Bahçeli’den Akşener’e ‘dön’ çağrısı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından Alparslan Türkeş'in kabrine karanfil bıraktı, bakır ibrikle su döktü.
Çıkışta gazetecilere açıklama yapan Bahçeli, Türk milletinin Ramazan Bayramı'nı tebrik etti.
Yeni yüzyılın ikinci evresinde olduklarını belirten Bahçeli, Türkiye'nin devlet ve millet olarak çok büyük meselelerle karşı karşıya olduğunu, iç ve dış tehditler altında bulunduğunu kaydetti.
Devlet Bahçeli, Türkiye'nin asrın felaketi, büyük yangınlar, seller, bütün bunların yanında yıllardan beri devam eden terörle mücadelede de çok büyük mesafeler katettiğini belirterek, "Şimdi yeni bir süreçteyiz. Bu yeni yüzyılın ikinci evresi, Türk milletinin tekrar dirilişi, ayağa kalkışı, yükselişi ve milletler mücadelesinde layık olduğu yeri alması için milletçe bize bir vesile ortaya koymaktadır" dedi.
Aritmetikte toplama, çıkarma, çarpma ve bölme olduğunu hatırlatan Bahçeli, "Çıkarma ile bölme küçültür, çarpma ile toplama büyültür. O sebepten dolayı Türkiye'nin birliğe, dirliğe, beraberliğe büyük ihtiyacı vardır. Türkiye'de siyasi kurumlarımız demokrasinin güçlenmesini hep beraber arzuluyorlarsa, önce ülkede siyasi istikrarı sağlamaları gerekiyor" diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, siyasi partilerde bir karmaşa, bir çatışma, birbirlerine karşı aşırı derecede fitne, fesat ve iftiralarla yalan sömürüsü yapıldığını belirterek, "Bu gidişat iyi değildir" dedi.
Bahçeli, bu nedenle gelecek dönemde siyasi partilerin, siyasi istikrarı önce kendi içlerinde sağlaması, sonra ülkeye siyasi istikrar getirmesi, daha sonra da büyük Türkiye'nin inşasında ortak iradesini ortaya koyarak güçlü bir Türkiye'nin yükselişine katkıda bulunması gerektiğini vurguladı.
Televizyonları yakinen takip ettiğini, dikkatle dinlediği konuşmacılar ve bilim insanlarının önemli yorumlar getirdiğini aktaran Bahçeli, "Fakat bu yorumların hepsi yerelleşme, cepheleşme ve ayrışmaya yönelik söylemlerle devam ediyor. Buna da son vermek lazımdır. Basın mensuplarımız, televizyon kurumlarımız, onların akşamları yapmış oldukları sabaha kadar süren değerlendirmeleri, Türkiye'nin bu hedefleriyle paralel olması ve aydınlatıcı, yol gösterici olması lazımdır. Buna dikkat edilmemektedir." değerlendirmesini yaptı.
"Her seçim sonrası bir suçlu aranır"
Devlet Bahçeli, Türkiye'de siyasi tartışmaların, kongrelerin, partilerden ayrılmaların, yeni yeni adaylar ortaya çıkarmaların, geçmişte olduğu gibi süregeldiğini dile getirerek, "Her seçim sonrası bir suçlu aranır. Bu suçlu partilerin yönetiminde değil, partinin yönetiminin dışında unsurlar aracılığıyla partilerdeki yenileşmeye dayalı gayretlerle kendini göstermektedir" dedi.
Altılı masanın Türk siyasi hayatında önemli bir örnek olduğunu belirten Bahçeli, altılı masaya dayalı olarak siyasi kurumların, geçmişteki kongrelerinde olduğu gibi şimdi de kongreleri yapma kararı alınırken, partileri yenileştirmeye, partileri başka türlü iklime sokmaya gayret gösteren söylemlerle muhatap olunduğunu söyledi.
Kendilerinden ayrılan bir grubun kurduğu İyi Parti'nin Meclis'te temsil edilen siyasi bir kurum olduğunu anlatan Bahçeli, Türkiye'de demokrasinin vazgeçilmez unsuru 104 siyasi kurum bulunduğunu, ancak bunların 34'ünün seçimlere katılabildiğini hatırlattı.
Seçimler sonrasında, birinci anlayışın, "partiyi bölmek, partiyi küçültmek, partiyi daraltmak" olduğunu ifade eden Bahçeli, "Aritmetik işlem içerisinde çarpmayla toplama yerine çıkarmayla bölme arasında bir çizgide siyasi istikrarsızlığa kuvvet vermeye çalışmaktadırlar" dedi.
İyi Parti'nin 27 Nisan'daki olağanüstü kongresini hatırlatan Bahçeli, MHP'nin 55 yıllık siyasi hayatında bu tür davranışların çoğunu yaşadığını, ayrışmalar olduğunu, ayrı partilileşmelere gidildiğini ancak sonuç itibarıyla MHP'nin ulu çınar gibi ayakta kalabilmeyi başardığını vurguladı.
"Bu adaylar onların en tabii hakkıdır. Fakat çoklu adaylar, çoklu bölünmelere de vesile olabiliyor. Küsmeler, kırılmalar, ayrışmalar partiyi küçültme gibi gayretler olabiliyor. Önümüzdeki siyasi istikrarı, siyasi partilerdeki istikrarla ilişkilendirerek, Sayın Meral Akşener hanımefendinin ayrışma kararından vazgeçerek partinin başında devamında, onunla beraber aday olmayı düşünen, partiye güç verme kararını alan, proje sahipli arkadaşların da etrafında kenetlenerek Türkiye'nin meselelerini, Anayasa değişikliğinden tutun her türlü konu üzerinde çaba gösteren bir parti konumuna gelmesini düşünmekteyim. Ne de olsa geçmişte ilişkilerimiz olan, geçmiş dönemlerde kardeşliğimiz bulunan, geçmiş dönemlerde siyasi hareketlerde komşuluk imkanını bulmuş olan bu siyasi partinin, böyle bir oyuna, böyle bir tahrike düşmeden, kararını vermek suretiyle 27 Nisan'da Türk siyasi hayatındaki faaliyetlerini gözden geçiren bir olağan kongreyle genel başkan seçeceği yerde, istişarelerle partilerini güçlendirebilecek bir yola girmelerini tavsiye ediyorum. Kabul ederler, etmezler ama benim düşüncem budur."
Kaynak:Anadolu Ajansı