Erdoğan'dan kabine sonrası ekonomi açıklaması: Önceliğimiz vatandaşımızın refahını üst noktaya çıkartmaktır
Kabine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantı 3 saat sürdü.
Toplantı sonrasında açıklama yapan Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:
"Ekonomide önceliğimiz vatandaşlarımızın refahını en üst seviyeye çıkarmaktır"
Hayat pahalılığıyla mücadelemizi çift kulvarlı şekilde yürüteceğiz. Bugünkü toplantıda bu konudaki adımları değerlendirdik. Deprem yaralarını sarmak için artırdığımız vergiler, enflasyon üzerindeki baskı zamanla azalacaktır. İlave önlemleri aşama aşama devreye alacağız. Ekonomide birinci önceliğimiz tüm vatandaşlarımızın refahını en üst seviyeye çıkarmaktır.
Enflasyonu vatandaşımızın günlük hayatından çıkaracağız. Tüm vatandaşlarımdan biraz daha sabırlı olmalarını ve bize güvenmelerini bekliyoruz.
"Tüm insanlığı su tüketiminde tasarruflu davranmaya davet ediyorum"
Bireysel ve sanayide kullanılan su miktarını azaltmamız şarttır. Tüm insanlığı su tüketiminde tasarruflu davranmaya davet ediyorum.
Seçimler öncesinde de ekonomimizle ilgili aynı senaryolar kurulmuştur. Milyarlarca doları sektörden çekmek gibi sayısız oyun oynanmıştır. Ortaya çıkan ekonomik yük pek çok dengeyi sarsmıştır. Bugün Türkiye'nin ekonomide tabii ki sorunları var ama bu sorunları aşmak için programımız mevcuttur.
Ülkemizin son 10 yıldır maruz kaldığı siyasi saldırıya, her sosyal kumpasa, terör örgütleri üzerinden organize edilen her güvenlik tehdidine ekonomik tuzaklar da eşilik etmiştir.
Türkiye ekonomisine faiz ve kur penceresinden bakan mandacı dayatmanın kodları çözülmüştür. Bu dayatma yatırım ve istihdamla kurulu bir yaklaşımla çözülecektir. Rezervlerdeki iyileşme alınan tedbirlerin sonuç verdiğini gösteriyor. Son dönemde ekonomik göstergelerde olumlu yönde yaşanan değişikliklerin kalıcı olduğundan kimse şüphe etmesin.
Otomotiv sektöründeki fırsatçılara 211 milyon lira idari para cezası uygulandı. Otomobil balonu sönmeye başladı. Etkilerini yakında göreceğiz. Milletimizin malına kast eden aç gözlülere müsade etmeyeceğiz.
"Daha yeşil ve temiz Türkiye için çalışıyoruz"
Daha yeşil ve temiz Türkiye için çalışıyoruz. Yenilenebilir kurulu güç bakımından Avrupa'da 5, dünyada onuncuyuz. Ortalama sıcaklıkların yükseleceğine, orman yangını risklerin artacağına, dengesiz yağışlar sebebiyle taşkınların çoğalacağına gibi pek çok sorunla karşı karşıya kalmamız işaret edilmektedir.
G20 zirvesinde muhataplarıyla bu hususları konuşacağız, görevimizi yapacağız. Dünya ortalamalarında ciddi su sıkıntısı çeken bir ülke olarak elimizdeki su kaynaklarını tasarruflu kullanmak mecburiyetindeyiz. Yaptığımız barajlarla ülkemizin su kaynaklarını en verimli şekilde değerlendirme imkanına kavuştuk.
Baraj ve göletlerimizin depolama hacmini 183 milyar metreküpe yükselttik. Tüm bunları çevreci maskesiyle ülkemizin kazanımlarına saldıranlara rağmen kazandık. Bu kampanyanın gerisindeki sinsileri daha iyi anlıyoruz. Ancak daha fazlasını yapmamız gereken bir döneme girdiğimiz açıktır. Kuraklıkla mücadelede eylem planımızı yeniden oluşturduk.
Tarımsal üretimi çeşitlendirmeye çalışırken, su tüketiminde verimi üst seviyeye çıkartacak tedbirler alıyoruz. Damla ve basınçlı su sulama sistemleriyle, dikey ve topraksız tarım yöntemlerini kullanıyoruz.
"Ülkemizin tüm potansiyelini kullanabilmesini sağladık"
Türkiye Yüzyılı vizyonumuzdan asla taviz vermiyoruz. 14. Büyükelçiler toplantısı yaptık. Bölgesel meselelere dair bir ufuk turu yaptık. Dış politikada neler olacağını diplomatlarımıza ifade ettik. Göreve geldiğimizde 163 olan temsilcilik 260'a çıktı. Bayrağımızı gururla dalgalandırıyoruz.
Dış politikada büyük bir dönüşüm gerçekleştirdik. Türkiye eksenli dış poitika bakış açısını hakim kıldık. 3 kıtanın merkezinde yer alan ülkemizin tüm potansiyelini kullanabilmesini sağladık. Türkiye'nin çok daha kapsamlı bir güce sahip olduğunu ispat ediyoruz.
Avrupa ile ilişkilerimiz gelişiyor. Dünkü Macaristan ziyaretimiz bunun örneğidir. Yakın iş birliği içindeyiz. 3,5 milyar dolar seviyesindeki ikili ticareti 6 milyara çıkarmayı hedefliyoruz.
"BM Barış Gücü'nün müdahalesi ne hukukidir ne de insanidir"
Sömürgecilik lekesi olmayan bir ülkeyiz. Ülkemizin ve kardeşlerimizin hakkının yenilmesine seyirci kalmıyoruz. BM Barış Gücü askerlerinin KKTC topraklarına fiziki müdahalesi asla kabul edilebilir bir durum değildir. Pile köyündeki Kıbrıs Türkü'ne yapılan ne hukukidir ne de insanidir. Tarafsızlığa gölge düşürmüş, itibarını zedelemiştir. Uluslararası hukuka aykırı davranışlar bölgede tansiyonu yükseltmiştir. Bu müdahaleyi iyi niyetli bulmuyoruz. Beklentimiz isminin hakkını vererek adadaki tüm tarafların ihtiyaçlarına katkıda bulunmasıdır. Garantör bir devlet olarak, ara bölge başta olmak üzere Ada'daki emrivakilere ve hukuksuzluklara rıza göstermeyeceğimiz bilinmelidir. Kıbrıs Türkü kardeşlerimizi Rum kesiminin hak hukuk tanımaz, uzlaşmaz tavrıyla bırakmayacağız.
Türk Devletleri Teşkilatı KKTC'ye geçen sene anayasal ismiyle kucak açtı. KKTC'de temsilcilikler açmaya hazırlanan ülkeler var. AB'nin bu gelişmelerle ilgili yaptığı açıklama çok talihsiz.
"Rusya Ukrayna savaşında samimi gayret gösteren neredeyse tek devlet Türkiye'dir"
Rusya Ukrayna savaşının bitmesi, krizden en az zararla çıkılması için samimi gayret gösteren neredeyse tek devlet Türkiye'dir. Somut adımlarla bu yaklaşımı ispatladığımızı düşünüyorum. Biz daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyoruz.
Türkiye Ağustos ayını yüksek hava sıcaklıklarıyla geçiriyor. 50 derecelere ulaşan sıcaklık meselenin ciddiyetini ortaya koyuyor. İklim değişikliği ile mücadele çerçevesinde atılan uluslararası adımların hepsinde yer aldık. Yükümlülüklerimizi harfiyen yerine getirdik. Net 0 emisyon ve yeşil kalkınma hedeflerinde en önemli katkıyı veren ülkeler arasındayız.
Kaynak:Anadolu Ajansı