Bakan Özer, "Mesleki Eğitim Merkezleri ve Sektör Buluşması"nda konuştu:
SAMSUN (AA) - Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "Bu hükümet, uyguladığı politikalarla 28 Şubat sürecinin mesleki eğitimde yol açmış olduğu hasarı tamir ettiği gibi ondan öncesinden çok daha iyi bir noktaya getirmiş bulunuyor." dedi.
İlkadım ilçesindeki Ömer Halisdemir Konferans Salonu'nda düzenlenen "Mesleki Eğitim Merkezleri ve Sektör Buluşması"nda konuşan Özer, sektör temsilcilerini mesleki eğitimin içine dahil ettiklerini söyledi.
Sektör temsilcilerine, "Milli Eğitim Bakanlığı olarak size eleman yetiştirirken eğitim süreçlerini birlikte yönetelim. Müfredatı birlikte güncelleyelim. Öğrencilerimizin, işletmede beceri eğitimlerini birlikte planlayalım. Mesleki eğitimin kalitesi için kritik olan öğretmenlerin, meslek, alan ve atölye öğretmenlerinin işbaşı ve mesleki gelişimi eğitimlerini birlikte planlayalım" dediklerini hatırlatan Özer, istediklerinin ise istihdama da öncelik verilmesi olduğunu vurguladı.
Milli Eğitim Bakanı Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü size eleman yetiştiriyoruz ve kısa sürede mesleki eğitime verdiğimiz tüm alanlarda, tüm dallarda sektörün güçlü temsilcileriyle bu kapsamda iş birliğini tamamladık. Şu anda eğitim verip de sektörün güçlü temsilcileriyle iş birliği yapmadığımız tek bir mesleki eğitim alanı yok. Bakın ne oldu. Bir anda yüzde birlik başarı diliminden öğrenci gelmeye başladı meslek liselerine. Aselsan Mesleki Anadolu Lisesi, Teknopark İstanbul Mesleki Anadolu Lisesi, İstanbul Teknik Üniversitesi Mesleki, Teknik Anadolu Lisesi, Konya Aselsan Mesleki Teknik Anadolu Lisesi yüzde birlik dilimden öğrenci aldı. Yani Ankara Fen Lisesi'ne gidecek öğrenciden aldığı puandan daha yüksek puanla öğrenci, meslek lisesine geldi. İşte bu kırılmadır. 28 Şubat sürecinin tersine çevirmiş olduğu akıntıyı tekrar tersine çevirmiş olduk."
Özer, Mesleki Eğitim Merkezlerinden mezun olanların eğitim aldıkları alanla istihdam oranının yüzde 88, dört yıl eğitim aldığı işletmedeki istihdam oranının ise yüzde 75 olduğunu söyledi.
Devletin, "Sen çırağını al, paranı ben vereyim, sigortanı ben yatırayım" dediğini belirten Özer, "25 Aralık 2021 tarihi itibarıyla Mesleki Eğitim Merkezlerindeki çırak, kalfa sayısı 159 bindi. Bu kaç biliyor musunuz? 510 bin. Bakın, 160 bin, 510 bin. Sayın Cumhurbaşkanımız açıkladı. 2022'nin sonuna kadar bir milyon gencimizi Mesleki Eğitim Merkezleriyle buluşturacağız." ifadesini kullandı.
- "Mesleki eğitim aldı başını gidiyor"
Katsayı uygulamasından önce Mesleki Eğitim Merkezindeki öğrenci sayısının maksimum 249 bin 774 olduğuna dikkati çeken Özer, şunları dile getirdi:
"Bu hükümet, uyguladığı politikalarla 28 Şubat sürecinin mesleki eğitimde yol açmış olduğu hasarı tamir ettiği gibi ondan öncesinden çok daha iyi bir noktaya getirmiş bulunuyor. Yani artık mesleki eğitimin, birilerinin böyle nostaljik şeyine falan muhtaçlığı yok. Mesleki eğitim aldı başını gidiyor. Mesleki eğitim ihracat yapıyor. Mesleki eğitim patent üretiyor. Mesleki eğitim iş gücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılıyor."
Sektör temsilcilerine devletin imkanlarından faydalanmaları çağrısında bulunan Özer, "Bakın, hiçbir sınırlama yok. Bir işletmede, bir usta öğretici başına 12 tane çırak alabilme imkanı varken yönetmeliğimizi değiştirdik, 40'a çıkarttık. Bir işletmede bir usta öğretici varsa 40 tane çırak yararlandırabilirsiniz. Gelin el birliği yapalım. Gençlerimizi, bu ülkenin genç istihdamla ilgili, işsizlikle ilgili sorununu çözmek için el birliğiyle devletin bu teşvikini de kullanarak bu gençlerimizi seferber edelim. İşletmelerimize alalım ve biz onların hem ücretlerini verelim hem sigortalarını yapalım." diye konuştu.
- "Şu zorlu günlerden el birliğiyle, birlikte çıkalım"
Mesleki Eğitim Merkezlerine kayıt yaptırmak için ortaokul mezunu olmanın yeterli olduğuna işaret eden Özer, şunları kaydetti:
"Yaş sınırlaması yok. Yani 30 yaşındaki vatandaşımız da 40 yaşındaki vatandaşımız da, 20 yaşındaki bir gencimizi de Mesleki Eğitim Merkeziyle meslek sahibi yapabiliriz. İsteğimiz, biz sizlerin hizmetkarıyız. Sizlere eleman yetiştiriyoruz, çırak yetiştiriyoruz, kalfa yetiştiriyoruz. El birliği yapalım. Şu zorlu günlerden el birliğiyle, birlikte çıkalım. Bakanlık olarak bu konuda her türlü desteği vermeye hazırız. Bakanlığımızın tüm bürokrasisi, tüm bürokratları hizmetinizde. Biz Ankara'ya sizleri davet etmiyoruz. Biz ayağınıza gelmek istiyoruz. Yeter ki yapacağınız projeler olsun. Birlikte mesafe alalım. Bu ülke için, bu devlet için güzel işler yapalım. Türkiye olarak bizim çözemeyeceğimiz problemimiz yok. Elbette, şu günlerde zor günler geçiriyoruz. Tüm dünya geçiriyor. Tedarik zincirleri, iklim değişikliği, enerjiyle ilgili problemler, ama bugünler geçecek. Gelin, birlik, beraberlik olalım ve ülkemizi çok daha güçlü hale getirelim."