Maç yazısı için biraz geç olmuş olabilir fakat haftalar sonra gelen gol ve galibiyetin sarhoşluğunu gece geç saatlere kadar üstümüzden atamadık. Dile kolay takım 5 hafta gol atamamış ve bu berbat seriye, uzun bir galibiyet serisi yakalamış rakibi karşısında son vermiş. Bu sezon son dakikalarda hep rakibe gülmüş olan talih bize gülmüş ve uzatma dakikalarında gelen güzel gol hepimizin yüzünü güldürmüş, yani durumun mutluluğunu doyasıya yaşamak ya da sevinçten gece uyuyamamak gerçek Konyasporlu Taraftarların hakkı..

Gerçek Konyasporlular dedim çünkü dün akşam bazı ulusal ve sosyal medyadan futbol gurmeleri; takımın oyununu küçümser nitelikte ve Konyaspor taraftarın gazı ile kazandı tarzı saçmalıkta yazı ve yorumlarda bulundu! Be hey densiz sen sen o tribünlerin içeriğinden habersizsin. Misafir tribün hariç, tribünlerin 1/4'i gs'li idi, eğri oturup doğru konuşalım ama maalesef durum bu! Yani söylenenin tam tersi, takımın oynadığı rakibi ısıran futbol tribünleri gaza getirdi ve hatta artırıyorum kalan 1/4 kısımlık semt takımı taraftarlarıda bu durum sebebiyle lokomotif Nalçacılılar'a ayak uydurdu..

Bir parantez de özellikle Paz, Soner ve Oğulcan için açmak lazım, bütün oyuncular iyiydi ama galibiyetin mimarları olmaları açısından özellikle bu üç isme değinelim. Onları çok eleştirdik, özellikle de ben Paz özelinde çok mahçup olduğumu yüreklilikle belirtmeliyim.. Haftalar sonra gelen galibiyetin 2 golünün hazırlayıcısı ve skorerleri de bizim eleştirilerimizi kabul etmiyor değildirler, Oğulcan maç sonu yaptığı açıklamada da buna değindi mesela; "taraftarımız bize kötü söz söylüyorlar, söyleyebilirler ve haklıdırlar da ama taraftarımız arkamızda olduğu zaman güçlü oluyoruz, diğer türlü sıkıntılar yaşıyoruz" diye belirtti. Bize de bu durumda futbolcu kardeşlerimize bileğinize yüreğinize sağlık, hakkınızı helal edin varolun, darısı önümüzdeki maçlara demek düşer.

Maç özelinde parantezler çok ama bir parantez de Muric için açalım ve sonrasında yazıyı toparlayarak bitirelim. İkinci golden sonra; ilk maçın rövanşını İcardi sevinciyle alan Kral Sehic'e arkadan kalleşçe saldıran Muslera'ya anında ayarı veren Muric'in hareketi bence gecenin en şık hareketiydi! Muric biraz istese kulübün efsaneleri arasına girecek potansiyel mevcut aslında, ne diyelim bekleyip göreceğiz..

Son olarak Giresun maçında takıma yeni katılanlar ve takımın oynadığı oyun hoşuma gitmişti, hatta Diouf olsa bence o maçta golü bulup galibiyeti de alırdık ama rakip bir kriter oluşturur mu oluşturmaz mı ikileminde kalmıştım. Bu maç için de vitrin maçı bahanesi gelebilir ama sonuç olarak isteyince oluyor demek ki! Önümüzdeki maçlarda da aynı istekli ve hevesli oyunu izlemek temennisiyle..