Baykan'dan hayatı ve kariyeri hakkında samimi açıklamalar
SPORLA TANIŞMASI VE SPOR YÖNETİCİLİĞİ
Çok gerilere gidersek, mahallede top oynayarak. Bunu bir ete-kemiğe büründürecek olursak, 1988-89 sezonunda Taşkentspor’un kuruluşuyla birlikte başladı. Taşkentspor’un kuruluşunda Şefik Dikici Başkanlığındaki yönetimde yönetim kurulu üyesi olarak yer aldım. Bir sonraki yıl illerde amatör futbol faaliyetlerini organize eden rahmetli Metin Canamat’ın il temsilciliğindeki o zaman ismi İl Futbol Ajanlığı. Tertip komitesi üyesi olarak görev aldım ve öyle devam ettik yürüdük gittik. Yani il temsilcisi oldum,
Amatör Spor Kulüpleri Federasyon Başkanı oldum, Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu Yönetim Kurulu üyesi, sonra Genel Başkanlığı. 96 yılında Futbol Federasyonu Amatör Kurulu üyeliği, sonrasında 2004 yılında ilk Levent Bıçakçı yönetimi. ASKF Lig Başkanımız Ahmet Faik Öztürksal’dı. Sonra benim Başkanlığımda devam ettik. Böyle farklı dönemlerde, farklı mecralarda hem işimizi gücümüzü devam ettirerek hem bir sivil toplum döngüsü olarak 2011 yılında Genel Müdür olana kadar gönüllü olarak spor yöneticiliği tarafında boyutunda bulunduk ve teşkilatçı bir yapıya sahibim. Bunun özelliğinde etrafımızda da arkadaşlarımız toplandı. Birçok arkadaşla çalıştık, ama her zaman söylerim Mehmet Baykan’ı bir firma olarak düşünürseniz bunun yüzde 49’u spor tarafımızda Remzi Ay’dır. Yani 96 yılından bu tarafa beraberliğimiz söz konusu olan bir abimiz. Konya Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı şu anda. Ankara’da da beraberiz bizim danışmanızı olarak görev yapıyor. Gittiğimiz her yer, her görevde birlikte tanıştığımızdan bu tarafa devam ediyoruz. Yol arkadaşlığı önemli iştir, yol arkadaşlığı vefa gerektirir, yol arkadaşlığı kadir kıymet bilmem gerektirir. Dolayısıyla, böyle bir ortamda, böyle bir dostluk, arkadaşlık ikliminde devam ediyoruz.
TFF YÖNETİCİLİĞİ
Benim Futbol Federasyonu Yönetim Kurulunda ilk görev almam amatör futboldan sorumlu olarak, yani zincirin en zayıf halkasısınız. Ancak zinciri de o halka olmazsa bir arada tutamazsınız. Amatör futbol herkesin paydası, birde işinizi iyi bilirseniz işinize vakıfsanız insanlar size saygı gösteriyor. Şimdi Türkiye Futbol Federasyonu yönetimleri oluşurken farklı mahfillerden, farklı yerlerden isimler gelirken pek gelenlerin bizim dışımızda yönetmelik, talimat, futbol müsabaka talimatı 27-B maddesi işte maç tatilleri, hakem, memur katılımlarını bilmeden geliyorlar. Bizim bunları biliyor olmamız her ne kadar muhataplarımız Türkiye’nin en varlıklı insanları olsa da zaman zaman derim ki, TFF yönetimlerinde görev yaptığımız insanların bize zekatı düşer orantılarsanız çok şükür.
Bizde kendimize göre bir şey sahibiyiz yer yurt sahibiyiz ama hakikaten zekatları düşer yani. Ben 2004 yılından bu yana saat takmıyorum. Şimdi nasıl mücadele ettiniz derseniz onu söyleyeyim. Ben geçmiş ideolojimden kalan bir esinti olarak sağ koluma saat takardım. 2004 yılında ilk Türkiye Futbol Federasyonu yönetimine girdiğimizde benim kolumda 1000 liralık Almanya’dan bir arkadaşımın getirdiği saat var, ama bakıyorsun herkes saatiyle, ceketiyle, ayakkabısıyla ölçüyor. Biz burada nasıl dururuz diye düşündüm. Bizim halaoğlu Celalettin Çakıcı Konyaspor yönetiminde görev yaptı o Çin’e gider, gelir abi sana bir çakma saat getireyim kimse anlamaz dedi. Ne diyorsun oğlum dedim ne anlamayacak, buradakilerin devri saatinin markası ne? Ceketin Prada mı, ayakkabın İngiliz bilmem cart; bırak bu işi. Sonra bizim Mustafa Konuş var, saatçi o da, aynı teklifi yaptı, dedim yok. Ya aynı saatimle devam edeceğim ya da komplekse gireceksem ben saat takmayı bıraktım.
Ben 2004 yılından bu yana saat takmıyorum. Bu uçakta sıkıntı oluyordu şimdi artık yani yıllardır her hafta 3-4 sefer uçak olduğu için uçak sallansa da o olsa da, bu olsa da umurumda değil, ama ilk zamanlar biran önce işte İstanbul’a inse, bir an önce olsa saat kaç oldu falan, bunlar çıktı cep telefonları orada saat görünmeye başladı. Öyle rahatım ki insanlar birbirini kolundaki saatle ölçmekte.
Onların kollarında 20-30 bin liralık saatler vardı, ben de toptancılar çarşısında Zeki Dayının oğlu olarak 2-3 bin liralık bir saat takabilirdim, ama bir özenti, bir skala atlama gibi bir iş olarak geldi benim gönül dünyama. Birde işin açığı çekindim niye? Ulan Zeki Dayının oğluna bak bir Federasyona girdi saatini bile değiştirdi diyebilirlerdi. Yani geldiğimiz noktada şartlara kendinizi elbette uydurmaya çalışırsınız, ama bunu özenti boyutuna getirirseniz, Lafonten hikayesi, kurbağa, camız hikayesi gibi patlar giderseniz neyseniz osunuz elbette. Duruşunuzla, oturuşunuzla, onunla, bununla bir dikkat etmek zorundasınız, konuştuğunuza dikkat etmek. Demin söyledim bildiğini konuşup bilmediğinde susmak. Her salataya maydanoz olmamak. Böyle bir duruş sergilemeye çalıştık, bilgimizle ayakta durmaya çalıştık, ticari cesaretimizle ayakta durmaya çalıştık. Demin söyledim içki içmeden içki masasında oturmayı becermekle, raconu bilmekle ayakta durmaya çalıştık. Ve benim son istifam ya bu ülkede bazen bedel ödemek gerektiğini ifade etmek adına ortaya konulmuş bir davranıştı.
Tahkim Kurulu benim başımda olduğum birinin verdiği bir yönetimin kararını bozmuş bunun bedeli olmalıydı. Israr etmişte olsam bunun biraz da hukuki boyutunu konuşalım yanlış yapacağız vesaire ve istifamızı verdik. Ve sonrasındaki gelişen süreçlerde zaten bizim istifadaki haklılığımızı ortaya çıkarttı. Sonraki oluşan yönetimle 1 yıllığına bir yönetim süreci oluştu zaten. Bizim giden bir yönetimin gidişine sebep olmuş birisi olarak gelen bir yönetimde yer almak, biraz dışarıda durmak daha akılcı ve mantıklı geldi. Arada bir istifa daha var da çok gündeme gelmedi, Alkın Kalkavan. Başkan istifayı da zaten 3 ay içerisinde genel kurul yapılmak zorunda dolayısıyla, yeni bir genel kurul yapıldı.
Bütçe olarak futbolun bütçesi bizim diğer branşlara ayırdığımız ya da sponsorluklara gelen bütçenin eşitidir tek başına. Futbol Federasyonu bütçesi, onun kulüpler üstünden gideni, şusu, busu, vergisi, algısı, borcu, banka borçları derseniz zaten bir dünya para.
Yıllık dönem rakamını borçlarla birlikte 40-50 trilyon civarında olduğunu olacağını söyleyebilirim dolayısıyla hadise bu. Orada tabi yer almak futbolun iktidarda nasıl iktidar partilerine, iktidara yakın partilere seçim dönemlerinde milletvekili, belediye meclis üyesi olmak için vesaire şey olur futbol her zaman iktidardır. Futbol Federasyonu her zaman iktidarda, yöneticiler değişir vesaire. Orada da şükürler olsun … en uzun süreli görev yapan Başkanıyım, Remzi Bey beni geçecek gibi görünüyor. Futbol Federasyonu yönetiminde en fazla süre görev yapan. Bilmediklerimi söyleyerek ilk üç diyeyim, ama bildiğim ilkim. Sonra Genel Müdürlük Noktasında en uzun süre görev yapma fırsatını elde ettik ve bundan sonra da böyle bir fırsatı birisinin yakalamasını biraz zor görüyorum çünkü hem AK Parti iktidarının istikrarlı süreci, bizim 3 olimpiyat görme şansını yakalamamız vesaire. Böyle olduğumuz noktada Allah’ın izniyle, Çaybaşı’ndan çıktığımızda neysek o olarak biraz değişim, biraz dönüşüm, biraz yenilik katarak devam ettik.
KONYASPOR-BEŞİKTAŞ KONUSU
Ben Konyasporluyum siyah beyaz Konyasporluyum … yeşil beyaz ona rağmen anne tarafının etkisinde kalarak ki birçok çocuk dayıyı daha çok tutar, dayıyı daha çok sever. Anne tarafının etkisinde kalarak Konyasporlu oldum. Ve o siyah beyazdan dolayı da Beşiktaşlıyım çift başlı kartaldan dolayı da. Şimdi zaman zaman biz bu konuda hem Konyaspor taraflarını eleştiririz hem biraz sonra anlatacağım TFF sürecinde bir olay oldu. Kardeşim, bizim çocukluğumuzda, gençliğimizde Konyaspor sürekli Süper Lig'de değildi ki, 1. Lig’de değildi ki. Konyaspor 2. Ligde Mardinspor’la oynuyordu, Tarsus İdman Yurduyla oynuyordu. Birleşmeden sonraki dönem İdman Yurdu Konyaspor birleşmesinden sonraki dönem. Yani hep Süper Lig’de bir Konyaspor yoktu. Ve şehirlerde kurulan bu futbol işte iyi ve kötü her şey Türkiye’ye İstanbul’dan girdiği gibi futbol da oradan gelmiştir.
Anadolu’da kurulan siyah beyazlı takımlara bakın kökünde o şehrin Beşiktaşlıları vardır. Anadolu’da kurulan sarı kırmızı takımlara bakın kökünde Galatasaraylı şehirliler vardır. Starspor sarı kırmızı, Starspor’u kuranları Mavi Pazar’ın Tatarları ve Galatasaraylılardır … siyah beyaz Beşiktaşlılar kurmuştur. Selçukspor sarı-lacivert …Mahallesinin takımı Fenerbahçeliler. Zahir Renklibay Fenerbahçeli, Ali Osman abi Fenerbahçeliydi, Naci Abi Fenerbahçeliydi. Yani bizim çocukluğumuzda tekrar ediyorum böyle televizyonlarda her hafta Konyaspor’un maçlarını seyrek efendime söyleyeyim nerede sonucu alacaksın?
Yeni Dönem Gazetesi Mevlana Caddesinde cama asacakta Mardin’deki maçın sonucunu öyle haberin olacak. Tabi biz bu konuda zaman zaman Konya’da da saldırıya uğradık, 2016 yılında bir tweet atmışım Beşiktaş şampiyon olmuş. Tabi bu işin içerisinde Beşiktaşlı olmayan Konyasporlular da var ama benim için öncelik Konyaspor’dur. Net ifade ederim yemin etmeme gerek yok Beşiktaş Konyaspor maçlarında nerede olursa olsun, ne şekilde olursa olsun Konyaspor’dur çünkü bu şehrin takımı, çünkü ben amatör yöneticiliğimin yanı sıra Konyaspor yöneticiliğimle de Konya’nın evladı olarak da bu noktaya gelmişimdir, number one Konyaspor. Bizden sonraki nesillerde bu arkadaşlarımız, bu gençler yani Konyaspor’u Süper Lig’de gördüler, tanıdılar efendim bir Konyasporluluk bilinci, ruhu fazlasıyla oluşmuş durumda.
2016 yılında TFF değilim bir tweet atmışım Beşiktaş’ın şampiyon diye. Şimdi bu dönemde ki TFF’de hukuktan sorumlu yönetim kurulu üyesi olmamız da başka bir kulübün taraflarının bunu kullanmasına yol açtı. Şimdi adaletsizlik, haksızlık boyutunu söyleyeceğim. Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın yedek kulübesinde küfür ettiği kamera görüntüsüyle dudak okuma ile ekrana geliyor. Sergen Yalçın niye sevk edilmiyor çıkıp her an açıklama imkanın yok. Eskiden disiplin ihlallerinde görüntüler kullanılırdı. 2015’te mi, 16’da mı bir talimat değişikliği yapılmış VAR uygulamasının olduğu maçlarda görüntüler disiplin ihlallerinde kullanılamaz diye bir değişiklik yapmış. Sevk edemiyorsun talimata aykırı. Gene A takımının hocası ve yardımcı hocası tribünle bir tartışmaya girmiş, B takımının hocası da başka bir maçta girmiş aynı hafta, ama B takımının hocasında küfür var raporda. A takımın hocasında tartışma var, sonra işte kucaklaşma var. Rapora yazmadıktan sonra bunun sevkinin yapılması mümkün değil ki. Gibi böyle örnekleri çoğalta bileceğiniz ya da X takımının yöneticisiyle Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulunda haklı olarak bir tartışma yapıyorsunuz adam yalvarmış çıkayım ben konuşayım diye. Divan’a rica etmişsiniz ama çıkmış elma diyeceksen, armutları konuşmaya başlamış. Konuşalım eyvallah da ben de ikazı yapmak zorundayım. Sosyal medyanın eseri 10 dakika geçmeden 500 tane tweet atılıyor.
TAHKİM KARARI
Tahkim Kurulunun verdiği karar doğru karardı, bizim kararımız yanlıştı. Kararın hem sosyolojik boyutu yanlıştı, bir anda lig devam ederken o kadar hakemi devre dışı bırakmak hem de hukuki boyutu yanlıştı bir yüzde oran var ona uygun değildi. Buna niye müdahale etmedin diyeceksin, gücümüz yetmedi. Yani durun, bekleyin, yanlış yapıyorsunuz bildiğiniz gibi değil birde bu var biliyorsunuz. Yukarıda bildiğiniz gibi değil, yani şimdi şöyle bir duraksamak durumunda kalıyorsunuz yetersiz kaldık. Benim yoksa Tahkim Kuruluyla ilgili bir bunların verdiği karar doğru karardı, doğru kararı verdiler, 7’ye 2 verdiler pardon 5’e 2 verdiler 7 kişi doğru kararı verdiler, hukukun gerektirdiği şekilde karar verdiler, bizim aldığımız karar yanlış.
Yeni dönemin oluşum sürecinde de görüşmelerimiz oldu, katkılarımız oldu, desteklerimiz oldu, ama bu dönem için önümüzdeki dönemler ne getirir bilmiyorum bir yönetimin gidişine yol açmış bir istifa sahibi olarak yeni yönetimde görev almak hem kendi istişarelerimiz hem büyüklerimiz de danışmalarımız bu dönemde göreve alınmak daha doğruydu. Nitekim geçmiş dönemden zaten bir Hamit Altıntop var Milli Takımlar Sorumlusu. Bir sponsorluklardan sorumlu benden sonra istifa eden Alkın Kalkavan var çok başarılı bir sponsorluk dönemi geçirmişti. Birde bizim amatörlerden sorumlu Amatör Konfederasyon Başkanı Düşmez var geri kalan 12 kişinin tamamı yeni isimler.
İSLAMİ OYUNLAR
Danışma Oyunlarının Konya’da yapılması tamamen Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiri olarak gelişti. Doğrudur önce İstanbul olarak planlanmıştı, ama işte İstanbul’daki trafik yoğunluğu, İstanbul’daki tesislerle alakalı yaşanabilecek sıkıntılar vesaire konusunda bir Anadolu kentinde hem bir Türkiye Akdeniz Oyunlarını Mersin’de yaptı, Deaflympics Samsun’da yaptı, yaz EYOF’u Trabzon’da yaptı, kış EYOF’unu Erzurum’da yaptı. Bir yaz Universiade’ı İzmir’de, kış Universiade’ı Erzurum’da. Yani böyle bir toparlayarak İstanbul’a doğru bir olimpiyat sürecine doğru bir deneyim kazanılıyor.
Bu süreçlerde tabi birde 2020 olimpiyatlarına adaylığımız söz konusu oldu. Türkiye, İspanya, Japonya, İspanya’yı ilk turda eledik, İspanya buna kahroldu 2013 yılında Buenos Aires de oynanan nasıl eleniriz Türkiye’ye diye, Japonlara finalde kaybedişimiz oldu. Aslında bir miras birikiyor bir olimpik miras birikiyor yöneticilik olarak, tesis olarak, envanter olarak. Konya’da yapılmasının bu deneyimleri artırma konusunda tahmin ediyorum daha fazla katkı sağlayacağı düşünülüyor. Sonra yer değiştirerek Konya’ya aktarıldı.
İslami Dayanışma Oyunlarının Konya’ya aktarılmasıyla birlikte tabi Veledrom yapımı hızlandı, olimpik havuz yapımı hızlandı. Bunlar benim Genel Müdür olmadan önceki dönem Gençlik Spor Bakanlığıyla Büyükşehir Belediyesi Tahir Akyürek Bey’in zamanında yapılmış protokolde aslında Veledrom efendim yüzme havuzu, atletizm pisti bunlar belediyenin yapması gereken yükümlülüklerdi.
Veledrom’la ilgili Tahir Bey’in Başkanlığı döneminde de hep düşüncesi biraz şehrin dışarıya açık bir ana arter işte Antalya Yolu, Ankara Yolu o şekildeydi. Şimdi millet bahçesi olarak stadın olduğu yer dönüşünce belediyenin elde edeceği gelir bu dönüşümden azaldı. Azalmış noktaya gelmesiyle birlikte belediye de 42 bin kişilik stadı ve 7500’lük protokolde olan ama 10 bin kişilik spor salonunu yapmış oldu. Protokolde iki defa revize yoluna gittik, bu revizenin doğal olarak stat arazisinde elde edilecek herhangi bir artık gelir kalmadığı için millet bahçesi olmasıyla birlikte Büyükşehir Belediyesi ve Konya lehine olması için çaba sarf ettik. Netice itibariyle Veledrom … atletizm pisti Bakanlığımız tarafından yapılmak durumunda oldu. Oyunlar vesilesiyle de bir an önce tamamlandı. Türkiye’nin ilk yeni nesil olimpik veledromu, Türkiye’nin atlama kuleli üçüncü yüzme havuzu yapıldı, atletizm stadı hakeza tamamlandı. Yanı sıra mevcut tesisler, üniversite içerisinde yüzme havuzunun bir tadilatı söz konusu oldu, birçok tesis elden geçti. Böylece ortaya oyunlara hazırlık süreci ve oyunların gerçekleştirmesi çıkmış oldu.
Bu organizasyonun Konya’da yapılmasını, efendim bu organizasyonun Türkiye’de yapılmasını, bu organizasyonun birçok başbakanın Azerbaycan Devlet Başkanının ülkemize gelip yapılmasını önemli buluyorum. Elbette eleştirilecek yönleri vardır işte atletizmde sıkıntı oldu birkaç gün, farklı branşlarda ortaya çıkan hemen tedavisini yaptığımız sıkıntılar olabiliyor. Elbette önemli ama şehrin ve ülkemizin sportif tarihinde önemli bir yeri olacak.
ZEMİN SORUNU
Şimdi bu açılışın mutlaka Büyükşehir Belediye Stadyumunda yapılması gerekiyordu. Talihsizlik hem Konyaspor’un Avrupa maçlarının, lig maçlarının ardı ardına gelmesinde oldu. Evet bir sıkıntı yaşandı, evet bu sıkıntı Konyaspor’un aleyhine bir gelişme olarak karşımıza çıktı. Bu anlamda Avrupa maçından sonra lig maçının oynanmasıyla ilgili Avrupa maçının oynanmasıyla beraber zeminde Türkiye Futbol Federasyonunun ilgili biriminin kısa vade de maç oynanmayacağına yönelik bir raporu oldu.
Ne kulüp yönetiminin ne teknik direktörümüzün bu konuda bir serzenişi olmadı, ama olmuş da olabilir yani zeminden dolayı da olabilir. Maalesef bir 40 yılda bir denk gelecek bir talihsizlikti. Fakat bu stat bu şehrin, bu şehirde bu oyunlar yapılıyor bu açılışın da orada yapılması gerekiyordu. Sayın Cumhurbaşkanı, Azerbaycan Devlet Başkanı da burada. Bir Konyalı olarak bu noktadan üzgünüm ama Gençlik Spor Bakanlığının bir mensubu olarak da bu açılışın burada yapılması gerektiği konusundaki fikrimi ve kararlılığımı ifade etmek durumundayım. Bu konuda bir kusurumuz, hatamız olmuşsa Konyaspor taraftarı da bizi bağışlasın. Ama Konya’da birçok milli maç oynandı, Konya’da üst üste birçok organizasyonlar oldu. Bakın trafik takındığı için dolmuşta sabırsızlık yapan amcanın oğlu belki ful çeken bir otelde çalışıyor ya da arabasıyla tıkanan trafikte kaldığı için sitemini ileten abimizin restoranı dolup taşıyor. Yani bu şehre gelen her damla mutlaka herkesi öyle veya böyle etkiliyor.
ŞEHRE KATKISI
5-6 misafirimle bir Konya’nın simge eski lokantalarının birine yemeğe gittim. Dedi ki, Başkanım bu oyunların şehre dedi bir katkısı nerede dedi. İşte dedim bak buradayım ya 6 kişiyle ki belki başka gelenler de var. Bak saat 3.30 senin köfte bitmiş yeni köfte kardın. Başka bir şey olmayacak mı? Yani ne diyeceksin? Ne olsun başka dükkan dükkan yani. Şey de çok güzeldi Büyükşehir Belediyesinin bu dönemde Bedesten Şenliği yapması da çok güzeldi. Tabi ekonomik şartlar, ortam vesaire…
Yerlerde sürünen Brezilya Favela’nın önünde olimpiyat yaptı, Dünya Futbol Şampiyonası yaptı. Yani bu organizasyonlar daha … Yakında Konya’da Dünya Ümitler Karate Şampiyonası olacak. Basketbol Gençler Avrupa Şampiyonası oldu, yani aklıma gelen, gelmeyen birçok organizasyon oldu, oluyor, olacak. Nelerle? Bu tesislerde. Veledromdan sonra da hala artacak. Bakın şöyle bir hafta sonu çıktığı zaman insanlar Dutlukır Millet Bahçesine piknik vesilesiyle giderlerse bir baksınlar orada nasıl spor vadisi oluştu.
Veledrom 150 kişilik halk eğitim, sporcu fabrikası dediğimiz çok amaçlı spor salonu yani o bölgede zaten bir hareketlenme söz konusu, bunların geleceği, gideceği, Konya’da konaklayacağı, kalacağı vesaire birçok … Bunu en iyi bilenler aslında şeyler esnaf odaları Konya’da yapılan organizasyonların getirilerini en iyi bilenler ama tabi aksaklıklar olduğu zaman da gerekli eleştirileri de yapmak zorundayız.
Tokyo’da aldığımız 13 madalya da hele en son boks olup Buse Sürmeneli tarafından altın olarak alındığında mutlu olmuş kim varsa bugün bu oyunların Konyalı olarak Konya’da yapılmasından aynı mutluluğu, bir daha sonraki olimpiyatlarda Paris’te onun daha fazlasını yaşamak için buranın bir vesile olduğunu görecekler, bilinmesinde fayda var. Ama tekrar ediyorum yaşanan sıkıntılar olmuşsa da ya da bunu çok olumlu denk gelmemişse de, yapılmamışsa da ben şehrimizden, hemşerilerimizden özür diliyorum. Ama getirileri daha fazla.