Konyalı Gazi Ali Büyüktürkmen Yaşadıklarını Anlattı! 'Hayatta Kalmam Bir Mucizeydi'

Konyalı Gazi Ali Büyüktürkmen Yaşadıklarını Anlattı! 'Hayatta Kalmam Bir Mucizeydi'
Türkiye yılardır terörle mücadelesini başarıyla sürdürüyor. Yurt içi ve sınır bölgelerinde düzenlenen çeşitli operasyonlarda, binlerce hain terörist etkisiz hale getirilmeye devam ediliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri kahramanca mücadelelerini sürdürürken...

Türkiye yılardır terörle mücadelesini başarıyla sürdürüyor. Yurt içi ve sınır bölgelerinde düzenlenen çeşitli operasyonlarda, binlerce hain terörist etkisiz hale getirilmeye devam ediliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri kahramanca mücadelelerini sürdürürken Türkiye'nin farklı şehirlerinde düzenlenen operasyonlarda yaralanan gazilerimiz Konya’nın Sesi’ne özel yaşadıkları süreci Ramazan boyunca anlatmaya devam edecek.

Diyarbakır’ın Hani ilçesinde teröristler tarafından döşenen mayına basarak iki gözünü ve sağ bacağını kaybeden Gazi Ali Büyüktürkmen, gazetemize özel yaşadığı o anları bizlerle paylaştı. Büyüktürkmen, “Bugün askere çağırsalar yarım ayağım yarım gözümde olsa bu vatan için tekrar giderim. Bu vatan bu bayrak bizimdir. İsimler kişiler kalıcı değil fakat bu bayrak kalıcıdır. Bizim vatanımız hiçbir ülkeye benzemez. Bu vatan için gözümüzü de ayağımızı gerekirse tekrar veririz” ifadelerini kullandı.

‘HAYATTA KALMAMIZ BİR MUCİZEYDİ’

Gazilik sürecinin nasıl yaşandığını anlatan Gazi Ali Büyüktürkmen, “1994'te Diyarbakır Hani İlçesinde Jandarma Karakolu’nda görev yapmaktaydım. Burada terör örgütlerinin düzenledikleri mayına basma sonucu sağ ayağımı sağ gözümü ve sol gözümü kaybettim. Olay gününden üç gün önce Bingöl'de operasyondaydık. Burada nöbet tuttuğumuz sırada görev arkadaşımla sırası ile uyuyorduk. Sıra bana geldi uyuduktan on dakika sonra ani bir şekilde uyandım. Arkadaşım bana ne olduğunu sordu. Arkadaşım rüya gördüğümü rüyada mayına basarak ayaklarımı ve gözlerimi kaybettiğimi söyledim. Sonra devreme bunu anlattıktan sonra böyle bir durum yaşanırsa beni vurmasını istediğimi söyledim. Bu olaydan üç gün sonra Diyarbakır’a döndük. Karakola döndüğümüzde terör ihbarı alındığını ve göreve gitmemiz istendiğini söylediler. İhbara gittikten sonra mayına bastım. Mayına basma sonucu ayağımı ve gözlerimi kaybettim. Patlama sonucu ayaklarımı hissetmediğimi ve yaşadığımı fark ettim. Üzerine bastığım mayın türü anti-personel mayınmış. Bizim orada yaşamamız bir mucizeydi. Sabaha karşı helikopter geldi. O sırada gözlerimin de görmediğini fark ettim. Bu süreçte şuurumu kesinlikle kaybetmedim. Beni olay yerinden alarak hastaneye kaldırmışlar. Bu olaydan sonra dört buçuk beş ay hiçbir şey hatırlamıyorum” şeklinde konuştu.

ŞEHİDİN GÖZÜ GAZİYE

UMUT OLDU!

Tedavi sürecinde neler yaşadığını ve göz naklinin nasıl olduğunu belirten Büyüktürkmen, “Aşağı yukarı bir seneyi geçmiş şekilde hastanede tedavi gördüm. Dört ay boyunca belimden ağrı kesici yaptılar. O ağrı kesici olmadığı takdirde ağrıdan yerimde duramıyordum. Ağzımdan on altı defa ameliyat oldum. Çok zor günler yaşadım. Beni ziyarete Jandarma Komutanımız geldi. Bir isteğim olup olmadığını sordu. Komutanıma cevap olarak bana ne verebileceğini sordum. Araba verse süremezdim ne gözüm ne ayağım vardı. Ev verse barınamazdım çünkü sağlığım yerinde değildi. Ondan sadece bana göz vermesini istedim. Komutanımız doktorlar ile istişare yaptı. O konuşmadan sonra şehit olan bir askerin sol gözü bana sağ gözü ise diğer gazi arkadaşım Melih’e takıldı. Göz takıldıktan sonra uyum süreci sebebi ile 6-7 sene görmeden yaşadım. Diğer arkadaşımızın gözü organ naklini kabul etmediği için o hiç göremedi. 30 senedir bu göz ile yaşamımı sürdürmekteyim. Normalde bu takılan gözler zamanla deforme olur ve kullanım süreleri 10-15 yıl arası değişirmiş. Ben bu durumun bana Allah’ımın hediyesi olduğunu düşünüyorum” açıklamalarında bulundu.

‘AİLEM VE BENİM İÇİN ÇOK

ZOR GÜNLER YAŞANDI’

Günlük yaşama adaptasyon sürecinin çok zor olduğunun altını çizen Büyüktürkmen, “Askere gittiğim dönemde eşim ile nişanlıydım. Gazi olup askerden döndükten sonra ailelerimiz evlenmemizi istemedi. Fakat eşim bir gün bana gelerek, ‘Benimle kaçar mısın?’ dedi. Bende ona artık iki gözümde görmüyor. Kaçırırsan kaçarım dedim. Eşimden Allah razı olsun beni ne sağlıkta ne hastalıkta yalnız bırakmadı. Hayatıma tekrardan adapte olmak uyum sağlamak benim için zor oldu. 20’li yaşlarındasın hayatının en eğlenceli geçeceği zamanlarda bir anda ayakların ve gözlerin sana veda ediyor. Ailem için de bu durum çok zor oldu. 6 yaşındaki çocuğum ayna karşısında gözüne bakarak ‘Baba neden benim gözüm de senin ki çıkmıyor’ sorularını yöneltiyordu. Dışarıda arkadaşlarının babalarını top oynarken gördüğünde ‘Neden sende arkadaşlarımın babaları gibi top oynamıyorsun?’ sorularını yöneltiyordu. Bu süreç benim için çok zor geçti. Askeriyeden bir psikolog bu süreç için benimle konuşmaya geldiğinde anlattıklarıma dayanamadı ve bana ‘Senin bana ihtiyacın yok sen kendin bazı şeyleri aşmışsın’ dedi. Bu çok doğru bazı şeyleri aşıyoruz. Ama kendimizi de psikolojik olarak aşıyoruz bu hayatta” ifadelerini kullandı.

(GAZİLİKTEN ÖNCESİ-SONRASI)

BUGÜN OLSUN YİNE GİDERİM!

“Bugün çağırsalar yarım ayağım yarım gözümde olsa bu vatan için askere tekrar giderim. Bu vatan bu bayrak bizimdir. İsimler kişiler kalıcı değil fakat bu bayrak kalıcıdır” şeklinde konuşan Büyüktürkmen, “Gözümde şu an sıkıntılar oluyor. Hiçbir şey yokken bir anda görememeye başlıyorum. Bu durumda direkt olarak doktora gitmem gerekiyor. Fakat randevu sistemleri sebebi ile randevu almakta güçlük çekiyorum. Tedavi sürecimde doktorum Banu Hocam bana destek oluyor. Fakat verilen damlaların ödemelerinde zorlanıyorum. Kimseden maddi bir destek beklemedim bu zamana kadar sadece isteğim hastanelerden aldığımız randevu sisteminin bir an önce düzelmesi gerekmektedir. Bugün çağırsalar yarım ayağım yarım gözümde olsa bu vatan için askere tekrar giderim. Bu vatan bu bayrak bizimdir. İsimler kişiler kalıcı değil fakat bu bayrak kalıcıdır. Bizim vatanımız hiçbir ülkeye benzemez. Bu vatan için gözümüzü de ayağımızı gerekirse tekrar veririz” dedi. •Gizem Başar

Kaynak:Konya'nın Sesi