Konyalı Gazi Memiş Bozkurt yaşadıklarını anlattı: ‘Kafam hariç her yerimde şarapneller var’

Konyalı Gazi Memiş Bozkurt yaşadıklarını anlattı: ‘Kafam hariç her yerimde şarapneller var’
Türk Silahlı Kuvvetleri kahramanca mücadelelerini sürdürürken Türkiye'nin farklı şehirlerinde düzenlenen operasyonlarda yaralanan gazilerimiz Konya’nın Sesi’ne özel yaşadıkları süreci Ramazan boyunca anlatmaya devam edecek.

Türkiye yılardır terörle mücadelesini başarıyla sürdürüyor. Yurt içi ve sınır bölgelerinde düzenlenen çeşitli operasyonlarda, binlerce hain terörist etkisiz hale getirilmeye devam ediliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri kahramanca mücadelelerini sürdürürken Türkiye'nin farklı şehirlerinde düzenlenen operasyonlarda yaralanan gazilerimiz Konya’nın Sesi’ne özel yaşadıkları süreci Ramazan boyunca anlatmaya devam edecek.

Kuzey Irak’ta terörle mücadele kapsamında Bölücü Terör Örgütleri ile çatışma sonucu ağır yaralar alan Gazi Memiş Bozkurt, gazetemize özel yaşadığı o anları bizlerle paylaştı. Bozkurt, “Çatışma sonucu yara aldıktan sonra bütün hayatım film şeridi gibi önümden geçti. Hayatım boyunca iyi kötü ne yaşadıysam o an her şeyi tekrar yaşadım diyebilirim. Bunun sonucunda sorarsanız yaşadıklarımın hepsi benim için gurur verici bir andı. Ne bir korku ne de bir geri çekilme isteği kesinlikle olmadı” ifadelerini kullandı.

‘KAFAM HARİÇ HER YERİMDE ŞARAPNELLER VAR’

Yaşadığı gazilik sürecini gazetemize anlatan Gazi Memiş Bozkurt, “1994 yılında Konya’da doğdum. 2020 yılında Şırnak’ta görev almaktaydım. 25 Nisan günü Kuzey Irak’ta Bölücü Terör Örgütü tarafından çatışma sonucu yaralandım. Benimle birlikte beş arkadaşım daha gazi olmuş ve bir arkadaşımızda şehit düşmüştü. Çatışma sonucunda yaralandığımı gören sıhhiyeci arkadaşlarım bana yardıma geldi. Yaralanma sonucu hastaneye kaldırıldım. Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi (GATA)’nde bir ay boyunca tedavi edildim. Kafam haricinde vücudumun her yerinde şarapnel parçaları var. Bunun sonucunda vücudumda sinir hasarları meydana geldi. Sağ koluma yama yapıldı. Parmaklarımda ise sinir kayıpları meydana geldi. Bugüne kadar iki kere ameliyat oldum. Birincisi ilk müdahale sonrası hastanede karnıma müdahale sonucu ameliyat oldum onu çok hatırlamıyorum. Diğeri ise GATA’da sağ koluma yama yapılmıştı” şeklinde konuştu.

GAZİLİK BENİM İÇİN ONURDUR!

Gaziliğin onun için onur verici bir makam olduğunun altını çizen Gazi Bozkurt, “Aileme ilk günler kesinlikle haber vermedim. Olaydan dört gün sonra aileme haber verme kararı aldım. Haber vereceğim gün kendime geldim. O gün herkesten önce babamı aradım ve olayı anlattım. Babam gelip beni gördükten birkaç gün sonra annemlere haber ettik. Çatışmadan çıkıp yara almamdan sonra bütün hayatım film şeridi gibi önümden geçti. Hayatım boyunca iyi kötü ne yaşadıysam o an her şeyi tekrar yaşadım diyebilirim. Bunun sonucunda sorarsanız yaşadıklarımın hepsi benim için gurur verici bir andı. Ne bir korku ne de bir geri çekilme isteği kesinlikle olmadı” açıklamalarında bulundu.

‘HER ŞARTTA DEVLETİMİZE HİZMET EDİYORUZ’

Gazilik sonrasında bir kamu kurumunda görev aldığını belirten Bozkurt, “Devletin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne ve güvenliğine kasteden terör örgütleriyle mücadelede yaralanarak malûl olan gazilerden çalışabilir durumda olanlar, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun Ek 1 inci maddesi gereğince kamu kurum ve kuruluşlarında işçi statüsünde istihdam edilmektedirler. Bende bu yasadan yararlanarak geçen yıl ocak ayında kamu kurumunda çalışmak üzerine başvuruda bulundum. Geçen yıl Kurban Bayramı’nda görevime başladım. Şimdi ise Selçuklu Kaymakamlığı Mal Müdürlüğü’nde görev almaktayım. Devletime hizmet etmek için elimizden ne geliyorsa her şartta yapmaya hazırız” diye konuştu.

‘YAŞANILANLAR ASKERLİK ANISI DEĞİL VATAN SEVDASIDIR’

Askerliğin dikkat üzerine kurulu bir meslek olduğunu vurgulayan Bozkurt, “Şuan görev alan arkadaşlarıma çok dikkatli olmaları gerektiğini söylemek istiyorum. Bu mesleği yapan her kardeşim dikkat üzerine kurulu ve hassas bir meslek yaptıklarını bilmeleri gerekmektedir. Bizler aynı arazi üzerinde bir süre görev aldıktan sonra orayı benimsiyor ve buraya alıştık bize bir şey olmaz rehavetine kapılıyoruz. Kesinlikle bu rehavete kapılmamalarını her zaman dikkat üzerine kurulu olmaları gerektiğini belirtmek isterim. Bu meslekte yapılan bir hata birçok insanın hayatına maal olabiliyor.

Bu mesleği yapan kardeşlerimiz ben değil bizi hayatlarına entegre etmelidirler. Hala görüştüğüm arkadaşlarım ve şehit aileler var. Genel olarak aşağı yukarı hepimizin düşüncesi aynı oluyor. Dikkat bu mesleği olmazsa olmazıdır. Gazi kardeşlerim gerek duyduğu takdirde psiko-sosyal destek almaları gerekmektedir. İster istemez yaşadığımız anlar gözümüzün önüne gelebilir aslında bu çok normaldir. Sonuçta küçük bir olay yaşamıyoruz. Yaşadıklarımız askerlik anısı değil ‘Vatan Sevdası’ diyebilirim. Gazilik ve şehitlik kesinlikle tartışılmayacak bir makamdır” dedi. •Gizem Başar

Kaynak:Konya'nın Sesi