'Görmezden Gelmeyelim' Sergisi Sizleri Bekliyor!
Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’nde tedavi gören hastalar ise Halk Eğitim Merkezi tarafından görevlendirilen öğretmenler tarafından yapılan ürünler sergide satışa sunuldu. 30 Mayıs ve 31 Mayıs’ta devam edecek olan “Görmezden Gelmeyelim” sergisi misafirlerini bekliyor.
HASTALARIMIZI TOPLUMA KAZANDIRIYORUZ
Hastaları topluma kazandırmak için çeşitli etkinlikler yaptıklarını söyleyen Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi hemşiresi Tülay Çelik, “Kronik ruhsal bozuklukları olan hastalarımızı rehabilite etmek amacıyla buradayız. Hastalarımızın el göz koordinasyonlarını arttırabilmek, el becerilerini arttırabilmek için çeşitli aktiviteler yapıyoruz. Burada ilk amacımız toplum karşısında “kronik ruhsal bozukluğu hastalığının korkutucu bir şey olmadığını, sadece hastalık olduğunu” ön plana çıkarmaya çalışıyoruz. Hastalarında toplumda var olduğunu göstermeye çalışıyoruz. Hastalarımızı topluma kazandırabilmek için hem de yaptıkları becerileri onlara hatırlatmak için onlarla birlikte yaptığımız ürünleri bugün sergimizde onlarla birlikte tanıtıyoruz. Sergimizde şu an el sanatlarında geri dönüşüm ürünlerinden yaptıklarımız, kâğıt katlama sanatı, ahşap boyama, el becerilerini ve ince motor kabiliyetlerini geliştirebilmeleri için yaptığımız ürünler şu an sergimizde satışa sunuldu. Kendi başlarına yaptıkları tablolarımız bulunuyor. Hastalarımızın yaparken keyif duyduğu ürünleri burada sergilemekten keyif duyuyorum” dedi.
SERGİMİZDE GERİ DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI VAR
Ürünlerin çoğunu hastaların toplayıp, boyadıklarını söyleyen Selçuklu Halk Eğitim Merkezi bünyesinde Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi TRSM bölümünde el sanatları öğretmenliği yapan Yıldız Aşcı “Burada öğrencilerimizle bahçeden kozalak, taş toplayıp onları boyuyoruz. Geri dönüşüme katkı sağlamak amacıyla kullanılmış çöpe gidecek materyalleri boyayıp, süslüyoruz. Balon, pet şişesi, artık kumaşlardan örtüler ve pofidik yorganlar yaparak hastalarımızın keyifli vakit geçirmesini sağlamaya çalışıyoruz. Sergimizde de yaptığımız ürünlerin hem tanıtımı hem de satışını yapıyoruz” şeklinde konuştu.
ESERLERE HASTALARIN DUYGULARI YANSITILIYOR
Hastalarla birlikte yapılan eserlerde hastaların duygu ve düşüncelerine yer verdiklerini belirten TRSM bölümü resim öğretmeni Şengül Eleyda Büyükyıldırım, “İki yıldır Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi’nde resim öğretmeni olarak görev almaktayım. Hastalarımızla birlikte çalıştığımız eserlerde daha çok onların duygu ve düşüncelerini yansıtmaya çalıştım. Onların bana öğrettiği çok şey var. Önceliğimiz her zaman hastalarımızın sağlığı ve huzurudur. Ünlü ressamların da hayatlarında yaşadığı zorlukları hastalarımızla birlikte konuşup günlük toplantılar yaparak resim sanatının toplumdaki yerini vurguluyoruz. Hastalarımızın becerilerine göre hatta becerilerini geliştirmeye yönelik resimler yapıyoruz. Yaptığımız resimleri sergimizde hastalarımızla birliktesergiliyoruz. Hastalarımızın da toplumun bir parçası olduğunu göstermeye çalıştığımız sergimize herkesi bekliyoruz” şeklinde konuştu.
HASTALARIN EL BECERİNE GÖRE TARİFLER YAPILIYOR
Hastalıkların istekleri ve becerileri doğrultusunda her gün farklı tarifler yaptıklarını söyleyen yiyecek ve içecek hizmetleri öğretmeni Elmas İmece, “Bu yıl yolum buraya düştüğü için çok mutluyum severek geldiğim bu alan bana yenilikler kattı ve hastalığa karşı farkındalığımı ve düşüncemi değiştirdi. Burada hastaların el becerilerine uygun tariflerle mutfağımızda hem eğlenceli hem de öğretici etkinliklerle donatmaktayız. Kurumumuza evden gelen hatalarımızın evde yaşamlarını sürdürebilecek şekilde tek başlarına öğünlerini hazırlaya bilmek için destek sağlamaktayız. Hastalarımızın istekleri doğrultusunda her gün onlarla çeşitli yiyecek ve içecekleri yapıyoruz. Hastalarımızla birlikte yapmış olduğumuz pasta ve böreklerde bugün sergimizde satışa sunuldu” ifadelerini kullandı.
EMPATİ YAPARAK HASTALARIMIZI ANLAMAYA ÇALIŞIYORUZ
Hastalara empati yaparak yaklaştıklarını söyleyen Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi Beden Öğretmeni Faruk Tunahan Çetinkaya, “Bir yıldır TRSM’de beden eğitimi öğretmeni olarak çalışmaktayım daha öncesinde toplum ruh sağlığı merkezi hakkında hiçbir bilgim yoktu ama burada çalışarak fark ettim ki hastaların ve hastalığın herhangi bir korkutucu yanı yok. Dışarıdan bakıldığında burada çalışmanın zor olduğunu düşünseler de böyle bir durumla karşılaşmadık hastalarımıza karşı empati yeteneğimizi kullanarak onlarla birlikte spor aktiviteleri yapmaktayız burada olmak beni mutlu ediyor” dedi.
MÜZİK RUHUN GIDASIDIR
Müziğin ruhun gıdası olduğunu belirten Sena Gökalp, “TRSM bölümünde 3 aydır müzik öğretmeni olarak çalışmaktayım bu bölümde çalışmaktan keyif alıyorum. Daha önce Toplum Ruh Sağlığı Merkezi olduğunu bilmiyordum bölüm ile tanıştıktan sonra ve hastalarımız sayesinde hayata daha farklı daha farkında olarak bakmaya başladığımı hissediyorum. Müzik gerçekten ruhun gıdası çünkü hastalarımız şarkı söylerken çok mutlu oluyorlar. Onları mutlu görmek beni de mutlu ediyor” dedi.
-Buse Aşcı