İtalya'da sağ ittifakın başkanlık sistemini gündeme getirmesi tartışma konusu oldu
ROMA (AA) - İtalya'da yaklaşan seçimler öncesinde merkez sağ ittifakın hükümet programını belirlerken cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini gündemine alması, seçim kampanyasında öncelikli tartışma konusu haline geldi.
Ülkede, 25 Eylül'de yapılacak erken genel seçimler öncesinde siyasi parti ve ittifakların vaatleri, hükümet olmaları halinde uygulayacak programlar da belli olmaya başladı.
Giorgia Meloni liderliğindeki faşizan eğilimli aşırı sağcı İtalya'nın Kardeşleri Partisi (FdI), Matteo Salvini liderliğindeki Lig Partisi ve Silvio Berlusconi liderliğindeki Forza Italia (FI) Partisi ile bazı küçük sağ partilerden oluşan merkez sağ ittifak, hükümet olması halinde 8 sayfadan oluşan 15 maddelik yol haritasını belirledi.
Merkez sağ ittifak, dış politikada NATO taahhütlerine saygı, Avrupa Birliği (AB) ile uyum ve Ukrayna'ya destek başta olmak üzere, AB'nin toparlanma fonundan uyum içinde faydalanılması, Sicilya ile İtalya anakarasını bağlayacak boğaz köprüsünün inşası, başkanlık sistemine yönelik kurumsal reformların yapılması, vergi indirimleri, aile ve doğum konularına destek, düzensiz göçe yönelik daha önce kabul edilen güvenlik kararnamelerini yeniden etkinleştirilmesi gibi konuları hükümet programına aldı.
Sağ ittifakın hükümet programında yer alan başkanlık sistemi önerisi, ülkede en çok tartışılan konulardan biri oldu.
Anketlerde ilk sırada gözüken FdI'nin lideri Meloni ise başkanlık sisteminin ekonomik bakımdan ciddi bir reform olduğunu ve istikrar sayesinde yatırımcılara güven vereceğini ifade etti.
Merkez sağdan FI partisi lideri ve eski Başbakan Berlusconi, bir radyo programında yaptığı açıklamada, başkanlık sistemini yıllar önce de gündeme getirdiğini hatırlatarak bu reformunun kabul edilmesi durumunda mevcut Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella'nın görevinden istifa etmesi gerektiğini söylemesi tepki çekti.
Merkez solun çatı partisi Demokratik Partinin (PD) lideri Enrico Letta, bir radyo programında, "Bu açıklama, neden PD etrafında oluşacak koalisyona oy verilmesi gerektiğinin göstergesidir. Biz, Mattarella'yı savunuyoruz, Berlusconi ise ona saldırıyor. Merkez sağ, seçim kampanyasına Mattarella'ya saldırarak başladı ve bu istek, sağın ülke için tehlike olduğunu gösteriyor." ifadelerini kullandı.
PD ile yaptığı iş birliğini bozarak merkezde üçüncü bir kutup oluşturma yoluna giden ve anketlerde oyları yükseliş trendinde görünen Eylem Partisi (Az) lideri Carlo Calenda da Twitter'dan Berlusconi'nin Draghi hükümetinden desteğini çekmesinin ardından şimdi de Mattarella'yı göndermek istediğini, Berlusconi'nin artık seçilmemesi gerektiğini yazdı.
Berlusconi ise gelen tepkiler üzerine Facebook'tan yaptığı paylaşımda, Mattarella'ya saldırmadığını, reformun kabul edilmesi halinde olacakları açık şekilde söylediğini kaydetti.
- Anketlerde faşizan eğilimli aşırı sağcı Meloni önde çıkıyor
Ülkede yapılan son kamuoyu yoklamalarında, Meloni'nin faşizan eğilimli aşırı sağcı partisi FdI'nin oy oranı yüzde 23-25 bandında çıkıyor. Merkez solun çatı partisi PD ise yüzde 22-24 ile ikinci sırada yer alıyor.
Bu iki partiyi merkez sağ ittifakta yer alan Lig, yüzde 12-14 civarındaki oranla takip ediyor.
5 Yıldız Hareketi'nin oyu yüzde 9-11 civarında, Berlusconi’nin partisi FI'nin oy oranı ise yüzde 7-9 civarında görünüyor.
Oyları yükseliş trendindeki Az Partisinin de oy oranı da yüzde 5-7 bandında ölçüldü.
Mevcut anketler, FdI, Lig ve FI'den oluşan merkez sağ ittifakın seçimlerden hükümet kuracak çoğunluğu elde ederek çıkacağını ortaya koyuyor.
İtalya'da Mario Draghi liderliğindeki geniş katılımlı koalisyon hükümeti, 21 Temmuz'da 3 koalisyon ortağı partinin parlamentoda hükümete olan desteğini çekmesi neticesinde çökmüştü.
Başbakan Draghi'nin 22 Temmuz'da istifa etmesinin ardından Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, parlamentoyu feshederek normalde 2023'ün ilk aylarında yapılması gereken seçimleri sonbahara çekmişti.