğu ve batıda bulunan birer yan kapıyla içeriye geçilmektedir. Caminin doğu duvarının kuzey ucunda minaresi yer almakta, kıble duvarına da kubbeli küçük bir yapı bitişmektedir. Bunun biraz uzağına şadırvan inşa edilmiştir.

Bu caminin en bilinen ve farklı özelliği ise akustik bir şadırvana sahip olması. Şadırvanda bulunan sütunlardan karşılıklı olarak konuşursanız sesiniz net olarak karşıdaki kişi tarafından duyulur. Fısıldasanız dahi karşıdaki kişi sizi net olarak duyabilir. •Abdil Emiroğlu