Endüstri Bölgeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Komisyonda
TBMM (AA) - AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin, "Türkiye'nin yatırıma, sanayiciye, teknoloji üretmeye, ihracata ihtiyacı var. Bizim, iktidarı ve muhalefetiyle sanayinin önünü açmamız lazım." dedi.
TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda, AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Endüstri Bölgeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.
CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, iktidarın, yandaşlarına "rant sağlamak" derdiyle kanun tekliflerine imza attığını iddia etti.
En masum görünen kanun tekliflerinin altından bile "rant" çıktığını ileri süren Tarhan, iktidarın getirdiği her düzenlemeye şüphe ile yaklaştıklarını söyledi.
Teklifte sanayinin girdi maliyetlerinin azaltılmasına yönelik bir adım atılmadığını öne süren Tarhan, "Teklifte, ham madde fiyatlarını düşürecek, personel maliyetlerinin yükünü azaltacak bir teşvik görmedik. Taşımacılık maliyetlerine bir çözüm de görmedik. Sizin gündemiz başka, sanayicinin, üreticinin, esnaf ve sanatkarın, vatandaşın gündemi bambaşka. Onlar 'ekonomi, zamlar geçinemiyoruz' diyor, duymuyorsunuz. Burada hiç kimsenin derdine çare olmayacak bir teklifi görüşüyoruz." diye konuştu
Tarhan, teklifteki muhtelif yatırım yerlerinin endüstri bölgesi haline getirilmesi, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporlarına dair düzenlemelerin kaldırılması, endüstri bölgelerinde mülkiyet devrine imkan sağlanması maddelerini eleştirdi.
- "Teklifi kendi içinde çelişiyor"
İYİ Parti Ankara Milletvekili Ayhan Altıntaş ise endüstri bölgelerinin gelişmesini desteklediğini, kanun teklifinin de genel olarak desteklenmesi gerektiğini düşündüğünü dile getirdi.
Teklifte yer alan "Cumhurbaşkanına yetki devri", "ÇED sürecinin Bypass edilmesi", "Mülkiyet devri" konularına itirazlarının olduğunu belirten Altıntaş, "İktidar kendince bazı ihtiyaçlar tespit etmiş ve bu hususta bir kanun teklifi vermiş ancak kanun teklifi kendi içinde çelişiyor." dedi.
Endüstri Bölgeleri Koordinasyon Kurulu'nun kaldırılmasının hatalı olduğunu savunan Altıntaş, bu durumun yanlış mekansal planlamaların önünü açacağını öne sürdü.
Altıntaş, doğanın "endüstriyel bölge" gerekçesi ile talan edilmesine izin verilmemesi gerektiğini dile getirdi.
HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu da teklifteki ÇED süreci konusunun netleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Sanayileşmenin doğayı ve canlıların yaşam alanlarını tahrip ederek ilerlediğini savunan Kenanoğlu, sanayileşmenin doğayı tahrip etmesinin önüne geçilmesi gerektiğini belirtti.
Kenanoğlu, "ÇED mevzusunun bu kanundan çıkartılmamasının bir sakıncası yoksa bırakın bu kanunda kalsın. Bunu doğanın, çevrenin, canlıların korunmasına ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu, buna önem vermemiz gerektiğini ifade etmek için söylüyorum." dedi.
Teklifte yer alan mülkiyetin devri-satışı konusuna da değinen Kenanoğlu, endüstri bölgelerindeki arazilerin mülkiyet hakkının uzatılmasına ihtiyaç olmadığını söyledi.
- "Hem sanayileşmek hem de çevreyi korumak mümkün"
MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, kanunların ilahi metinler olmadığını, zamana ve mekana bağlı olarak değiştirilebileceğini ifade etti.
Hem sanayileşip hem de çevreyi korumanın mümkün olduğuna dikkati çeken Başkan, gelişmiş ülkelerde bu durumun örneklerinin olduğunu kaydetti.
Antalya organize sanayi içerisinde tavşanların, tilkilerin, çok sayıda kuşun olduğunu dile getiren Başkan, "Bunları geliştirmeliyiz. Bununla ilgili hassasiyetlerimizi belirtebilmeliyiz. Bu konu, muhalefetin ve iktidarın ortak konusu olmak zorunda." ifadelerini kullandı.
Başkan, Türkiye'nin endüstrileşme konusunda ilerleme kaydetmesi gerektiğini vurgulayarak, "Türkiye geç kalmış sanayileşmesini bu süreçte telafi etmeye çalışıyor. Özel sektörümüz bu durumu telafi etmek amacıyla hızla çalışıyor, enerjilerinin büyük bir bölümünü de yatırımlara ayırıyorlar. Türkiye'nin bu dinamik sektörünün önünü kesmemek lazım. Çevreyi sadece kanunla düzeltme imkanımız yok, insanlarımızı da bilinçlendirmek zorundayız." değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'nin topraklarının yüzde 0,36'sının sanayi bölgesinde olduğunu aktaran Başkan, İtalya topraklarının yüzde 2'sinin, Almanya'nın ise yüzde 4'ünün sanayi bölgesinde olduğunu ifade etti.
Başkan, geniş alanların sanayi bölgelerine ayrılması gerektiğini belirterek, kanun teklifinin Türkiye'nin önünün açılmasında önemli bir çakıl taşı olduğunu kaydetti.
- "Yatırımcıya uygun ekonomik arazi ve arsaların tahsisi yapılmalıdır"
AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin ise "Türkiye'nin yatırıma, sanayiciye, teknoloji üretmeye, ihracata ihtiyacı var. Bizim, iktidarı ve muhalefetiyle sanayinin önünü açmamız lazım. Bizim buradaki amacımız yatırımcıya uygun ekonomik arazi ve arsaların tahsisinin yapılmasıdır. Devletin elinde atıl durumda olan hazine arazilerinin, çevresel sıkıntısı olamayan arazilerin istimlak edilmesi veya oraların kamulaştırılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum." dedi.
Sanayi bölgelerinin çevreye zarar vermemesine dikkat edildiğini, bu konuda ilgili kurumların gerekli önlemleri aldığını söyleyen Tin, iktidarın çevre konusunda hassasiyetine dikkati çekti.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, Türkiye'nin endüstrisi zayıf olan bir ülke konumunda olduğunu, sanayi alanlarının büyüklüğünün ülkelerin gayrisafi milli hasılasının büyüklüğünü tayin ettiğini belirtti.
Türkiye'nin yüzde 30'unun tarım alanı olduğunu anımsatan Büyükdede, şunları kaydetti:
"Bu yüzde 30'un bize getirdiği gayrisafi milli hasıla 50 milyar dolar. 'Tarım tarım' diye bağırıp çağırıyoruz da son anda bize getirdiği para 50 milyar dolar. Sanayinin getirdiği para şu anda 300 milyar dolar. Türkiye, yüzde 0,36'lık bir alandaki sanayisiyle gayrisafi milli hasılasının yüzde 29'unu üretiyor. Dolayısıyla bizim bürokratlar, milletvekilleri, sanayiciler olarak bir şeye karar vermemiz lazım. Ya böyle vasatlıkta devam edeceğiz, birbirimizi yiyeceğiz ya da bu çemberi kıracağız. Bu çemberi kırabilmenin yolu sanayi alanlarını büyütmek. Şu anda biz sanayi alanı üretmediğimiz için sanayi alanları fiyatı uçuyor. Biz alan üretmiş olsak böyle bir şeye ihtiyaç olmayacak."
Teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddelerin görüşmelerine geçildi.