Cumhurbaşkanı Erdoğan Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi: (4)
ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Artık hiç kimsenin sadece parasının değerinden endişe ederek, dövize ve altına yönelmesi için sebep kalmamıştır. Tasarruflarını hala döviz ve altında tutan vatandaşlarımızı, buralardaki kazançlarını da garanti altına alan Türk Lirası mevduatlara dönmeye davet ediyorum." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Erdoğan, bugüne kadar 650 milyar dolarlık yatırımla Türkiye'deki konut altyapısının üçte ikisine yakınını yenilediklerini söyledi.
Erdoğan, bugüne kadar 184 milyar dolara yakın yatırımla, Türkiye'nin ulaşım altyapısını, kendisinin ve bölgesinin ihtiyaçlarını karşılayacak hale getirdiklerini belirterek, bugüne kadar 250 milyar dolarlık yatırımla Türkiye yollarında dolaşan taşıtları yenilediklerini, çoğalttıklarını anlattı.
Türkiye'nin kurulu enerji gücünü de bugüne kadar 100 milyar doların üzerinde yatırımla hedeflerine uygun seviyeye çıkarttıklarını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bugüne kadar sanayicilerimiz, 1,5 trilyon dolarlık yatırımla makine ve ekipman altyapılarını yenilediler ve güçlendirdiler. Diğer alanlarla birlikte toplamda 3,5 trilyon dolarlık yatırımla her alanda ülkemizi bugünlere hazırladık. Şimdi bu emeklerin, bu çabaların, bu fedakarlıkların, bu gayretlerin neticesini alma vaktidir. Şimdi tüm unsurlarıyla büyük, güçlü, müreffeh, özgür Türkiye'yi hızla inşa etme vaktidir. Bizden sonraki nesle bırakacağımız en büyük miras olan 2053 vizyonumuzu şekillendirme vaktidir. Çevreden ulaştırmaya, enerjiden sanayiye, tarımdan konuta kadar pek çok alanda bu vizyonun sütunlarını da yükseltmeye de başladık. Hiç kimsenin, siyaset mühendislikleri ile sinsi tuzaklarla naftalin kokulu sosyal gerilim projeleriyle bizi bu hedefe ulaşmaktan alıkoymasına izin vermeyeceğiz."
- "Bütçe disiplininden bundan sonra da asla taviz vermeyeceğiz"
Yeni ekonomi modeli çerçevesinde istihdama, üretime, ihracata odaklanmayı sürdüreceklerini bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin yeniden yarım asrı aşkın süredir oynanan oyunlarla sıcak para sömürgesi haline dönüştürülmesine rıza göstermeyeceğiz. Bizim ekonomi modelimizde yatırım yapan kazanacak, çalışan kazanacak, ticaret yapan kazanacak. Bunların hasılasıyla da devlet kazanacak, bütçe kazanacak. Hükümete geldiğimiz günden beri üzerinde titizlikle durduğumuz bütçe disiplininden bundan sonra da asla taviz vermeyeceğiz. Ülkenin kazancını devletin kazancına dönüştürüp, bunu da millete eser olarak, hizmet olarak, destek olarak aktarma kararlılığımızdan en küçük bir geri adım atmayacağız. Büyümeden, istihdam ve ihracata, bütçe gerçekleşmelerinden küresel ticaretten aldığımız paya kadar tüm rakamlar ekonomi programımızın öngörülerine uygundur. Vatandaşlarımızdan ve iş dünyamızdan tek ricam, kendi ülkelerine ve dolayısıyla kendi paralarına güvenmeleridir."
- "Hepimiz aynı Türkiye gemisinin içerisindeyiz"
Tasarrufları Türk Lirasından yaparken, döviz ve altın gibi alternatiflerdeki kazanımlara karşı koruyacak her türlü mekanizmayı oluşturduklarını anımsatan Erdoğan, "Artık hiç kimsenin sadece parasının değerinden endişe ederek, dövize ve altına yönelmesi için sebep kalmamıştır. Tasarruflarını hala döviz ve altında tutan vatandaşlarımızı, buralardaki kazançlarını da garanti altına alan Türk Lirası mevduatlara dönmeye davet ediyorum. Kendi alın terimizle, kendi kaynaklarımızla kazandığımız parayı dövizde tutarak başkalarının değirmenine su taşımaya, altında tutarak hareketsiz bırakmaya hiçbirimizin hakkı olmadığına inanıyorum. Unutmayınız, hepimiz aynı Türkiye gemisinin içerisindeyiz, bu gemi hızla yol alırsa kazanan hepimiz olacağız. Bu gemi güvenlik gibi, ekonomi üzerinden açılan deliklerinden de su alarak batarsa hepimiz boğulacağız." diye konuştu.
- "Görünen ve görünmeyen yönleriyle tüm gelişmeleri takip ediyoruz"
Kamu finans kuruluşlarından, iş dünyası ve vatandaşları desteklemek için verilen düşük maliyetli Türk Lirasını dövize ve altına yatırmanın, Türkiye gemisinde delik açmak anlamına geldiğini dile getiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Devletin üretimi ve istihdamı teşvik etmek için sağladığı kolaylıkları amacı dışında kullanmak Türkiye gemisinde delik açmak demektir. Evine, arsasına, arabasına, stoktaki malına, verdiği hizmete, sattığı ürüne, enflasyonla ve girdi maliyetleriyle izahı olmayan fiyatlar koyarak piyasanın dengesini bozmak Türkiye gemisinde delik açmak demektir. Sırf paradan para kazanmak adına yapabileceği yatırımı yapmamak, çalıştırabileceği işçiyi çalıştırmamak, üretebileceği ürünü üretmemek, satabileceği malı satmamak Türkiye gemisinde delik açmak demektir. Biz görünen ve görünmeyen yönleriyle tüm bu gelişmeleri harfiyen takip ediyoruz. Tespit ettiğimiz sorunların çoğunun hukuki değil ahlaki temelli olduğunu gördüğümüz için kimi yerde kamunun alternatif imkanlarını kullanarak, kimi yerde ikazlarımızı yaparak çözüm yolları arıyoruz. Mesela bu çerçevede piyasa denetimlerini sıklaştırdık. Gıdadaki dengesiz fiyat artışlarına karşı kooperatif marketleri devreye soktuk. Dövize ve altına yönelen kredi akışlarının önünü kestik. Çay, fındık, buğday, arpa ve üzüm gibi tarım ürünlerine üreticilerimizin alın terinin hakkı olan alım fiyatları verdik, veriyoruz."
- "Otomobil piyasasında gelişmelere göre yeni tedbirler alacağız"
Üreticilere mısır alım fiyatıyla ilgili müjde veren Erdoğan, "Toprak Mahsulleri Ofisimiz, hasat dönemi yaklaşan mısır alım fiyatını, destek hariç, ton başına 5 bin 700 lira olarak uygulayacaktır. Mısır alım fiyatının üreticilerimize hayırlı olmasını diliyorum." dedi.
İşçiden memur ve emekliye kadar her kesimin ücret artışlarını yüksek tuttuklarını, düşük gelirli kesimlerin konut ihtiyacını karşılamak için 13 Eylül'de ayrıntılarını açıklayacakları yeni bir atılımı da başlattıklarını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Otomobil piyasasındaki oyunları bozacak bazı tedbirleri aldık. Gelişmelere göre yeni tedbirler alacağız. İstihdamı, temel iş gücü eğitiminden uzmanlığa kadar her seviyede destekliyoruz. Kamu çalışanlarını ek gösterge meselesinde, sağlık çalışanlarının özlük hakları beklentilerine kadar pek çok konuyu çözdük. Gençlerimizin umutlarını güçlendirecek her adımı atıyoruz. Bu çerçevede, öğrencilerimizin stajlarını İnsan Kaynakları Ofisimiz bünyesinde kurduğumuz Ulusal Staj Programları ile objektif kriterle gerçekleştirebilmesini sağladık."
(Sürecek)