Gökyüzündeki bu ışıklar neyin nesi? Uzmanı açıkladı!

Gökyüzündeki bu ışıklar neyin nesi? Uzmanı açıkladı!
 İnternet Editörü
Geçtiğimiz günlerde Konya’nın Kulu ilçesinde gökyüzünde görülen yuvarlak cisim ve Konya merkezde beliren beyaz ışık hüzmesi vatandaşları korkuttu.

Geçtiğimiz günlerde Konya’nın Kulu ilçesinde gökyüzünde görülen yuvarlak cisim ve Konya merkezde beliren beyaz ışık hüzmesi vatandaşları korkuttu. İnsanlığa adeta selam verir gibi beliren ve gökyüzünde sıkça görülen ışıklarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Cüneyt Dirican, “Uzayda akıllı yaşam formlarının olması ve temas olasılığı dışında, göktaşı çarpması, uzay savaşları ve uzaylı bakteriler gibi riskler dikkate alındığında, tüm bilimleri ve insanlığı derinden etkileyecek önemli gelişmeler yaşanması olasılığı da artıyor” dedi

bu-selam-kimin-9.jpg

Son günlerde gökyüzünde beliren gizemli ışık hüzmeleri, birçok kişide merak uyandırdı. Gece gökyüzünde dans eden bu ışıklar, bazılarına göre uzaylıların varlığına dair bir işaret olarak yorumlanıyor. Astronomlar, bu ilginç fenomenin doğal olaylar veya atmosferik yansımalar olabileceğini öne sürse de, halk arasında yayılan söylentiler, olayın uzaylılarla bağlantılı olabileceğini düşündürüyor. Bilim insanları, bu tür gözlemleri incelemeye devam ederken, herkesin gökyüzündeki bu büyüleyici ve gizemli ışık hüzmelerine dikkat kesilmesi gerektiği aşikar. Bazı vatandaşlar, “Kim bilir, belki de evrende yalnız olmadığımızın bir işareti!” şeklinde yorumda bulunuyor. Ayrıca Konya’da da geçtiğimiz günlerde gökyüzünde ışık hüzmeleri görülmüş, bu ışıkların Starlink uydusuna ait olduğu tespit edilse de Konyalılar tarafından endişeyle karşılanmıştı. Konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan ve farklı bir noktaya değinen İstanbul Arel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cüneyt Dirican, “Astro-ekonomi veya uzay ekonomisi olarak adlandırılacak bir bilim dalının oluşması gereksinimi her geçen gün artıyor” ifadesini kullandı.

bu-selam-kimin-1.jpg

İNSANLIĞI ETKİLEYECEK ÖNEMLİ GELİŞMELER YAŞANABİLİR!

Gökyüzü ve uzayın tüm çağlarda insanlığın araştırma ve merak alanı olduğunu belirten Doç. Dr. Cüneyt Dirican, günümüzde birçok ülkenin, Ay ve Mars başta olmak üzere, uzaya uydu gönderme çalışmalarını hızlandırdığını söyledi. Cüneyt Dirican, “Deep Space Industries, SpaceX, Virgin Galactic gibi ticari işletmelerin uzaya yönelik girişimleri hızlandı. Endüstri 4.0 teknolojilerinin katkısı ile göktaşı, kuyruklu yıldız ve gezegenlerde uzay madenciliği, Mars ve diğer gezegenlerde kolonileşme, uzay turizmi gibi uzayın ticarileşmesi üzerine gelişmeler yaşanıyor. Bu şekilde, uzayda finansal hizmetler ve uzay finansmanı, uzay sigortacılığı gibi kavramlar önümüzdeki günlerde daha çok gündeme gelecektir. Öte yandan, teknolojinin gücü ile ilk kara delik fotosunun çekilmesi, SETI, METI, Voyager gibi araştırmalar uzayın keşfine dair her gün yeni bir bilgi veriyor. Bu sebeplerle veya bunlardan bağımsız olarak, uzayda akıllı yaşam formlarının olması ve temas olasılığı dışında, göktaşı çarpması, uzay savaşları ve uzaylı bakteriler gibi riskler dikkate alındığında, tüm bilimleri ve insanlığı derinden etkileyecek önemli gelişmeler yaşanması olasılığı da artıyor” şeklinde konuştu.

BİLİMSEL BİR KANIT YOK

Doç. Dr. Dirican, uzayda akıllı yaşam formu veya uzaylılarla temas durumunun henüz bulunmadığını aktardı. Dirican, “İddiaların çokluğuna rağmen tüm bunlar birer mit, iddia, ticari meta, psikosomatik durumlar dışında kayda geçmiş bir bilimsel gerçeklikle henüz teyit edilmedi. Çalışmalarımın temel konusu da uzaylılarla temas olasılığının gerçekleşmesi halinde finansal piyasaların ve finansal kurumların hangi risklere maruz olabileceği, bu risklerin yönetimine dair önerme ve yaklaşımlardan ibarettir. Benzer şekilde uzay kaynaklı olabilecek meteor, virüs, radyasyon, uzay savaşı gibi farklı risklerin yine finansal hizmetlerde oluşturabileceği olumsuz etkiler hakkında ilerideki akademik çalışmalara kavramsal bir kaynak olması hedefleniyor. Bilimin en büyük özelliği ve temel varsayımı hipotezlerin ispatlanabilmesi halinde teoriye dönüşmesi veya çürütülebilmesi durumudur. Keza olasılık çok düşük dahi olsa aksi ispat edilmedikçe bilimin bir konuyu tartışmaya açması, incelemesi, değerlendirmesi bilimi dogma anlayışlardan farklı kılan özelliğidir. Aksi taktirde dünyanın yuvarlak olduğunu iddia eden Galileo yerine “Katolik Kilisesi’nin” zamanında dikte etmeye çalıştığı “dünya düzdür” inancı hala dünya üzerinde hüküm sürecekti” diye konuştu.

UZAY EKONOMİSİ DALININ OLUŞMASI GEREKİYOR

Sonuç olarak tüm bu nedenler ile astro-ekonomi veya uzay ekonomisi olarak adlandırılacak bir bilim dalının oluşması gereksiniminin her geçen gün arttığını vurgulayan Dirican, son olarak şunları ifade etti: “Dünyaya dair ekonomik ve finansal kavramların, iktisat okullarının uzayda aynı yönde gelişeceği veya uygulanacağı konusu başlı başına incelenmesi gereken bir özellik olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısı ile bunların ekonomi veya bankacılık, sigortacılık gibi Econlit, EBCSO veya JEL kodları altında incelenmesi konunun diğer disiplinler arası boyutlarının göz ardı edilmesine neden olacaktır. O yüzden bu disiplinin farklı bir bilim olarak önümüzdeki yıllarda dikkate alınmasının daha doğru olacağı iddia ediliyor. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) nezdinde uzay ekonomisi, astro-ekonomi adı ile disiplinler arası akademik programların açılması için çalışmaların başlatılması, “Türkiye Uzay Ajansı” çalışmaları dikkate alındığında değerlendirilmelidir. Keza buradan hareketle JEL kodları ve ASCL.net kodlarının bu perspektiften geliştirilmesi ihtiyacı bulunuyor. Uzayın doğuracağı fırsatlar ve riskler sosyal bilimlerde birçok alanda çalışmalar gerektiriyor. Hatta var olan para, banka, ekonomi, finansal hizmetler ile ilgili tüm kitapların baştan yazılması gerekliliği bulunuyor.” • TUBA KAYA