HPV Virüsünde Erken Tanı Hayat Kurtarıyor!

HPV Virüsünde Erken Tanı Hayat Kurtarıyor!
 Muhabir
Jinekolojik Onkoloji Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Fatih Yılmaz, rahim ağzı kanserinin Smear ve HPV taramalarının artmasıyla azaldığının altını çizdi. Yılmaz, “HPV virüsünün genetik olarak tespit ediliyor olması sağlıkta çağ atlattı” dedi.

Medova Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Fatih Yılmaz, rahim ağzı kanserini, Smear testi ve HPV virüsünün (Human Papilloma Virüs) tespiti ve tedavisini Konya’nın Sesi Gazetesi’ne anlattı.

Mesleğini kanser alanında ilerlettiğini belirten Yılmaz, “Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanıyım 5 yıllık da Jinekolojik Onkoloji Uzmanıyım meslekte 21. senem geçen süre zarfında tüm ameliyatları yaptık ama kanser ameliyatlarını yoğun olarak yapmaya devam etmekteyim. Mesleğimi daha ağırlıklı olarak kanser yönünde icra etmekteyim” ifadelerini kullandı.

Tedavi alanlarından bahseden Yılmaz, “Rahim kanseri, rahim ağzı kanseri tüp ve yumurtalık kanseri, vulva dediğimiz dış genital bölge kanseri ve periton kanseri olarak anılan karın zarı kanseri bunlar bizim tedavi kapsamımıza dahil hastalıklar. Bu hastalıkların gerek cerrahisini gerek takiplerini sürdürmekteyiz. Bir de kanser öncülü lezyonlar var rahim ağzıyla ilgili rahim duvarıyla ilgili birtakım kalınlaşma kanser öncülü lezyonlar var bunlarında yine takip ve tedavisini yapmaktayız” dedi.

RAHİM AĞZI KANSERLERİNDE EN ÖNEMLİ NEDEN HPV VİRÜSÜ

Kanseri tetikleyen birden fazla faktörün olduğunu aktaran Yılmaz, “Kanser olamayacak bir insan yoktur sadece ömrü yeter yetmez onu bilemeyiz. Ömrü yettiği sürece ve aşırı obeziteye gittiği sürece kanserleşebileceği doku da artacağı için yaş ilerledikçe ve kilo alındıkça potansiyeli artmaktadır. Tabii ki kanserdeki en önemli ana neden olarak genetikten tutun rahim ağzı kanserleri için en önemli neden olarak HPV'ler dahil olmak üzere çevresel radyasyon etkileri, gıdalar, yaşam tarzı bunların hepsi kanseri tetikleyen faktörler yani her kanser grubunda tetikleyiciler biraz daha ağırlığını değiştiriyor ama genel anlamda etkenler bunlar” şeklinde konuştu.

ERKEN TANI HAYAT KURTARIYOR

Rahim ağzı kanserlerinin erken tanı sayesinde azaldığını ifade eden Yılmaz, “Rahim ağzı kanserlerini artık çok çok az görmekteyiz çünkü bunların en önemli iki nedeni var birisi HPV aşıları gardasil diye bilinen aşılar özellikle HPV 9 aşısı 1 yıldır Türkiye piyasasında bulunuyor. Diğer nedeni ise Smear ve HPV'lerin düzenli olarak takip edilmesi taramalardan geçilmesi. Bunlar rahim ağzı kanserini son yıllarda iyice azalttı. Artık kanseri görsek dahi erken evrede görmekteyiz. O da bizi mutlu etmekte çünkü hastalığı erken evrede yakaladığımızda hastamızı çok rahat bir şekilde sadece cerrahi tedaviyle bile sağlığına kavuşturmaktayız. HPV virüsünün genetik olarak tespit ediliyor olması sağlıkta büyük çağ atlattı” dedi.

3 YILDA BİR SMEAR TARAMASI YAPILMALI

HPV ve Smear taramasının düzenli olarak yapılması gerektiğini söyleyen Yılmaz, “Vajinal muayene olabilen kadınlar için 21 yaşından itibaren 3 yılda bir Smear testi ile beraber HPV testi de önermekteyiz. Smear ve HPV testlerini yaptırmış ve ikisi de normal bulunmuşsa 5 yılda bir tarama gerekir ama 21 ile 30 yaş arasındaki bayanlarda HPV'yi önermiyoruz. HPV pozitifliğinin sıklığı çok fazla ve bağışıklık sistemiyle bunu çok kolay kaybedebileceği için 30 yaşın altında sadece Smear testi önerilmektedir. 3 yılda bir Smear taraması yapılmalı ama 30 yaş itibariyle Smear ve HPV birlikte öneriyoruz. Tarama birlikte yapılmış ve ikisi de normalse 5 yılda bir tarama gerekiyor ama sadece Smear taramasını devam ettiriyorsa 3 yılda bir tarama öneriyoruz” diye konuştu.

HPV virüsünü ve Smear testini açıklayan Yılmaz, “Rahim ağzında dökülen hücrelerin mikroskop altında Patoloji Bölümü tarafından incelenmesine Smear tetkiki diyoruz bunun doğruluğu güvenilirliği yüzde 49'dur. HPV virüsü ise yine rahim ağzından alınan akıntı örneğinde genetik olarak hangi HPV türleri mevcut bunlar saptanıyor. Bizim için tabii bunların da içerisinde en önemlisi HPV’nin türü bunlar 16 ve 18 ve diğerleri olarak ayrılmakta. Yaklaşımımızda virüsün tipine göre farklı olmakta HPV 16 ve 18'de yaklaşımımız diğerlerinde daha farklı oluyor” ifadelerini kullandı.

HPV VİRÜSÜNÜN BULAŞ RİSKİ YÜKSEK

HPV virüsünün bulaşması çok kolay ama vücuttan atılması tamamen kişinin bağışıklık sistemine bağlı diyen Yılmaz, “HPV virüsü toplumda yüzde 40-50 kadında pozitif hale geldi. Çok aşırı yaygın bunun nedenleri en sık cinsel yolla bilinmekle beraber yüzde 10’u diğer yollar olarak biliniyor. Ortak kullanılan havlu, peçete, klozet, epilasyon yerlerinden de bazen bulaşlar doğabiliyor. Bulaşması çok kolay ama vücuttan atılması tamamen kişinin bağışıklık sistemine bağlı. Bağışıklık güçlendirmek için birtakım çabalar gösteriyoruz ama gıda takviyelerinde en önemli şey de bir taraftan HPV aşılarını yaptırmak bir taraftan da HPV taramalarını vakti zamanı geldikçe yaptırmalarını öneriyoruz çünkü HPV aşısı HPV'nin vücuda girmesini bulaşmasını engellemez. HPV virüsü vücuda girdikten sonra yapabileceği hastalıklar neler elde yüzde genital bölgede çıkabilecek siğiller rahim ağzı kanseri ve de burnun arkasında nazofarengs dediğimiz geniz kanserlerine karşı da koruyuculuğu var. Mutlu bir hayat için bir taraftan taramaların bir taraftan aşıların sağlanması gerekmektedir. HPV aşılarını yaptıranlar yine aynı taramalarını yaptırmaya devam etmeli” dedi.

DEVLET HPV AŞISINA DESTEK SAĞLAMIYOR

Rahim ağzı kanserine karşı koruyuculuk sağlayan HPV aşısının devlet desteği kapsamında yer almadığını belirten Yılmaz, “HPV aşılarına ulaşım şu an devlet ödeme kapsamında değil ancak kişiler kendi imkanlarıyla yaptırabilmekte 9-13 yaş arası kız ve erkek çocuklarına 5 ayrı 2 doz önermekteyiz. 13 yaşından 50 yaşına kadar da kadınlara 0-2-6. ay olarak 3 doz omuz ya da kalçadan adeleye yapılmak üzere öneriyoruz bu ömür boyu doz tekrarı gerektirmiyor yüzde 94 oranında da rahim ağzı kanserine karşı koruyuculuk sağlamakta. HPV’nin pozitif çıkması hamile kalmaya engel değil. Bebeğe anomali sakatlık vermez. Bebeğe bulaşmasını da beklemiyoruz. Çünkü HPV virüsü kana geçen bir virüs değil sadece bölgesel olarak bulaştığı kısımlarda ilerleme gösteriyor. Böylelikle bebeğe bir anomali bebekte herhangi bir problem oluşturmuyor. Normal doğuma engel değil HPV pozitif bir kadın normal doğum yapabilir” şeklinde konuştu.

​​​​​​​

RAHİM AĞZI KANSERİ OLMAK GEBELİĞE ENGEL DEĞİL

Virüsün erken evrede tespit edilmesinin hamile kalmaya engel olmadığını ancak bu durumun hastaya göre değiştiğini söyleyen Yılmaz, “Rahim ağzı kanseri olan bir kadın eğer genç yaşta ve çok erken evrede kanseri saptanmışsa rahim ağzını çıkartarak rahimle vajina ilişki yatağını birleştirerek bir tedavi metoduyla gebe kalabiliyor. Doğumdan sonra da tamamlayıcı cerrahisini sezeryan doğumla beraber oluyor. Bu her aşamada mümkün değil çok erken evrede olması lazım ve tümör boyutunun da 2 santimin altında olması lazım. Her genç rahim ağzı kanseri vakamızda gebeliğe bırakmamız çok olası olmuyor. Çok erken optimum koşullarda 2 santimin altında tümörlerde ve yayılıma başlamamış küçücük bir tümörse o zaman rahim ağzını çıkartarak geniş bir şekilde oluşturulan cerrahi ile gebeliğe bırakılıyor. Tabi en güzeli kanseri olmamak eğer varsa da böyle bir potansiyel hangi tür kanser grubumuzda olursa olsun erken saptayabilmek hem daha basit tedavi ile kurtuluş sağlıyor hem de daha mutlu daha huzurlu uzun bir yaşam sağlıyor” dedi.

Kanser tedavisi alan hastaların yumurtalarının saklanmasının hastanın beklentileriyle alakalı olduğunu açıklayan Yılmaz, “17 yaşında Bursa'da bir rahim ağzı kanseri vakamız oldu. Bu tarz vakalar istisnai de olsa oluyor ama çocuk sahibi olanlarda tedaviler biraz daha rahat hareket edebiliyor ama çocuğu olmayan veya bekar veya az sayıda çocuğu olan çocuk arzusu devam eden hastalarımıza da saygı duyuyoruz. Rahim ağzı kanseri için tedavi öncesine değinecek olursak ışın tedavisi aldırdığımız vakit bu hastanın rahimini ve yumurtalıklarını kalıcı bir şekilde baskılamış ve devre dışı bırakmış oluyoruz. Bu durumda yumurta dondurmak veya genç hastanın yumurta hatlarını koruyorsak onlar yumurtalıklarını aynı cerrahi esnasında askıya almak tarzında yaklaşımlar var çünkü hastamızın ileriye dönük beklentileri önemli buna göre hareket ediyoruz. Hastanın yaşı özellikleri beklentisi bütün bunlar tedaviyi etkileyici faktörler” ifadelerini kullandı.

KADINLAR KONTROLLERİNİ AKSATMAMALI

Kadınlara tavsiyelerde bulunan Yılmaz, “Kadınlara eğer adet dışında kanamalar yaşıyorsa şişlik şişkinlik yaşıyorsa, 52 yaş ve üzeri adet gördüğünü düşünüyorsa muhakkak bunların yolunda gitmediğini anlamalarını ve jinekolojik kontrollerini aksatmamalarını öneririm. Smear ve HPV testini hekimlerin bilgisi dahilinde kontrollerini aksatmadan yapmaları, imkanları da var ise HPV üç doz aşılarını yaptırmalarını ve kendi çocuklarını da aşılatmalarını öneriyorum” şeklinde konuştu.

Halk arasında korona virüs aşısı olan kadınların hamilelikte sorunlar yaşadığını ve buna bağlı olarak düşük riskinin arttığı konusunda açıklamalarda bulunan Yılmaz, “Korona virüsü ile ilgili şu an biz Sağlık Bakanlığı'nın açıklamaları dışında başka bir bilgiye sahip değiliz. Şu anda artış yönünde bir bilgi verilmedi bizim hastalardan gözlemlediğimiz bu yönde bir artış görmüyoruz. Hiçbir hastalığın aşısı hastalığın bulaşmasını engellemez sadece bulaştıktan sonra o virüsün yapabileceği rahatsızlıkları engellemeye yarar” diye konuştu.

-Büşra GÜLTAŞ