Milyonlarca ziyaretçisi olan türbedeki taşın sırrı ne? Meğer…

Konya’nın simgesi olan Mevlana Müzesi’nin bahçesinde yumurtaya benzeyen kahverengi tonlarında tek parça bir taş bulunuyor. Bir rivayete göre yumurta taşının hikayesi 1980 yılında, Konyalı bir taş ustası Mevlana Müzesi’ne benimde bir hediyem olsun diyerek yumurtaya benzeyen bu taşı yapmasıyla başlıyor. Müzenin bahçesinin dışına Dervişan Kapısı’nın önüne bu taşı bırakılan bu taş Konyalı taş ustasının müze müdürü ile de görüşmesi sonucunda yumurta taşı 2-3 sene gibi bir süre Dervişan Kapısı’nın önünde duruyor. Bir süre sonra müzeyi ziyarete gelen ziyaretçiler arasında yayılan bir takım inanışa göre, değişik bir taş olduğu için çocuğu olmayan kadınların bu taşa oturduğunda çocuğu olacağı gibi bir söylenti yayılmaya başlamış. Kadınların taşa oturmak için sıraya girmesi ile birlikte taş Dervişan Kapısı’ndan alınıp türbenin bahçesinde bir yere gömülmüş. Uzun yıllar toprak altında kalan taş nasıl olduğu bilinmeden tekrardan gün yüzüne çıkıyor. Taş gün yüzüne çıktıktan sonra taşı gören Hintli Guru (öğretmen-usta) taşı anlatıyor. Hintli Guru, müzenin bahçesinde bulunan taşın enerjisinin çok farklı olduğunu, Dünya’da sadece birkaç yerde daha olduğunu ve taşın üzerine oturmanın kişiye şifa vereceğini anlatmış. Hindistanlılar dışında Pakistanlılarda Mevlana Türbesi’ni ziyarete geldiklerinde bu taşı bulup taşın üstüne oturmaya başlıyor. Rivayete göre taşın şifasını çıplak bir şekilde oturunca etki edeceğini öğrenen turistler taşın üzerine çıplak bir şekilde oturmaya başlıyor. Müze müdürü bunun önüne geçebilmek için taşın hemen yanına bir kulübe yaptırarak taşı beklemesi için bir bekçi görevlendiriyor.
Bir başka rivayete göre müze bahçesindeki yumurtaya benzeyen taşı Alman sanatçı Wolfgang Laib tarafından yapılmış olup 1973 yılında Müze Müdürü Vahit Mescioğlu’na başvurarak Mevlâna Müzesi’ne mermer bir heykel yapmak istediğini bildiren sanatçıya Konya’dan mermer temin ederek iki aylık bir çalışma sonucunda yumurta biçimindeki bu mermer heykeli yapmış. Müzenin dışında bir yere konan heykel zaman içerisinde ziyaretçiler tarafından gökten düştüğü ve hastalıklara iyi geldiği söylentisine yol açtığından 1983 yılında müze bahçesi içerisine kaldırılmış.