Bu Hastalıkta El, Sahibini Tanımıyor! Tedavisi de yok!

Bu Hastalıkta El, Sahibini Tanımıyor! Tedavisi de yok!
 İnternet Editörü
Çağımızda nadir görülen "Yabancı El Sendromu", kişinin elinin istemsiz şekilde hareket etmesine neden oluyor. Kimi zaman tokat atıyor, kimi zaman eşyaları fırlatıyor... Peki bu hastalığı olan kişiler ne yapmalı?

Tıpta nadir görülen nörolojik rahatsızlıklardan biri olan Yabancı El Sendromu (Alien Hand Syndrome), hastaların kendi ellerini kontrol edememesiyle ortaya çıkıyor. Bu sendroma sahip bireyler, istem dışı hareket eden ellerinin kendi iradeleri dışında eşyaları tutması, itmesi ya da kişiye zarar vermeye çalışması gibi durumlarla karşı karşıya kalıyor. Uzmanlar, bu durumun genellikle beyin cerrahisi, inme ya da tümör gibi nedenlerle beynin iki yarım küresi arasındaki iletişimin bozulmasından kaynaklandığını belirtiyor. Şu an için kesin bir tedavisi bulunmayan sendrom, hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebiliyor. Konuyla ilgili bilgi veren Psikolog Nurullah Alınak ise, “Yapılan araştırmalarda geçmişte insanların eli sadece kontrolden çıkmıyordu. Aynı zamanda elleri sanki yabancı birinin eliymiş gibi hissettiriyordu. Hatta bazıları bu yabancı ellerine isim dahi veriyorlardı” diye konuştu.

peter-sellers-strangelove-stanley-kubrick.jpg

ELİNİZ SİZE SALDIRIRSA HEMEN PANİĞE KAPILMAYIN

Psikolog Nurullah Alınak, yabancı el sendromunun tarihçesine inerek doktorların bu hastalık için çeşitli çalışmalarda bulunduğunu aktardı. Psikolog Alınak, “Düşünsenize eliniz birden size tokat atıyor ve kontrolünüzde değilmiş gibi davranıyor. Sanki siz ona hükmedemiyormuşsunuz gibi. 1908 yılında 57 yaşındaki bir kadın sol eli tarafından saldırıya uğradı ve oldukça ısrarcıydı. Kadının eli onu boğmaya çalışıyordu. Bu kadın kayda geçen yabancı el sendromu vakalarından ilki olarak aktarılıyor. Yabancı el sendromu oldukça nadir görülen bir durum. Bu hastalıkta bir şekilde vücudunuzdaki bazı organların kontrolünü kaybediyorsunuz. Genelde el ya da ayakta bu durum meydana geliyor. Çoğunlukla elde olduğu için “yabancı el sendromu” adı verilmiş. Her ne kadar ürkütücü de olsa bir yerde beynimizin davranışlarımızı nasıl yönettiği hakkında bilgi de sağlıyor. Böyle bir durumda aniden eliniz kontrolden çıktığı zaman, hatta size saldırdığında, rahat olun. Çünkü genellikle eliniz sizi öldürmez ve ciddi miktarda zarar vermez. En fazla bir şeyleri devirir veya suyu dökersiniz. Her ne kadar ilk vaka 1908’de saptansa da 1940’lardan sonra yabancı el sendromunda vaka sayılarının arttığı görülüyor ve o zamanlarda epilepsi rahatsızlığı için sinir cerrahisi, insanları iyileştirmek adına farklı yöntemler kullanmaya başlıyor. Dolayısıyla yabancı el sendromu, yapılan cerrahi işlemlerin yan etkileri olarak gün yüzüne çıkıyor” diye anlattı.

ELLER SAHİBİNE YABANCI!

1950’li yıllarda doktorların, beynin ön lobunda hasar oluşan kişilerde benzer şeyler görüldüğünü fark ettiklerini kaydeden Alınak, yabancı el sendromunun aynı zamanda tümör veya felç gibi hastalıklarla ilişkilendirildiğini söyledi. Beynin 3 ana bölgesinde hasar oluştuğunda yabancı el sendromuyla karşılaşıldığının tespit edildiğini dile getiren Alınak, “Örneğin beynin ön bölgesi baskın olan elimizin işlevinin yürütüldüğü yerdir. Bu bölgede hasar olduğu zaman insanlar sağ ellerinin dürtüsel davrandığını söylüyorlardı. Bir şeye ulaşmak için ellerini hareket ettirdikleri zaman ulaşamıyorlardı. Aynı zamanda konuşmada da güçlük çekmeye başlıyorlardı. Çünkü bu bölge konuşmayla da alakalı. Ayrıca Corpus Callosum’da oluşan hasarlarda, tümörlerde ya da felç durumlarında sol el kontrolden çıkıyordu. Hastalar ellerinin birbirleriyle kavga ettiğini bile söylediler. Zamanla doktorlar buna “Tanısal Dispraksi” teşhisi adını koydular. İnsanların eli sadece kontrolden çıkmıyordu. Aynı zamanda elleri sanki yabancı birinin eliymiş gibi hissettiriyordu. Hatta bazıları bu yabancı ellerine isim dahi veriyordu” şeklinde konuştu.

1-001.jpg

Beyinde yer alan vücut farkındalığının bulunduğu bölgede meydana gelen hasarların vücudun belli kısımlarının kişiye ait değilmiş gibi hissettirmesine neden olduğunu aktaran Alınak, son olarak şunları söyledi: “Doktorlar beyindeki bu hasarların yol açtığı problemleri tam olarak kestiremiyorlar. Bazı doktorlar bu durumun kişiyi belli davranışlardan alıkoyduğu yönünde düşüncelere sahipti. Daha önceden elimize ne yapmayı öğrettiysek elimiz kontrolden çıktığı an bildiği şeyleri uygulamaya başlıyor. Örneğin önümüzde bir kulplu bardak var. Elimiz bunu tutma ihtiyacı hissettiği için hemen harekete geçiyor. Kısacası “bunu yapabilirim” ile “bunu yapacağım” cümlesi arasındaki sınır, yabancı el sendromuyla kayboluyor. Bu hastalığın doktorlar için bilinen bir kesin çözümü maalesef bulunmuyor. Ancak böyle olan bazı insanlar bu durumu yönetmeyi öğreniyorlar. Ellerine oyalanmak için bir şey veriyorlar. Başkalarına ve kendilerine zarar vermeyecek objelerle ellerini oyalıyorlar. Bir dizide denk gelmiştim. Burada kişi ellerini kontrol edemediği için doktor ve hemşireden müzik açmalarını istiyor. Çünkü böylece ellerini gitar kullanıyormuş gibi yaparak oyalayabileceğini söylüyor. Her ne kadar çözülmesi imkansız gibi görünse de bu tarz durumlar beyni tanımamız için bize fırsatlar sunuyor. Eğer bir gün eliniz eşyayı devirirse hemen korkmayın. Sakar olduğunuz için yaşanabilir. Kendinize hemen teşhis koymayın. Gerekirse bir uzmana başvurun.” -Tuba Kaya

a2415d9f-65bb-481e-8dd4-4c9ec746fcf4-001.jpg