Almanya'ya kaçırılmıştı! Konya 124 yıldır bu mihrabın peşinde...

Almanya'ya kaçırılmıştı! Konya 124 yıldır bu mihrabın peşinde...
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 124 yıl önce Almanya’ya kaçırılan Konya Beyhekim Camii'nin çini mihrabının iadesi için mücadelesine devam ediyor.

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanı Zeynep Boz, kültür varlıklarının yerinde korunması gerektiğine inanan bir ülke olarak Anadolu'nun sürgün kültür varlıklarının ait oldukları topraklara döndürülmesi için diplomatik platformlar oluştukça gerekli her türlü adımı attıklarını söyledi.

Boz, Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde, gerek diplomatik ilişkiler kullanılarak gerekse ticari ilişkiler üzerinden baskı kurularak alınan izin belgeleriyle Anadolu'dan koparılan kültür varlıkları bulunduğunu belirtti.

Kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadele amacıyla Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığının kurulduğunu, eser iadesinin de bunun önemli ayaklarından biri olduğunu kaydeden Boz, kaçakçılığın engellenmesi veya kaçırılarak yurt dışına götürülmüş eserlerin iadesine yönelik çalışmaların daha hızlı ilerlediğini dile getirdi.

1899 yılında Almanya’nın Konya Konsolosu Julius Hardeg Loeytved tarafından kaçırılan, günümüzde Berlin Pergamon Müzesi’nde sergilenen Konya Beyhekim Camisi’nin tarihi çini mihrabının iadesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı uzun yıllardır mücadele ediyor.

Türkiye ile Almanya arasında başka kültür varlıklarına ilişkin dosyaların da bulunduğuna işaret eden Boz, Konya Beyhekim Camisi'nin mihrabı ve pencere kanatları, İhtiyar Balıkçı Heykeli'nin gövdesiyle Piyale Paşa Camisi'nin çini alınlığının bunlar arasında yer aldığını söyledi.

Eserlere ilişkin dosyaların 1990'larda açıldığını hatırlatan Boz, "Bize de bunları kapatmak düşüyor. Bu dosyaların kapatılmasıyla da yeni eserlerimiz hakkında konuşmaya başlayacağız." diye konuştu.

"HİÇ TESLİMİYETÇİ OLMADIK"

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanı Zeynep Boz, Türkiye'nin de içinde bulunduğu köken ülkelerin, kendilerine ait olanı istemekten korkar hale getirildiğini söyledi. Boz, şunları kaydetti:

"Belli bir yere kadar rasyonel ve mantık çerçevesinde davranmak bir gereklilik. Ancak bizim olana bizim diyebilmekten bile korkar hale getirilmiş köken ülkeler. Ancak biz korkmuyoruz. Bizim olan, bizden koparılmıştır. En azından bunun altını çizmemiz gerektiğine inanıyorum. Bunu vurgulamakta cesur olabileceğimize inanıyorum. Tabii ki bunun dışında resmi görüşmeler, bilgi alışverişleri bizi nereye götürür, yeni konular mı açılır, eskiler mi gelişir, bunu göreceğiz. Ama biz hiç teslimiyetçi olmadık, bu noktadan sonra da teslimiyetçi olmayacağız."

Fransa'da, aralarında Louvre Müzesi'nin yer aldığı bazı müzelerde Karkamış Antik Kenti'nden gitmiş eserlerle, II. Selim ve III. Murat türbeleriyle I. Mahmut Kütüphanesi'nden çinilerin bulunduğunu anlatan Boz, şunları kaydetti:

"Büyük müzelerin zamanında kurmuş oldukları koleksiyonlarını koruma kaygılarını anlıyoruz. Lakin bu koleksiyonlar bir yanlışla kurulmuş. Diplomatik kanallarla Osmanlı üzerine kurulmuş bir baskı var. Aynı şeyi Latin Amerika ülkeleri için de konuşabiliriz. Kendi kolonize ettikleri ülkeler için de aynı hataları yaptıklarını söyleyebiliriz. Onların bu koleksiyonları kurarken yaptıkları hataların çekincesini ben bugün bu eserleri talep etmekte yaşayamam. Bu yüzden bu yanlışları gidermenin kendilerine düştüğünü, müzakereye açık olmalarının çok önemli olduğunu vurgulamak isterim."