Konyalı Gazi Erol Çil Yaşadıklarını Anlattı! 'Pusu Atarken Pusuya Düştük'

Konyalı Gazi Erol Çil Yaşadıklarını Anlattı! 'Pusu Atarken Pusuya Düştük'
Türkiye yılardır terörle mücadelesini başarıyla sürdürüyor. Yurt içi ve sınır bölgelerinde düzenlenen çeşitli operasyonlarda, binlerce hain terörist etkisiz hale getirilmeye devam ediliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri kahramanca mücadelelerini sürdürürken...

Türkiye yılardır terörle mücadelesini başarıyla sürdürüyor. Yurt içi ve sınır bölgelerinde düzenlenen çeşitli operasyonlarda, binlerce hain terörist etkisiz hale getirilmeye devam ediliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri kahramanca mücadelelerini sürdürürken Türkiye'nin farklı şehirlerinde düzenlenen operasyonlarda yaralanan gazilerimiz Konya’nın Sesi’ne özel yaşadıkları süreci Ramazan boyunca anlatmaya devam edecek.

Şırnak’ta görev aldıkları bölgeye açılan taciz ateşleri sonucu yaralanan Gazi Erol Çil, gazetemize özel yaşadığı o anları bizlerle paylaştı. Çil, “14 Kasım 1993 tarihinde Şırnak’ta çatışma esnasında sol bacağımdan vuruldum. Pusu atarken pusuya düştük. Oturulduğumuz esnada ben ve arkadaşlarımı taradılar. Sol bacağımdan o esnada iki adet kurşun yedim. Bir arkadaşım göğsünden sıyrıldı. Diğer arkadaşım ise Dragunov Keskin Nişancı Tüfeği (Kanas) ile vurularak şehit oldu” ifadelerini kullandı.

‘PUSU ATARKEN PUSUYA DÜŞTÜK’

Çatışma sonucu nasıl gazi olduğunu anlatan Gazi Erol Çil, “1993 yılında Isparta Dağ Koman Okulunda acemi birliğimde görev aldım. Usta birliğim için Mardin Midyat’ta görev aldım. Askerliğimin 9. Ayında yaralanarak gazi oldum. 14 Kasım 1993 tarihinde Şırnak’ta çatışma esnasında sol bacağımdan vuruldum. Pusu atarken pusuya düştük. Oturulduğumuz esnada ben ve arkadaşlarımı taradılar. Sol bacağımdan o esnada iki adet kurşun yedim. Bir arkadaşım göğsünden sıyrıldı. Diğer arkadaşım ise Dragunov Keskin Nişancı Tüfeği (Kanas) ile vurularak şehit oldu. Çatışma esnasında bir anda tüfeği elimden atmışım. Tüfeğimi almak için ayağa kalktığımda teröristler beni taradı. Bacağımı kendime çekmeye çalıştığımda gelmediğini ve yaralandığımı fark ettim. Her ayağa kalktığımda teröristler beni tarıyordu. Bu sebeple yumuşak bir yer aradım kafamı saklamak için. Şehit olan arkadaşımın adı Dursun’du. Bir an kendimi onun kucağında buldum. Bir iki saat içerisinde çatışma üstünlüğü sağlandı. Sıhhiyeci arkadaşlar geldi e bizlere turnike ilk yardım yaptılar. Şuurumu hiç kaybetmedim. Yaşadığımız operasyon çok büyük bir operasyondu. Beni helikopter ilk olarak Şırnak Devlet Hastanesi’ne sonrasında Diyarbakır’a son olarak da GATA’ya götürdüler” şeklinde konuştu.

‘GAZİ OLDUĞUMU KABULLENEMEDİM’

Gazi olduğunu kabullenemeyip doktoruna askerliğe devam etmek istediğini belirten Erol Çil, “O dönemde cep telefonları olmadığı için başta aileme haber veremedim. Ben GATA’ya giriş yaptım beni ameliyat eden doktorum başparmağıma dokundu ve sen artık futbol oynayabilirsin dedi. Hastanede Samsunlu bir amca vardı. O amca bana kimim kimsemin olmadığını sordu. Aileme haber etmemi istedi. Köydeki numarayı bilmediğim için diğer köyde olan akrabamın olduğu köyü aradık ve bağlantı kurarak aileme haber verdik. Ailem beni gördüğünde yıkıldı. Annem benim şehit olduğumu düşünmüş. Kesinlikle ikna edilememiş. Oraya benim cenazemi almaya geldiklerini sanıyormuş. Bizim oralarda askerlik kutsaldır. Askerliğini yapmamış kişiye adam demezlerdi. Bir sene sonra bana rapor yazılacağını ve durumumun askerliğe elverişli olmayacağını doktorlarım dile getirdi. O an bu durumu kabullenmeyip doktorum ile sözlü tartışmaya girdim. Ben askere geri dönüp arkadaşlarıma destek olacağım dedim. Köye döndüğümde bu adam yarım derler tedirginliği ile askere geri dönmek istedim. O an gaziliğin mertebesini fark edemeyip tek isteğim vatanıma hizmet etmek ve görevimi tamamlamaktı” açıklamalarında bulundu.

‘GAZİLER UNUTULMASIN’

“Vatanımız için görev alan arkadaşlarım ve kardeşlerimin Allah yardımcısı olsun. Onlar her şartta vatanımızı korumaya devam ettikleri için bizler şu an rahat şekilde bu mübarek günlerde orucumuzu açıyor ve rahat nefes alıyoruz” şeklinde konuşan Çil, “Sosyal hayatıma adapte olmakta zorlandığım anlar oldu. Bu zor günleri atlatmamda ailem ve arkadaşlarımın desteği oldu. Şu an Karayolları 3. Bölge Müdürlüğünde Üstyapı Başmühendisliğinde büro personel olarak görev yapıyorum. Vatanımız için görev alan arkadaşlarım ve kardeşlerimin Allah yardımcısı olsun. Onlar her şartta vatanımızı korumaya devam ettikleri için bizler şu an rahat şekilde bu mübarek günlerde orucumuzu açıyor ve rahat nefes alıyoruz. Geçtiğimiz yıllarda nasıl bizler vatanımız uğruna her şartta görev aldıysak şu an görev alan kardeşlerimde aynı şekilde bizleri koruyor. Biz gaziler olarak kesinlikle unutulmak istemiyoruz” dedi. •Gizem Başar

Kaynak:Konya'nın Sesi