Küresel rekabetçiliği arttırmak için Endüstri Bölgeleri Kanunu yürürlüğe girdi
Endüstri bölgelerinin, dengeli büyüme ve kalkınmanın sağlanması, istihdamın artırılması ve bir üretim iklimi oluşturarak kaynakların daha etkin kullanılması amacıyla faaliyet gösterdiğini belirten Altunyaldız, Türkiye'de ekonominin küresel rekabetçiliğini güçlendirmek, teknoloji transferini tesis etmek, üretimi ve istihdamı artırmak, nitelikli üretime yabancı yatırımların dahil olmasını sağlamak amacıyla Endüstri Bölgeleri Kanunu'nun yürürlüğe girdiğini anımsattı.
Endüstri bölgelerindeki nicel ve nitel gelişimin tesis edilmesi için zaman içerisinde yasal mevzuatta birtakım değişiklikler yapıldığını ifade eden Altunyaldız, Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesine Dair Kanun ile endüstri bölgelerinin daha dinamik bir yapıya kavuşmasının sağlandığını söyledi.
Altunyaldız, 2018 yılına kadar 6 endüstri bölgesinin ilan edildiğini, Üretim Reform Paketi ile birlikte bu sayının 28'e yükseldiğini, faaliyetteki endüstri bölgelerinde 2021 yılı sonu itibarıyla 31 bin 585 kişiye istihdam sağlandığını kaydetti.
Teklifin sahadan gelen görüş ve değerlendirmeler doğrultusunda titizlikle hazırlandığını vurgulayan Altunyaldız, teklifin endüstri bölgelerine güç katacağına inandığını ifade etti.
- Teklif sahibi Mehmet Erdoğan'ın sunumu
Teklif sahibi AK Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Erdoğan, endüstri bölgelerinin ihracatı artıracak, cari açığı azaltacak, özellikle ileri teknoloji üretecek, yerli ve yabancı sermaye yatırımlarının Türkiye'ye girişini ve reel yatırımlara dönüşüp kalıcı hale gelmesini sağlayacak, aynı zamanda da Türkiye'nin Ar-Ge kapasitesini artıracak kritik kalkınma araçlarından biri olduğunu belirtti.
Endüstri bölgeleri yönetimlerinden ve yatırımcılarından gelen ihtiyaç ve talepler doğrultusunda Endüstri Bölgeleri Kanunu'nun bazı hükümlerinin değiştirilmesine ve ilave hükümlerin getirilmesine ihtiyaç duyulduğunu anlatan Erdoğan, "Teklif çerçevesinde büyük ölçekli, stratejik ve entegre yatırımlar için uygun bir yatırım ortamı sağlayan endüstri bölgelerinin daha işlevsel hale getirilmesi, istihdam ve üretim merkezi olan sanayi alanlarının oluşturulması ve söz konusu alanlara nitelikli yatırımcıların hızlı bir şeklide çekilmesi amaçlanmaktadır." dedi.
Teklifle taahhüt edilen yatırımların belli bir sürede tamamlanması şartıyla uzun dönem tahsis edilen alanların mülkiyetinin devrinin mümkün kılındığını ifade eden Erdoğan, şu bilgileri verdi:
"Bu sayede üretim taahhütlerini yerine getirip istihdam ve ihracata katkı sağlayan sanayicilerimizin, talepleri halinde yapmış oldukları tesislerin mülkiyetini alabilme imkanı sağlanmıştır. Endüstri bölgelerinde yer alacak yatırımcıların organize sanayi bölgelerinde olduğu gibi özellikle elektrik, doğal gaz, su gibi altyapı ihtiyaçlarını 'tek durak ofis' mantığı ile doğrudan endüstri bölgesi yönetimleri aracılığıyla karşılayabilmesi, daha uygun fiyatla, daha sağlıklı ve sürekli enerji temin edebilmesi için düzenleme yapılmıştır.
Mevcut endüstri bölgelerinin ilave alan talepleri, kamulaştırma, ÇED süreci, altyapı gibi konularda uygulamaya ilişkin hususlara açıklık getirilmiş, bürokrasinin azaltılarak uygulanabilirliğin arttırılması amaçlanmıştır. Ülkemizin yüksek teknolojiye dayalı, verimli, çevreye duyarlı, dışa bağımlılığı azaltan ve yüksek katma değerli bir üretim yapısına sahip olmasının en önemli itici unsurlarından biri olan endüstri bölgesi uygulamalarının nicel ve niteliksel gelişimini sağlamayı amaçlıyoruz. Endüstri bölgeleri konusunda geçmişte olduğu gibi bundan sonra da özverili bir şekilde çalışmalar sürdüreceğiz."
Daha sonra teklifin görüşmelerine geçildi.