Elektronik İzleme Merkezi şiddet uygulayanları adım adım takip ediyor
İçişleri Bakanlığı'ndaki Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi'nde (GAMER) yer alan Elektronik İzleme Merkezi, kadın gazetecilere tanıtıldı.
İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce'nin de yer aldığı programda, Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Asayiş Daire Başkanlığı Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Şube Müdürü Sibel Özdemir Merkeze ilişkin bilgilendirme yaptı.
İçişleri Bakanlığının faaliyetlerini "şiddete karşı sıfır tolerans" anlayışıyla yürüttüğünü belirten Özdemir, tüm kolluk personelinin kadına karşı şiddetle mücadelede en üst düzeyde duyarlı hale getirilmeleri, işlemlerini profesyonel olarak tesis edebilmeleri için sürekli olarak eğitime tabi tutulduğunu söyledi.
Eğitimde üzerinde durulan konuların başında, mağdur ile iletişimin geldiğini, kolluk personelinin yetki ve sorumluluklarını bilmesi, bu yetki ve sorumlulukları tereddüt etmeden kullanmasının ön planda olduğunu aktaran Sibel Özdemir, veri entegrasyonu sayesinde de vaka bildiriminin anında paylaşıldığını ve mağdur için gerekli tedbirlerin alınabildiğini anlattı.
KADES uygulamasına 5 dil seçeneği daha ekleniyor
"Tek tuşla şiddetin karşısında kadınların yanında" mottosu ile 24 Mart 2018'de hayata geçirilen Kadın Acil Destek Uygulamasının (KADES), şiddet ihbar süresini minimum seviyeye çektiğini dile getiren Özdemir, şu bilgileri verdi:
"KADES uygulaması bugüne kadar 3 milyon 700 bin kadın tarafından indirildi ve yaklaşık 400 bin ihbar alınmıştır bu sistem üzerinden. Tüm ihbarlara ortalama 5 dakika süre içerisinde müdahale edilmektedir.
KADES uygulamasının daha fazla kişiye ulaşması yaşadıkları mağduriyet doğrultusunda en kısa sürede yardım talep edebilmeleri için farklı dillere de çevirisi yapılarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu diller, ilk etapta 1 Mart 2021 tarihinde İngilizce, Fransızca, Rusça, Arapça ve Farsça olarak kullanıma başlamıştır. Bu amaç doğrultusunda Türkçe dışında 5 olan dil seçeneğini 10'a çıkarma yönünde çalışmalar hızla devam etmektedir. Eklenen 5 dilimiz ise İspanyolca, Almanca, Özbekçe, Kırgızca ve Kürtçedir."
Şube Müdürü Sibel Özdemir, elektronik kelepçe uygulamasının, İçişleri Bakanlığı tarafından 25 Ocak 2021'de bin 500 izleme kapasitesiyle hayata geçirildiğini, bu tarihten itibaren aktif olarak vakaların takibi, kontrolü, olası bir şiddet durumunda müdahale için çalışmaların devam ettiğini kaydetti.
"İzleme ünitesine panik butonu ekledik"
Sunumun ardından Elektronik İzleme Merkezi'nde elektronik kelepçe uygulaması ve diğer faaliyetlere ilişkin bilgilendirme ve tanıtım yapıldı.
Merkezin, mahkeme kararları doğrultusunda hareket ettiğini belirten Özdemir, şiddet mağduru kadının şiddet uygulayan kişiye karşı korunmasında en etkin korunma yöntemlerinden birinin elektronik kelepçe uygulaması olduğunu kaydetti.
Özdemir, mahkemenin belirtilen mesafeden fazla mağdura yaklaşılmaması yönündeki kararının takibinin, Elektronik İzleme Merkezinde, elektronik kelepçe ve mağdur izleme ünitesiyle yapıldığını anlattı.
Şiddet uygulayanın ayak bileğine takılan elektronik kelepçeyi tanıtan Özdemir, şiddet uygulayanın harita üzerinden nerede olduğunu görebildiklerini belirtti. Sibel Özdemir, "Şiddet uygulayan istediği yere gidebilir, sabit değil, ev hapsi şeklinde değil. Tek bir şartla, şiddet uyguladığı kişiye yani bizim mağdur olarak ifade ettiğimiz kişiye yaklaşmaması şartıyla." dedi.
Özdemir, izleme ünitesine panik butonunu da eklediklerini, şiddet mağdurunun, panik butonuna bastığı anda tekrar izleme merkeziyle haberleşebildiğini anlattı.
Şiddet uygulayan kişinin mağdura kesinlikle yaklaşmaması gerektiğini vurgulayan Özdemir, "Peki yaklaşırsa ne olur? Kelepçeyi çıkarmaya çalışırsa ne olur? Hepsinin ihlal olarak bildirimi düşüyor bize. Eğer şarjı yüzde 30'un altına düşerse ikaz düşüyor. Biz yükümlüyü ikaz ediyoruz. Şiddet uygulayan, ayak bileğine takılan elektronik kelepçeyi çıkarmaya çalışırsa ihlal olarak geliyor, müdahale prosedürümüz başlıyor. Ya da mağdura yaklaştı yasak bölge olarak ifade ettiğimiz ve bizim harita üzerinden işaretlediğimiz alana girmeye teşebbüs etti, yine aynı şekilde müdahale prosedürümüz başlıyor." diye konuştu.
Müdahale prosedürüyle eş zamanlı olarak mağdurun, şiddet uygulayanın ve ilgili ildeki kolluk biriminin arandığını ifade eden Özdemir, "Mağduru, kendini güvenli bölgede tutması ve şiddet uygulayanın kendisine yaklaşma ihtimali olduğu yönünde uyarıyoruz. Şiddet uygulayanı ise o bölgeyi terk etmesi yönünde ikaz ediyoruz. Olası teşebbüsüne devam etmesi ihtimalini göz önüne alarak kolluk ekibini de konumlarını gördüğümüz için mevcut konuma yönlendirip şüphelinin tekrar mağdura yaklaşmadan o bölgeden uzaklaştırılmasını sağlıyoruz. Şu ana kadar herhangi bir sıkıntımız olmadı." dedi.
"Şimdiye kadar bin 200 vaka takip edildi"
Bir basın mensubunun, "Kolluk kuvvetlerinin olay yerine geçmesi kaç dakika süre alıyor?" sorusu üzerine Özdemir, "Çok kısa süre. Çünkü en yakın ekibin sevk edilmesi burada önemli. Asgari mesafe dediğimiz mesafe bunun için belirleniyor mahkeme kararlarında. Örneğin, bin metre ya da 500 metre. Kolluğun müdahale etme süresi göz önüne alınarak, kolluğun da görüşü alınarak belirlenen süre. Bu süre her ile göre değişiklik gösterebilir." diye konuştu.
"Metro gibi sinyallerin kesildiği yerlerde nasıl bir müdahale gerçekleşiyor?" sorusuna Özdemir, "Örneğin ünitemiz sinyal almıyor ve hareketsiz, belli bir süre hareket etmediği zaman da uyarı olarak düşüyor. Kendisini uyarıyoruz. 'Hareket et' diyoruz. Mağdurda da yükümlüde de olabilir. Bu ünite üzerinden hem şiddet uygulayana hem de mağdura ulaşabiliyoruz, kendisi de bize ulaşabiliyor." yanıtını verdi.
Kullanılan yazılımın ve cihazların yerli ve milli olduğuna dikkati çeken Özdemir, "Şimdiye kadar bin 200 vaka takip edildi bu uygulamayla. Halen devam eden 580 vakamız var. Aktif olarak bu sistem buradaki merkez 7 gün 24 saat görev yapıyor." bilgisini verdi.