Köy Pazarını Dükkana Taşıdı! Her Şey Organik…

Köy Pazarını Dükkana Taşıdı! Her Şey Organik…
 Muhabir
Karaman Ermenekli Meryem Çalışkan 25 yıldır Konya’da yaşıyor. Daha önce semt pazarlarında el emeği ürünlerin satışını yaptığını söyleyen Çalışkan, 14 yıldır Konyalılara Ermenek lezzetlerini sunuyor.

Evli ve 2 çocuk annesi 43 yaşındaki Meryem Çalışkan, Karaman Ermenek yöresine özgü hazırladığı el emeği ürünlerin satışını yapıyor. Ermenek Köy Pazarı sahibi Meryem Çalışkan, “Burada bulunan her şey el emeği. Bütün ürünlerimi reçelleri, sosları, turşuları, kurutmalıkları kendim yapıyorum. Ben çok seviyordum bu tür şeyler yapmayı evde de yapıyordum öyle başladım. Bir süre pazarcılık yaptım. Konya merkezde pazarlara çıktım. Sonra dükkan açmayı düşündüm. Dükkana taşındım benim için çok iyi oldu. Ürünler doğal olduğu için alımlar güzel oluyor. Kendim yaptığım için ürünün arkasında durabiliyorum bu da müşteriye güven veriyor. Olumlu dönüşler alıyorum” ifadelerini kullandı.

HER ŞEY YERİNDEN

Birbirinden çeşit el emeği ürünü hazırlayan ve yöresel ürünleri yerinden getirerek satışını yapan Çalışkan, “El yapımı tarhanalar, kendi yaptığım un tarhanası, bizim memleketin tarhanaları, kurutmalıklar sebze kuruları, baharatlar, soslar, turşular burada her şey var. Zeytinyağları Mut’tan Ayvalık’tan soğuk sıkım olarak getirtiyoruz. Karadut özü Antalya'dan geliyor. Bozkır tahini mevcut her şey yerinden. Kırma Ayvalık zeytinler var hem kuruyorum hem Aydın’dan geliyor. Sarma yaprağı Hadim Aladağ’dan geliyor orada kurduruyorum. Salça Antep’ten de geliyor kendimde yapıyorum. Benim yaptığım çabuk bitiyor bitince de Antep'ten devam ediyorum.” diye konuştu.

DAĞLARDAN TOPLAYIP EMEK VERİYORUZ

Kurutmalık sebze ve meyveleri mevsiminde alarak hazırlığını yaptığını belirten Çalışkan, “Kuruları zamanında alıyorum yerlileri çıktığı zaman alıp kabak, patlıcan, fasulye, biber hepsini doğrayıp kış için kurutuyoruz. Kekiği naneyi kendimiz dağlardan çıkıp topluyoruz. Ada çayını, ot çeşitleri civanperçemi vs. kendimiz topluyoruz. Emek veriyoruz. Hazır olarak baharatlar var, bamya var. Yumurtalı eriştelilerimiz var kendimiz kesiyoruz. Ermenek’e özgü helvamız var pekmez helvası şeker içermiyor. Genellikle çoğu şey kendimize ait biberleri ben kendim ipe dizer kuruturum. Elma kuruları yapıyoruz. Cevizli sucuk yapıyoruz. Ermenek’te bandırma derler. Cevizli sucuğu da aynı şekilde ipe diziyoruz pekmezi muhallebi gibi pişirip un nişasta koyup ona batırıyoruz. Cennet hurmasını kendimiz kurutuyoruz” dedi.

KATKI MADDESİZ DOĞAL ÜRÜNLER HAZIRLIYORUM

Doğal sirke yapımının bir yıl sürdüğünü ifade eden Çalışkan, “Sirkeleri de ben kendim hazırlıyorum şu an elimde sadece erik var ama elma, alıç, üzüm hepsini yapıyorum. Eriği topluyoruz yıkayıp bidonlara kurup karanlık bir yerde bekletiyoruz. Hemen hemen bir sene aşaması var şu an öbür sirkelerim bitti süzmeyi bekliyorum. Kendiliğinden ekşiyor, mayalanıyor, ana bağlıyor sonra süzüyoruz. Bunları yaparken yardım aldığım kadınlar var. Yalnız olacak bir şey değil. Komşularım, annemle kardeşlerim hep yardım eder ama yine de çalıştığımız bayanlar var. Sosları kendim yapıyorum içeriğinde de kırmızı biber, acı biber, domates ve sarımsağı çekip kaynatıyoruz. Evde nasıl yiyorsak o şekilde yapıyoruz. Ürünlerin hepsi doğal katkı maddesiz olunca bozulmasınlar diye ilgileniyorum. Zamanında da satıldığı için sorun olmuyor. Sıcak suyla yaptığım için vakumlanıyor. Üretim belgem var” şeklinde konuştu.

Yaparken en zorlandığı ürünün reçel olduğunu söyleyen Çalışkan, “Reçelin kıvamını tutturmak çok zor kıvamı tutturamazsan yeniden kaynatman gerekiyor o zamanda siyahlaşma oluyor. İlk seferde tutturmak lazım” ifadelerini kullandı.

-Büşra GÜLTAŞ