Konyalı Gazi Celil Ömer Aygün Yaşadıklarını Anlattı! 'Aklımda Kalbimde Hakkari'de Kaldı'

Konyalı Gazi Celil Ömer Aygün Yaşadıklarını Anlattı! 'Aklımda Kalbimde Hakkari'de Kaldı'
Türkiye yılardır terörle mücadelesini başarıyla sürdürüyor. Yurt içi ve sınır bölgelerinde düzenlenen çeşitli operasyonlarda, binlerce hain terörist etkisiz hale getirilmeye devam ediliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri kahramanca mücadelelerini sürdürürken...

Türkiye yılardır terörle mücadelesini başarıyla sürdürüyor. Yurt içi ve sınır bölgelerinde düzenlenen çeşitli operasyonlarda, binlerce hain terörist etkisiz hale getirilmeye devam ediliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri kahramanca mücadelelerini sürdürürken Türkiye'nin farklı şehirlerinde düzenlenen operasyonlarda yaralanan gazilerimiz Konya’nın Sesi’ne özel yaşadıkları süreci Ramazan boyunca anlatmaya devam edecek.

Hakkari Şemdinli ilçesinde bulunan Aktütün Karakolu’nda görev aldığı sırada Bölücü Terör Örgütü PKK’lı teröristler tarafından görev aldıkları mevziiye atılan roket sonucu yaralanan Gazi Celil Ömer Aygün, gazetemize özel yaşadığı o anları bizlerle paylaştı. Aygün, “Benim aklımda kalbimde Hakkâri Aktütün Karakolu’nda kaldı. Görevime gazi olmadan sonuna kadar ülkeme hizmet ederek tamamlamak çok isterdim. Bu vatan bizim kimse bölemez. Yaşlarımız kaç olursa olsun dün bugün ve yarın vatanı Mehmetçikler korumaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.

GÖREV BAŞINDAKİ ASKERE

HAİN ROKET SALDIRISI!

Gazilik sürecinin nasıl olduğunu anlatan Gazi Celil Ömer Aygün, “1991 yılında Konya’da doğdum. Hakkari Aktütün Karakolu’nda sözleşmeli er olarak görev almaktaydım. Dört yıl boyunca sözleşmeli er olarak görevime Hakkari’de devam ettim. 2017 yılında yaşadığımız olay tam olarak şöyle gerçekleşti. Görevli arkadaşlarım ve ben kepçe emniyeti dediğimiz üç günlük bir göreve gittik. Buradaki görevimiz yol yapan kepçenin ve kişilerin emniyetini sağlamaktı. Bu süre zarfında üçüncü gün öğlen saat bir sularında mevziimize bölücü terör örgütü PKK tarafından roket atıldı. Roket ise bana isabet etti. Bu sebeple ayağımda sinir kayıpları oluştu. Bunun yanı sıra ayağımda şarapnel parçaları kaldı. Biz bu mevziide on kişilik bir ekiptik. Bir diğer on kişimiz ise güvenlikten sorumlu koruyuculuğumuzu yapmaktaydı. Bana ilk yardımı yanımdaki silah arkadaşım yaptı. Bunun sonrasında çatışma meydana geldi. Arkadaşlarımı roketin geldiği yöne doğru teröristlerin yerini belirlemeye çalışarak yardımcı olmaya çalıştım. Saldırı sonrası kendimi mevziinin dışına fırlattım. İki adım attıktan sonra yere yığıldığımı hatırlıyorum. Arkadaşım bana gelerek destek oldu” şeklinde konuştu.

‘AYAKLARIMI GÖRÜNCE ŞÜKÜR ETTİM’

Hastane sürecinde neler yaşadığını diler getiren Celil Ömer Aygün, “Biz sözleşmeli er olmadan önce gerekli eğitimlerden geçiyoruz. Bunlardan biri ise ilk yardım eğitimidir. Arkadaşımda bu sebeple destek oldu. İlk şoku atlattıktan sonra ayaklarıma baktım. Ayaklarımın yerinde olduğunu gördükten sonra Rabbime şükürler ettim. Çünkü insan bir uzvunu kaybettikten sonra hayatta hep birinin hem fiziki hem manevi desteğine her an ihtiyaç duyuyor. Benden başka gazi olan arkadaşım şükürler olsun ki olmadı. O gün bir şehit acısı da yaşamadık. Olaydan 45 dakika sonra helikopter ile beni Hakkari Yüksekova Hastanesi’ne götürdüler. Burada müdahaleler sonucu iki gün boyunca yoğun bakımda tutuldum. Sonrasında üç gün boyunca normal oda da tedavime devam edildi ve taburcu oldum. Hastane işlemlerime Konya’da devam etmeye başladım. Burada altı ay boyunca tedavi gördüm. Tedavimin sonrasında ise görev yerime sevk işlemleri için geri döndüm. 2021 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nda bir okulda memurluk yapıyorum” açıklamalarında bulundu.

‘GAZİLERE PSİKOLOJİK DESTEK SAĞLANMALI’

Her gazinin yaşadıklarından sonra psikolojik destek alması gerektiğinin altını çizen Aygün, “Bu yaşadığım süreçte hem fizikken hem de psikolojik olarak zorluklar çektim. Hastane süreçlerimde olsun gazilik başvuru süreçlerimde olsun bilgi kirlilikleri sebebi ile zorlandığım çok an oldu. Bu durum beni çok yıprattı. Ben her gazi kardeşimin yaşadıklarından sonra psikolojik bir destek almasını tavsiye ediyorum. Çünkü yaşadıklarımız birer asker anısı değil. Birer yaşam mücadelesi, devlet meselesidir. Bu yaşadıklarımız her an aklımızın köşesinde kalmaktadır. Bu yaşanılanları bir bilirkişi ile destek alarak aşılması gerekmektedir. Bu durum bizim sonraki hayatımızda bize, yakınlarımıza ve ailelerimize çok destek sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

‘AKLIMDA KALBİMDE HAKKARİ’DE KALDI’

“Benim aklımda kalbimde Hakkâri Aktütün Karakolu’nda kaldı. Görevime gazi olmadan sonuna kadar ülkeme hizmet ederek tamamlamak çok isterdim” şeklinde konuşan Aygün, “Bana sorsalar ben gazide olsam vatanımıza hizmet etmeyi çok isterim. Maalesef sağlık durumum askerliğe elverişli olmadığından mümkün değildir. Şuan da askerlik ve polislik yapan kardeşlerime sürekli dua ediyorum. Allah onları başımızdan eksik etmesin ki vatana göz dikecek alçakların istekleri yerine gelmesin. Birlikte görev aldığım arkadaşlarım hala görevlerine devam etmektedir. Onlar ile de sık sık görüşmekteyiz. Benim aklımda kalbimde Hakkâri Aktütün Karakolu’nda kaldı. Görevime gazi olmadan sonuna kadar ülkeme hizmet ederek tamamlamak çok isterdim. Bu vatan bizim kimse bölemez. Yaşlarımız kaç olursa olsun dün bugün ve yarın vatanı Mehmetçikler korumaya devam edecektir” dedi. •Gizem Başar

Kaynak:Konya'nın Sesi