İlmi Konya’da Öğreniyorlar
Dünyanın çeşitli ülkelerinden Konya’da bulunan üniversitelerde eğitim almaya gelen öğrenciler eğitim hayatları bittikten sonra iş hayatlarını Konya’da oluşturmak istiyor. Gençler, Konya’nın kendilerine sunduğu imkanı, misafirperverliği ve hoşgörüyü anlatmak ve yaşatmak için çaba gösteriyor. Öğrencilerin ortak hedefi ise Konya’da öğrendikleri birlik ve bütünlüğü daha ileri noktalara taşımak.
KONYALI BİZE ‘ENSAR’ OLDU
Afrika ve Orta Doğu ülkelerinden üniversite eğitimlerini almak için Konya’yı tercih eden öğrenciler hem burada eğitimlerini tamamlıyor hem de iş hayatları için planlar oluşturuyor
Dünyanın çeşitli ülkelerinden Konya’da bulunan üniversitelerde eğitim almaya gelen öğrenciler eğitim hayatları bittikten sonra iş hayatlarını Konya’da oluşturmak istiyor. Konya’nın kendilerine sunduğu imkanı, misafirperverliği ve hoşgörüyü anlatmak ve yaşatmak için çaba gösteriyor. Öğrenciler, Konya’da kazandıkları deneyimi hem Konya’da kalarak burada değerlendiriyor hem de ülkelerinde bulunan iş ve bürokrasi dünyası temsilcilerine aktararak Konya’ya yeni yatırımcı çekmeyi hedefliyor. Öğrencilerin ortak hedefi ise Konya’da öğrendikleri birlik ve bütünlüğü daha ileri noktalara taşımak.
KONYA MEMLEKETİM OLDU
Filistin’den gelen ve Selçuk Üniversitesi’nde Radyo Televizyon ve Sinema bölümünü bitiren Musa, Konya’nın huzur şehri olduğunu ifade etti. Musa, “Konya çok iyi bir ortam, özellikle yaşam olarak. Konya'da beş yıldır kalıyorum, burası kendi memleketim gibi oldu artık. Konya yaşam ve eğitim için çok güzel bir şehir. Konyalı insanları da sevdim, çok sıkıntım olmadı. Burada arkadaşlarım dostlarım oldu, Konya'da kaldığım sürece farklı insanlar tanıyorum ve tanımaya devam edeceğim. Bu şehri o kadar sevdim ki burada nişanlandım. Kısmetse düğünümü de burada yapmak istiyorum. Konya bana çok şey verdi, bu şehir ve insanları için çok dua ediyorum” dedi.
KONYA İSLAM’IN EN GÜZEL TARAFINI YAŞIYOR
Ürdün’den 4 yıl önce Konya’ya gelen Firas Jaradat Konya Teknik üniversitesinde Kimya Mühendisliği bölümünde eğitim görüyor. Jaradat Konya’nın gelecekte Türkiye için en önemli merkezlerden biri olacağını düşündüğü belirterek; “Konya, Türkiye’nin en dindar şehri. Aynı zamanda yüzölçümü bakımından da en büyük şehri konumunda. Konya’nın ileri zamanlarda Türkiye’de önemli bir merkez olacağını düşünüyorum ama bunun önündeki en büyük engel, deniz turizmi olmaması. Ben denizi çok severim, eğer Konya’da bir deniz olsaydı, Türkiye’nin en turistik şehirlerden biri olurdu. Buna rağmen Konya, manevi yerler açısından çok kuvvetli olduğu için deniz açığını iyi kapatıyor. Ben bir Müslümanım ve buraya da çok fazla Müslüman geliyor. Çünkü Konya İslam’ın güzel taraflarını taşıyor. Aziziye Camii mesela beni her seferinde büyülüyor” diye konuştu.
KONYA’NIN ZÜRİH’TEN AŞAĞI KALIR TARAFI YOK
Senegal’den Konya’ya gelen Cebrail, Selçuk üniversitesi Psikoloji bölümü son sınıf öğrencisi. Cebrail, Konya hakkında, “Bana göre Konya harika bir şehir. Çünkü ben sakin ve kalabalık olmayan şehirleri severim. Konya’da insanlar çok yardımseverler, özelikle yemek konusunda. Bunun yanında Afrika’dan gelip çalışan ama okumayan arkadaşlarım da var. Konya eğitim konusunda olduğu kadar iş olanakları konusunda da iyi bir şehir. Ben Avrupa’ya da gittim, şunu diyebilirim ki Konya’nın Zürih’ten aşağı kalır tarafı yok. Şehir sosyal medyada fazla kötüleniyor ama Konya insanının %95’i iyi ve duyarlı. Ayrıca Türkiye’nin çok şehrine gittim ama en ucuz şehir kesinlikle Konya diyebilirim. Ulaşım çok ucuz ve çok kolay. Tramvaylar, otobüsler, bisiklet yolları her şey çok iyi düşünülmüş ve yapılmış. Ayrıca sokakları da çok temiz, gezecek yerler çok güzel” açıklamalarını yaptı.
KONYA TÜM CANLILAR İÇİN GÜZEL BİR ŞEHİR
Selçuk Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema bölümüne Yemen’den gelen Muhammed Al Turki, üç yıl önce Türkiye'ye geldiğini söyledi. Türki, “Konya’ya gelmeden önce ailem ve erkek kardeşlerimle ülkem Yemen'de yaşıyordum. Bir anda ülkenden ayrılıp başka bir ülkede yaşamak çok zor bir duygu. Öğrenci yurdunda kalıyorum. Artık ailemle yaşadığım gibi bir ev yok. Türkçeyi henüz öğrenmediğim için toplumla iletişim kurmakta çok zorlandım. Türkiye'ye geldiğimde Selçuk Üniversitesi Türk Dil Enstitüsü'ne kayıt oldum ve yavaş yavaş Türkçe öğrenmeye başladım. Türk kültürü ve Konya kültürü Arap kültürüne yakın. Bu yüzden bu yeni sisteme alışmak zor olmadı. Biz Doğu insanları et yemeklerini çok severiz, Konya’da et yemekleri için harika bir yer. Konya sadece insanlar için değil hayvanlar için de çok iyi bir şehir: Sokak hayvanları için barınma, yiyecek ve su sağlanıyor. Konya’ya gelmek harika bir deneyimdi ve bu deneyimi başka bir ülkede tekrarlamayı ve farklı kültürleri ve yaşam tarzlarını öğrenmeyi umuyorum! Yenilenmeyi seviyorum. Konya bana çok şey kattı” dedi. •Gökhan Oral
