İçişleri Bakanı Soylu, Göç Kurulu Toplantısı'nda konuştu:
ANKARA (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Şu anda Batı'nın ve bizim içimizdeki ırkçı yaklaşımların içerideki siyasi rant oyuncularının yaptığı, göçü öcü haline getirmektir." dedi.
Soylu, Gölbaşı Vilayetler Evi'nde düzenlenen "Göç Kurulu Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, göç konusunda dünyaya örnek anlayışın ve davranışın altına imza atan Türkiye'nin başarılı bir göç yönetimi ortaya koyduğunu söyledi.
Psikolojik harekatın merkezinin dünyada Batı ve Amerika olduğunu ifade eden Soylu, insanlık ayıbı bulunmayan, sömürmeyen Türkiye'den yaptığı iyiliğin intikamının alınmaya çalışıldığını dile getirdi.
Süleyman Soylu, Batı'nın çomak soktuğu, bulandırdığı, istikrarsız hale getirdiği tarihi düzeltmeye çalıştıklarını söyledi.
Doğruları yanlışmış gibi hissettirenlere prim verilmemesi gerektiğinin altını çizen Soylu, "Bizde yabancı düşmanlığı diye bir kavram yoktur, bu medeniyetin böyle bir kavramı yoktur. Batı'nın vardır çünkü onların medeniyeti buna çanak açan bir medeniyettir." dedi.
Göç konusunun bir insanlık meselesi olduğuna işaret eden Soylu, Uluslararası Göç Örgütünün sosyal medyadan "2050 yılına kadar, iklim değişikliği nedeniyle 200 milyondan fazla insanın kendi ülkelerinde yer değiştirebileceğini" ifade ettiğini aktardı.
Soylu, Türkiye'nin göç yönetimini "düzensiz göçle mücadele", "düzenli göçün yönetimi" ve "uyum çalışmaları" üzerine kurguladığını bildirdi.
- "2016'dan bugüne sınır dışı edilen kaçak göçmen sayısı 331 bin 839"
İçişleri Bakanı Soylu, "Bizim sınır güvenliği çalışmalarımızı eleştirenlere şöyle bir kıyas sunmak isterim: ABD, Başkan Trump döneminde 128 kilometresi sıfırdan olmak üzere toplam 725 kilometre sınır duvarı inşa etti. Biz ise çok daha zor bir coğrafyada 1028 kilometre duvar inşa ettik. İnşaatı devam edenler ve ihale sürecinde olanlarla toplam sınır güvenlik duvarı uzunluğumuz 1316 kilometre olacak, İran, Suriye, Irak sınırları." bilgisini paylaştı.
Sınırlarda güvenlik yolları, aydınlatma, optik kule ve termal kamera kurulumlarına yönelik çalışmaların sürdüğünü belirten Soylu, 2016'dan bugüne kadar sınır dışı edilen kaçak göçmen sayısının 331 bin 839 olduğunu bildirdi.
Uyum politikalarına da değinen Soylu, eğitimlerle 650 binin üzerinde kişiye ulaşıldığını anlattı.
Bakan Soylu, "11 yıl içinde dünyanın takdirini kazanmış, insanlığa örnek ev sahipliği ve göç yönetimi ortaya koyduğumuz aşikardır." diye konuştu.
Gelişmiş Batılı ülkelerin göç üreten coğrafyalarda vekalet savaşlarını körüklediğinin altını çizen Soylu, buna karşı Türkiye'nin insana, komşuya, geçmişe ve geleceğe sahip çıkmasının Batı tarafından kıskanıldığını ifade etti.
- "Bu, bir psikolojik harekattır"
Türkiye'nin, insanların, mazlumların sığınacağı güvenli bölgeler oluşturduğuna dikkati çeken Soylu, geri gönderme merkezlerinde 20 binin üzerinde kaçak göçmenin bulunduğunu açıkladı.
Dünyanın, göç meselesini Türkiye-Yunanistan, Türkiye-Suriye, Afganistan-İran, Pakistan-İran arasındaki bir sınır meselesi olarak gördüğünü söyleyen Soylu, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin dünyaya verdiği bu insanlık dersine tahammül edemeyenler, içeriden ve dışarıdan yalan-fitne-dezenformasyon üçlüsüyle bu ülkeyi, yaptığı iyiliğe pişman etmek ve karıştırmak istiyorlar. Yabancı düşmanlığı denilen, hiç de medeniyetimize yakışmayan bir kavramı, milletimize enjekte etmeye çalışıyorlar. Yanına LGBT gibi, aile yapısını çökertmek gibi başka sapkınlıkları da eklemeye çalışıyorlar. Bu, bir psikolojik harekattır ve psikolojik harekatın temeli şudur: Kendisi yapmaz, yaptırır. İyilik yapana baskı kurar, pişman eder, yaptığı iyiliği, doğruyu eline yüzüne bulaştırır, panikletir."
Soylu, ABD'nin yaklaşık 51 milyon göçmen nüfusu barındırdığını, Almanya'nın da yaklaşık 16 milyon uluslararası göçmenle ikinci en önemli göçmen destinasyonu konumunda olduğunu belirtti.
ABD'nin göçmen alımını iş gücü, kültürel çeşitlilik gibi gerekçelerle bir devlet politikası olarak uyguladığının altını çizen Soylu, Avrupa'nın İkinci Dünya Savaşı sonrası kendisini göçmen iş gücü ile inşa ettiğini anlattı.
- Real Madridli futbolcu Eduardo Camavinga'yı örnek gösterdi
"Peki şimdi ne oldu da göçmen botları kurşunlanıyor? Ne oldu da Avrupa, göçmen görünce öcü görmüş gibi oluyor?" sorusunu yönelten Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şu anda Batı'nın ve bizim içimizdeki ırkçı yaklaşımların içerideki siyasi rant oyuncularının yaptığı, göçü öcü haline getirmektir. Yerleşik toplumlara öyle anlatmaktır. Eğer öyle olsaydı Almanya, Fransa, Amerika ve diğer gelişmiş ülkeler, bugün zenginlik değil, fakirlik ve kaos içinde olurlardı. Bir hafta kadar önce Real Madrid, Şampiyonlar Ligi Şampiyonu oldu. Takımı şampiyonluğa taşıyan en önemli oyunculardan biri olan Eduardo Camavinga, Angola'daki bir mülteci kampında doğmuş, ailesiyle Fransa'ya göçmüş, futbola Fransa'da başlamış ve Real Madrid'e kadar gelebilmiş Kongolu bir ailenin evladıdır. Bugün dünya futboluna bir güzellik sunuyor."
Göçün stratejisinin "göç korkusunu yok etmek" olması gerektiğine işaret eden Soylu, Türkiye'de yaşayan yabancılar ve göçmenlerle ilgili bilgi verdi.
Türkiye'de 3,7 milyon geçici koruma altında Suriyeli bulunduğunu bildiren Soylu, 321 bin kişinin de uluslararası koruma kapsamında Türkiye'de yer aldığını dile getirdi.
Bakan Soylu, öğrencilerin, konsolosluk görevlilerinin de arasında bulunduğu 1,4 milyon kişinin ikamet izniyle Türkiye'de kaldığını bildirdi.
Soylu, "2016'dan bugüne kadar yakalanan toplam düzensiz göçmen sayısı 1 milyon 459 bin 165 kişidir. Ülkeye giriş yapmadan sınırda engellenen düzensiz göçmenlerin sayısı 2 milyon 623 bin 44 kişidir. Bu da büyük bir sayıdır. 2016'dan bugüne kadar düzensiz göçle mücadelede müdahale ettiğimiz toplam insan sayısı 4 milyon 82 bin 209'dur." şeklinde konuştu.
- "Şimdi onların oyunu tekrar bozulacak"
Güvenli bölgelerin oluşturulmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü ifade eden Soylu, şunları kaydetti:
"Bugün, 505 binin üzerinde kişi gönüllü geri döndü. Eğer biz Fırat Kalkanı Harekatı'nı yapmasaydık, Afrin'de Zeytin Dalı Harekatı'nı yapmamış olsaydık, Tel Abyad ve Resulayn'da Barış Pınarı Harekatı'nı yapmamış olsaydık, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ni oluşturmamış olsaydık, bu insanları nerede tutabilirdik, nereye gönüllü geri dönüş sağlayabilirdik? 3,9 milyon insan İdlib'de duruyor, İdlib'in nüfusu 1,5 milyon. Bu insanlar aydan, uzaydan, Amerika'dan gelmedi. Bu insanlar kendi bölgelerinde yerinden edildiği için, canlarını kurtarmak için İdlib ve diğer bölgelere geldi. Bu bölgeler PKK/PYD'nin ve diğerlerinin, rejimin saldırısı altında olsaydı bu insanlar nereye gideceklerdi? Bu insanların gideceği yer Türkiye ve Avrupa. Avrupa'ya sormak isterim: Sen İdlib'de, Cerablus'ta, Azez'de, Mare'de, El Bab'da ne yapıyorsun? Bugün muhalefet partisi olup ahkam kesenler, laf cambazlığı yapanlar, Avrupalı büyükelçilerle sabahtan akşama kadar bir araya geliyorsunuz, sorsanıza. Kendi iç meselelerinize onları karıştırmaktan ziyade onların sorumluluklarını onlara hatırlatsanıza, millilik ortaya koysanıza. Deseniz 'Siz İdlib'de, Cerablus, Azez, Mare, El Bab'da ne yaptınız, Türkiye'nin güvenli hale getirdiği yerlerde ne katkı ortaya koydunuz?' diye sorsanıza. Soramazsınız çünkü ipiniz onların elinde. Soramazsınız çünkü size darılır ve küserler.
Sayın Cumhurbaşkanı'mız '1 milyon insanı Cerablus, Azez, Tel Abyad ve Resulayn'a göndereceğiz, gönüllü, onurlu olarak geri dönüşlerini sağlamaya çalışacağız.' dedi, karşı taraftan rejim ve ABD'nin bulunduğu bölgelerden bu bölgelere füze yağmaya başladı. Tezgah apaçık ortada. Şimdi onların oyunu tekrar bozulacak. Yeni yapılan harekatla beraber oralar daha güvenli hale gelecek ve buradan oraya çok çok daha insan güvenli, onurlu şekilde geri dönecekler."
Toplantıya bakan yardımcıları, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Ahmet Kendir, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Göç İdaresi Başkanı Savaş Ünlü ve bürokratlar katıldı.