Sosyal Medyaya Yaş Sınırı Şart! Kontrol Ebeveynlerde!

Sosyal Medyaya Yaş Sınırı Şart! Kontrol Ebeveynlerde!
 Muhabir
Birçok ülkede sosyal medya kullanımıyla ilgili uygulanan yaş kısıtlamasının Türkiye'de de hayata geçirilmesi bekleniyor. En önemli rolün ebeveynlere düştüğünü hatırlatan Psikolog Özden Şeker, çocukların ve ailelerinin bilinçlendirmesi gerektiğini söyledi.

Çocukları sosyal medya ortamından korumak için yaş sınırlamasının gündeme alınmasıyla birlikte çocukların sosyal medya uygulamaları ve sosyal ağlara erişiminin sınırlandırılmasına yönelik atılana adımlar Türkiye’de olumlu karşılanıyor. Sosyal medyanın son yıllarda hem bireysel hem de toplumsal yaşamı derinden etkileyen bir fenomen haline geldiğini vurgulayan Psikolog Özden Şeker, “Yetişkinler kadar çocukların da yoğun şekilde kullandığı bu dijital platformlar, çocukların zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimleri üzerinde belirgin etkiler yaratıyor. Çocuklarda sosyal medya kullanımını ele alırken bu durumun olumlu ve olumsuz yönlerini anlamak, önemli bir adım haline geldi” dedi.

whatsapp-gorsel-2024-02-09-saat-08-43-47-2175f104.jpg

SİBER ZORBALIK ARTTI

Dijital çağın çocukları birçok alanda derinden etkilediğini ifade eden Şeker, “Sosyal medya eğitim materyallerine kolay erişim, yaratıcılık gelişimi ve çocukların sosyalleşme alanlarının genişlemesi gibi faydalar sağlasa da bilinçsiz ve kontrolsüz kullanım ciddi sorunlara yol açabiliyor. Araştırmalar, sosyal medya kullanımının çocuklar üzerinde özellikle psikolojik etkiler yarattığını ortaya koyuyor. Çocukların %70’i, günlük olarak en az iki saatini sosyal medya platformlarında geçiriyor ve bu yoğun kullanım depresyon, anksiyete, beden algısı bozuklukları gibi sorunlara neden olabiliyor. Birçok araştırma, lise ve hatta ilköğretim düzeyindeki öğrencilerin sosyal medyada karşılaştıkları “kusursuz bedenler” nedeniyle kendi bedenlerinden memnun olmadığını ve bunun derslerine odaklanmalarını zorlaştırdığını gösteriyor. Sosyal medya aynı zamanda çocukların siber zorbalığa maruz kalma ihtimalini artırıyor. Çocukların %40’ı dijital ortamda zorbalığa uğradığını belirtiyor ve bu durum kaygı, çekingenlik ve toplumsal izolasyon gibi olumsuz etkilere yol açabiliyor. Ayrıca sosyal medya uygulamalarının tasarımı, çocukların fazla zaman harcamalarını teşvik edebiliyor. Bu da uyku düzeni bozuklukları ve akademik performans düşüşüne neden olabiliyor. Gerçek hayattaki sosyal etkileşimlerin azalması ise çocukların empati kurma, problem çözme ve etkili iletişim becerilerini olumsuz yönde etkileyebiliyor” diye konuştu.

cocuklarda-kontrolsuz-sosyal-medya-kullanimi.jpg

ÇOCUKLAR DİJİTAL DÜNYADAN KORUNMALI

Türkiye’de sosyal medya kullanımını düzenlemeye yönelik Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), 13 yaş altı çocukların sosyal medya kullanımını kontrol altına alacağı bir çalışma başlatırken, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 16 yaş altı sosyal medya kullanımını ebeveyn kontrolüne dayalı bir şekilde düzenleme ihtiyacına vurgu yaptı. Bu düzenlemelerin çocukları dijital dünyanın olumsuz etkilerinden koruma amacı taşıdığını söylen Şeker, “Uygulamayla ebeveyn kontrolü aracılığıyla sosyal medya platformlarının kullanım saatlerinin sınırlandırılması ve zararlı içeriklere erişimlerin önlenmesi hedefleniyor. Ancak bu yasal düzenlemelerin tek başına yeterli olmadığı ve ailelerin, okulların, toplumsal bilinçlendirme kampanyalarının da devreye girmesinin gerekliliği açıktır” ifadelerini kullandı.

scale-1200.jpeg

BİLİNÇSİZ KULLANIMIN ÖNÜNE GEÇİLMELİ

Sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkilerinin toplumsal bir sorumluluk ve bilinçli yaklaşım gerektiren çok yönlü bir konu olduğunun altını çizen Şeker, “Çocukların zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimlerini desteklemek için, sosyal medyanın bilinçsiz kullanımını sınırlandıracak kapsamlı bir yaklaşım benimsenmelidir. En önemlileri ise; Yasal Düzenlemeler, Ebeveynlerin Rolü, Okul Sisteminin Katkısı, Siber Zorbalıkla Mücadele, Alternatif Faaliyetler, Teknoloji Şirketlerinin Sorumluluğu olarak sıralanmaktadır. Çocukların dijital dünyada güvenli bir şekilde var olabilmesi, toplumun tüm paydaşlarının birlikte hareket etmesiyle mümkün olacaktır. Yapılan uyarılar tüm kurumlarca ciddiyetle dikkate alınmalı ve ivedilikle harekete geçilmelidir” şeklinde konuştu.

Sosyal medya kısıtlaması hayata geçirilirken çözüm yollarının çoklu bir yapı düşünülerek pek çok kurumun birlikte hareket etmesi gerektiğinin önemine dikkat çeken Şeker, çözüm aşamalarını maddeler halinde sıraladı:

Yasal Düzenlemeler: 16 yaş altı bireylerin sosyal medya kullanımına sınırlandırmalar getirilmesi, bu bireylerin dijital ortamda karşılaşabilecekleri zararlara karşı korunmasını sağlayabilir.

Ebeveyn Katılımı Ebeveynlerin, çocukların sosyal medya kullanımının etkilerini anlaması ve aktif rol oynaması gerekiyor. Bu hem kullanım sürelerinin sınırlandırılması hem de çocukların hangi platformlara erişim sağladığının takip edilmesini kapsıyor. Bunun yanında ebeveynler, çocuklarıyla dijital dünya üzerine açık ve yapıcı bir iletişim kurmalı. Çocuğun hislerini anlamak ve endişelerini paylaşmak, sosyal medyanın zararlı etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir.

Okul Sistemi ve Rehberlik Hizmetleri Okullar, çocukları sosyal medyanın olumsuz etkilerinden korumada önemli bir role sahiptir. Rehber öğretmenler, öğrencilerin dijital ortamda yaşadıkları sorunları tespit edip bu sorunlarla başa çıkmaları için destek sunabilir. Okullarda siber zorbalıkla mücadele ve dijital okuryazarlık programları uygulanarak, çocukların dijital dünyayı daha bilinçli bir şekilde kullanmaları sağlanabilir. Rehber öğretmeni ve aile iş birliği ile çocuğun denetimi sağlıklı şekilde yürütülebilir.

Siber Zorbalıkla Mücadele Siber zorbalık, sosyal medyanın en zararlı yanlarından biridir ve bu konuda farkındalık yaratılması kritik önem taşır. Hem ebeveynler hem de çocuklar, zorbalık durumlarında izlenmesi gereken yöntemler konusunda bilgilendirilmelidir. Çocuklara, zorbalığa karşı seslerini nasıl duyurabilecekleri ve destek alabilecekleri anlatılmalıdır.

Dijital Okuryazarlık Okullarda dijital okuryazarlık eğitimleri verilerek, çocukların sosyal medyanın faydalarını ve zararlarını anlamaları sağlanabilir. Bu eğitimler, eleştirisel düşünme becerilerinin gelişmesine de katkı sağlar. Ayrıca, çocuklara siber zorbalık durumunda ne yapmaları gerektiği öğretilmeli. Eğitimlerle, zorbalığa karşı bilinçli ve dayanıklı bireyler yetiştirilebilir.

Alternatif Etkinlikler Sosyal medyanın yerine geçebilecek etkinlikler sunmak, çocukların dijital dünyada harcadıkları zamanı azaltabilir. Spor, sanat ve toplumsal etkinlikler bu konuda çocuklara destek olabilir. Örneğin, tiyatro ya da resim gibi yaratıcı faaliyetlerle meşgul olan çocuklar, sosyal medyadan uzaklaşırken kişisel gelişimlerini de destekleyebilir.

Teknoloji Şirketlerinin Sorumluluğu Sosyal medya platformlarını yöneten şirketlerin, çocuklara yönelik zararlı içerikleri engellemek için daha fazla sorumluluk alınması gerekiyor. Algoritmaların çocukların psikolojik durumlarını olumsuz etkileyen içeriklerden uzak tutacak şekilde düzenlenmesi ve ebeveyn kontrollerini destekleyen özelliklerin sunulması bu konuda önemli bir adım olabilir.

-Büşra KÖSE