Böyle giderse hapı yutarız!

Kontrolsüz ve gereksiz antibiyotik kullanımı, bakterilerin bu ilaçlara karşı direnç geliştirmesine yol açıyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar, antibiyotik direnci nedeniyle her yıl çok sayıda insanın hayatını kaybettiğini gösteriyor. Bazı uzmanlar 2050 yılında antibiyotik direnci krizinin beklendiğini söylerken Türkiye'nin bu gereksiz antibiyotik kullanımından dolayı en fazla ölümün yaşandığı ülkelerden biri olabileceğine dikkat çekiliyor.
İNSANLAR HAYATLARINI KAYBEDEBİLİYOR!
Konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Konya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. İbrahim Erayman, bilinçsiz kullanımıyla bakterilerin direnç geliştirmesine neden olan antibiyotik direncinin ciddi bir sağlık problemi olduğunu açıklayarak bu problemin tırmanarak artacağını vurguladı. Prof. Dr. İbrahim Erayman, “İlaç direnci azalmazsa veya dirençli organizmaları tedavi edecek yeni ilaçlar çıkmazsa antibiyotik direnci daha ciddi sorunlara yol açacak. Bugün gerek hastanede yatan hastalar için gerek toplumdaki insanlar için antibiyotiklere karşı direnç kazanmış mikroorganizmaların sebep olduğu hastalıklar, enfeksiyonlar çok önemli bir sağlık sorunu ve bütün dünya için endişe verici. Bu durum giderek artıyor. İnsanlar çok basit enfeksiyonlardan dirençli mikroorganizmalar nedeniyle maalesef hayatlarını kaybediyor. Dolayısıyla antibiyotiklere karşı mikroorganizmaların geliştirdiği direnç oranı dünyanın en önemli sağlık sorunlardan biri olarak karşımıza çıkıyor” diye anlattı.
"SORUNUN BÜYÜMESİ 2050 YILINA KALMAZ!"
“Bir antibiyotik, bir mikroorganizmayı öldürmek için o organizmanın hücre duvarına bağlanır. O hücre duvarını yıkarak mikroorganizmayı öldürür. Ama direnç dediğimiz şeyde antibiyotik hücre duvarına bağlanamaz” diyen Erayman, veya bağlantı yerinde mutasyon olduğu için antibiyotiğin etkisini gösteremediğini kaydetti. Bundan dolayı mikroorganizmaların çoğaldığını söyleyen Erayman, “Hatta ölmeyip hastalık yapıcı etkileri devam ediyor. Çok çeşitli mekanizmalar var. 2013 yılından beri antibiyotik direnci Dünya Sağlık Örgütü tarafından bir tehdit olarak ilan ediliyor. 2050 yılında antibiyotik direnci krizinin beklendiği söyleniyor. Ancak o yıla kalmadan bu sağlık sorunu şu an bile çok büyük bir tehdit” şeklinde konuştu.
SADECE HEKİM DENETİMİNDE ANTİBİYOTİK ALINMALI
Reçetesiz bir şekilde kimsenin antibiyotik alamadığını anımsatan Erayman, ama günümüzde insanların çevresindeki kişilerden örneğin komşularından rahatlıkla antibiyotik temin edebildiğinden yakındı. Erayman, “Özellikle pandemiden sonra antibiyotik kullanımı arttı. Ama yine de denetimli olarak veriliyor. Antibiyotiklerin doğru kullanılmasının sağlanması gerekiyor. Hatta enfeksiyon önleyici önlemlerin de artması lazım. Mesela aşı olmak. İnsanlar aşı olursa zatüre geçirmezler ve zatüre için antibiyotik almazlar. Antibiyotik ne kadar çok kullanılırsa direnç o kadar artar. Antibiyotikleri akılcı bir şekilde ihtiyacı olana ihtiyaç süresi kadar kullanılmalı. Bizim önleyici yöntemleri, hijyeni, aşıyı daha fazla ön plana çıkarmamız gerekiyor. Önemli olan antibiyotiklerin akılcı bir şekilde kullanılmasını sağlamak. Hekim denetiminde olmadan asla kimse antibiyotik kullanmamalı” diyerek sözlerine son verdi. TUBA KAYA